Bugüne kadar “herkes” konuşmuştu... Parti liderleri de konuşmuştu, parti kurmayları da... Anketçiler de konuşmuştu, gazeteciler de... “The Economist”ler de konuşmuştu, İnan Kıraç gibi “The işadamları” da!.. “Baba”lar da konuşmuştu, “evlât”ları da!.. “Ergenekoncular” da konuşmuştu, “Balyozcular” da!..
Hasılı kelâm, “herkes” konuşmuştu.
Önceki gün, “millet” konuştu.
Akit’in dün dediği gibi;
Millet, “Usta’ya evet” dedi.
Bu, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk”tir... Doğrudur; merhum Adnan Menderes’in Demokrat Parti’si de “üst üste 3 defa iktidar” olmuştur ama, son seçimde DP’nin oyları “azalmıştır!”
AK Parti’nin oyları ise yüzde 35’ten yüzde 47’ye, 12 Haziran’da da “yüzde 50’ye” yükselmiştir!..
Yani, bütün partiler iktidarda “yıpranma” yaşarken, AK Parti, “oylarını yükselterek” iktidarını devam ettirmiştir.
Demek oluyor ki;
“Zafer” kazanmak için,
“Baba siyasetçi” olmak yetmiyor,
İllâ “Usta siyasetçi” olacaksın!..
Pazar günkü seçim; aynı zamanda “usta”ların, “Baba”ları solladığı bir seçim olmuştur!..
“İLK”LERİN SEÇİMİ
Önceki günkü seçimler;
Yazarımız Ersoy Dede’nin de dün ifade ettiği gibi, bir “12 Haziran Devrimi”dir... Çünkü 12 Haziran’da birçok “ilk” yaşanmıştır.
Biraz önce dediğimiz gibi;
AK Parti, “oylarını arttırarak üçüncü defa iktidar olan tek parti”dir!..
Ve ayrıca;
AK Parti, Eskişehir ve Çanakkale’de “ilk” defa CHP’yi geçmiştir... Çanakkale’de yüzde 42 oy alan AK Parti, yüzde 39 oy alan CHP’yi sollamıştır. Antalya’da da yüzde 39 oy almış ve yüzde 33 alan CHP’nin önüne geçmiştir...
Eskişehir’de ise, yüzde 44-35 dengesi ile birinci, yine AK Parti’dir.
Bunları özellikle yazdım ki; daha önce yazdıklarımın ne kadar “isabetli” olduğu anlaşılsın.
Herhalde hatırlarsınız;
CHP’nin Antalya ve Eskişehir’de kaybedebileceğini, çünkü vatandaşın her iki vilâyetin CHP’li belediye başkanları Mustafa Akaydın ve Yılmaz Büyükerşen’den yaka silktiklerini yazmıştım.
Sonuç ortada:
Her iki ilde CHP kaybetti!..
Daha doğrusu;
Akaydın ve Büyükerşen’in “beceriksizlik”lerinin faturasını CHP ödedi!..
Malûm;
Van, Şanlıurfa, Kayseri, Niğde ve İzmir’le ilgili “tahmin”lerimiz de, üç aşağı-beş yukarı doğru çıktı... Hatırlarsınız; “CHP’nin İzmir’i kaybedebileceğini” yazmıştım... İşte tablo ortada; AK Parti 11, CHP 13 milletvekilliği kazandı... Kayseri için, “7+1+1 olur” demiştim, öyle oldu.
Allah’a şükürler olsun ki;
Yüzümüz kara çıkmadı.
“MHP’nin kalesi” olarak bilinen Devlet Bahçeli’nin memleketi Osmaniye’de bile AK Parti yüzde 43, MHP yüzde 41 almışsa; varın, gerisini siz hesap edin...
BAĞIMSIZLARDA YANILDIM
Bu seçimlerde beni tek yanıltan, “bağımsız” adaylar oldu...
“Bağımsız” derken, “BDP’li bağımsızlar”dan söz etmiyorum.
Gerçi, haklarında yazı yazmadım ama;
Meselâ İzmir’de Doğu Perinçek’in, Yalova’da Yaşar Okuyan’ın, İstanbul’da Tuncay Özkan’ın, Ankara’da Hulki Cevizoğlu’nun ve Sivas’ta Abdüllatif Şener’in seçilebileceğini düşünüyordum.
Ama, hiçbiri seçilemedi!..
Türkiye Partisi’ni kurduğu günlerde, “kartel medyası” tarafından “AK Parti’ye alternatif” gösterilerek “şişirilen” ve manşetlerden desteklenen Abdüllatif Şener’in, partisinin gücüne güvenmeyip, “Sivas’tan bağımsız aday” olarak girdiği seçimde “sadece 17 bin oy” alması da, ne yalan söyleyeyim; hayli şaşırttı beni.
Sanıyorum, Abdüllatif Şener de aldığı bu sonuca şaşırmıştır!..
Ama, “düşünmesinde” yarar var!..
Bir de Şanlıurfa’da yanıldım.
Şanlıurfa dönüşü yazdığım 24 Mayıs tarihli yazımda şunları söylemiştim:
“İzol aşireti” ikiye bölünmüş... Onun için de, Zülfikar İzol’u destekleyenler “büyük bir hırçınlık” içinde... Zülfikar İzol’un seçilmesi hayli zor... Ama, “bağımsız aday”lardan Mehmet Dilan ve Ahmet Bucak, Meclis’e gelebilir...
Bu durumda, “12 milletvekili” çıkaracak Şanlıurfa’da, AK Parti, ya “10-2” ya da “9-2-1” alabilir seçimi...
Tahminim doğru çıktı... Gerçekten de AK Parti, “10’a 2” aldı seçimi... Ama “2 bağımsız” olarak Dilan ve Bucak değil; BDP’nin adayları İbrahim Ayhan ve İbrahim Binici seçildiler... Yani, “rakamlar doğru” da “isim”lerde yanıldım.
GÜRSEL TEKİN’E TENEKE!
Ben, “az bir yanılma payı” ile sonuçları doğru tahmin ettim, peki Gürsel Tekin’e ne demeli?..
Hatırlarsınız; 6 Mayıs günü; “2 komik adam: Irak’ın Sahaf’ı, CHP’nin Gürsel Tekin’i” başlıklı bir yazı yazmış ve Gürsel Tekin’in; “hezimet” yaşarken “Zafer kazanıyoruz” diyen Iraklı Enformasyon Bakanı Muhammed es Sahaf’ın “Türkiye versiyonu” olduğunu söylemiştim.
Peki, onu niye Sahaf’a benzetmiştim?.. Çünkü, Gürsel Tekin de “uçuk-kaçık sözler” sarfediyordu.
“CHP’nin Sahaf’ı” Tekin, 4 Mayıs tarihli Sözcü’de yayınlanan demecinde diyordu ki;
“37 ilde, 67 bin kişiyle anket yaptırdık!.. Yaptırdığımız anket; öyle asparagas bir anket de değil!.. Ankete göre CHP yüzde 38, AKP yüzde 37!..
Yani, AKP’yi 1 puan geçtik!..”
Ben de sormuştum kendisine;
“Gürsel Tekin; anket yaptırdıkları “şirket”in adını “sır” gibi saklamış!.. Herhalde “uzay”ın derinliklerinde, henüz keşfedilmemiş bir “galaksi”de olduğu anlaşılmasın diye!..
Öyle ya;
“AK Parti’nin yüzde 37, CHP’nin yüzde 38 olduğunu” gösteren bir anket, yapılsa yapılsa ancak “uzaydaki bir galakside” yapılır!..
Çünkü “Türkiye’de” yapılan bir anketten, asla böyle bir sonuç çıkmaz!..
Merak ediyorum;
O anket sonuçları “ufo”larla mı getirildi Gürsel Tekin’e!.. Yoksa; “Türkiye halkıyla iletişim kuramayan” Gürsel Tekin, artık “uzaylılarla” mı konuşmaya başladı?..
Sonuçlar ortada:
AK Parti 50, CHP 26.
Peki, Gürsel Tekin ne diyordu;
“AK Parti yüzde 37,
CHP ise yüzde 38”
Haa, katıldığı bir televizyon programında şunları da söylemişti Tekin;
“Sahada çok dolaşıyorum, 43 ilimizi gezdim. Bunun neticesinde diyebilirim ki yüzde 40 ve üstü oy bekliyorum... Erzurum, AK Parti’nin kalesi olarak bilinirdi... Ama, artık değil!.. Bu, çok net olarak görülüyor... Yapılan anketlerin büyük bir kısmı, gerçeği yansıtmıyor... Geçtiğimiz yerel seçimde, seçime 20 gün kala bir şirket hariç, 7 tane şirket CHP’yi yüzde 25’in üzerine çıkartmadı... O zaman ne oldu da, biz oylarımızı yüzde 13 arttırdık?..
Hükümet yandaş üniversite, yandaş medya ve yandaş kamuoyu şirketleri kurmuştur!.. Sayın Kılıçdaroğlu, sizleri tarihe gömecek, o anket şirketlerinin kıçına da teneke bağlayacak... Bunu özgüvenle söylemek istiyorum.”
Erzurum sonuçları ortada:
“5 AK Parti, 1 MHP.”
CHP’nin Erzurum’da aldığı oy ise, sadece ve sadece “yüzde 4.8” civarında!..
Peki, sormak gerekmez mi;
Gürsel Tekin, halka “neresiyle” bakıyor da, durumu “net” olarak görüyor?..
“Anket” değil, “CHP borazanlığı” yapan ve böylece “Çuvallayan Adil Gür” haricindeki “anket şirketleri”nin yerinde ben olsam, Gürsel Tekin’e, derhal “boş bir teneke” gönderirdim!..
Nereye bağlarsa bağlasın!..
Artık “kendi tamponu”na mı bağlar, yoksa “otomobilinin tamponu”na mı, orasını bilemem!..
Ama, mutlaka;
O “teneke”yi bir yerine bağlasın!..
Çünkü, “seçimin en büyük mağlubu” Gürsel Tekin’den başkası değildir!..
“İSTİFA”DAN DA DÖNDÜ!
Doğrusunu söylemek gerekirse;
Kemal Kılıçdaroğlu, seçim sürecinde “çok iyi bir performans” sergiledi... İlden ile, ilçeden ilçeye koştu... Kendisine “büyük hedef”ler koydu... Kâh “yüzde 40” dedi, kâh “Oylarımızı arttıramazsam istifa ederim” gibi, büyük lâflar etti.
Bunları söylerken de, elbette Gürsel Tekin gibi “kılavuz”larına güvendi, onların “gaz”ına geldi.
Şimdi çıkmış diyor ki;
“Ama milletvekili sayımız arttı!”
Hiç kuşkunuz olmasın ki;
“Kılıçdaroğlu’nun işi pişkinliğe vurması”nda da, Gürsel Tekin’in büyük rolü vardır!..
Hedeflenen yüzde 40 nire, alınan yüzde 26 nire?..
Bu durumda, “Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesi”ne yönelik “parti içi baskılar” elbette artacaktır...
Ki; Mesut Değer’inden Mustafa Özyürek’ine, Esfender Korkmaz’ından Canan Arıtman’ına kadar, bütün muhalifler “istifa” demeye başlamışlardır!..
Hatta, iddialara göre;
Kılıçdaroğlu, sandıktan çıkan “yüzde 26’yı” görünce, kararını vermiş ve “istifa mektubu”nu cebine koymuştur!.. Tam “istifa”sını açıklayacağı dakikalarda, Gürsel Tekin devreye girmiş ve engellemiştir Kılıçdaroğlu’nu!.. Kılıçdaroğlu, yine dönmüştür sözünden!..
Tabiî, Gürsel Tekin, uyanık adam...
Eğer Kılıçdaroğlu giderse, kendisinin de o koltukta oturamayacağını biliyor.
Kılıçdaroğlu’nu engellemekle;
Aslında kendi paçasını kurtardı!..
Ama, kuraldır:
“Sallanan diş çekilir!”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun da, Gürsel Tekin’in de koltuğu sallanmıştır!..
Bu gidiş, firen tutmaz!..
Bence, Kemal Kılıçdaroğlu kalsa da, Gürsel Tekin gidebilir!..
Zira, hazırladığı “aday listesi” ile CHP Teşkilâtı’nı küstüren, “CHP’nin eksenini kaydıran” ve partiye “Demirel’in adamları”nı dolduran Gürsel Tekin’dir!..
KİM KAYBETTİ, KİM KAZANDI?
Gürsel Tekin, bu yaptıklarının “fatura”sını elbette ödeyecektir!..
Bu “yenilgi”nin üstü; “Ama milletvekili sayımız arttı” demekle örtülmez!..
Adama sorarlar;
“Ama oy oranımız düştü!.. Dahası Antalya, Eskişehir ve Çanakkale gibi CHP kalelerinde bile yenilgiye uğradık!.. Hem de; yoldaş ve candaş medyanın verdiği topyekûn desteğe rağmen!.. Parti içi muhalefetin ve medyanın açık desteğine rağmen alınan yüzde 26 oy, yenilginin de ötesinde bir hezimettir... Bu hezimetin faturasını birisi ödemeli değil midir?”
Bu sorular, önümüzdeki günlerde daha yüksek bir sesle sorulacaktır!..
Ve birileri, bedel ödeyecektir!..
Bugünlük bu kadar...
Seçimle ilgili “tahlil”lerimize yarın devam edelim inşallah.
Ama, şu kadarını söyleyelim:
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “2. Balkon konuşması”nda söylediği gibi; “Bu seçimin galibi, demokrasi ve millî iradedir!”
“Kaybedenleri” ise;
“Çeteci”lerdir, “cuntacı”lardır!..
Ve elbette;
“Bidon”cular ve “teneke”cilerdir!..
Şimdi, o “teneke”ler;
Bağlanacak “münasip bir yer” arıyor!..


Seçim geyikleri
İnternetteki “seçim geyikleri”ni duymuş olmalısınız...
CHP’liler; “Ampulü sökelim derken, AK Parti bize avize taktı” diyorlarmış... Tabiî, “Tayyip Erdoğan, bizi Balkon manyağı yaptı” diyenler de varmış...
Ama, benim en çok hoşuma giden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ilgili yorumlar... Malûm, Devlet Bey, seçim sürecinde, sürekli “garip hesaplar” yapardı...
Bahçeli; 2009 yerel seçimlerinde de “iktidar hesabı” yapmıştı...
2009, aynı zamanda “MHP’nin 40. kuruluş yılı”ydı ve Bahçeli’nin iktidar hesabı şöyleydi:
“2009 yılındayız... Sıfırların üzerine çarpı koyun, atın. Ne kalır, 2 ile 9. Toplayın 11 eder. Şimdi de 29’la 11’i toplayın, 40 eder.
Bunlar tesadüf olamaz.”
Enteresandır, Devlet Bey, 12 Haziran seçimlerinde;
MHP’nin aldığı oy konusunda “tam isabet” kaydetmiş!..
Haziran, kaçıncı ay?.. Elbette “altıncı” ay?..
Yıl kaç, elbette 2011... Ayın kaçı?.. Elbette 12’si!..
Yani, 12.6.2011... Şimdi, rakamları toplayın:
1+2+6+2+1+1... Ne etti?.. 13 değil mi?..
Peki MHP’nin aldığı oy oranı kaç: Yüzde 13!..
Gelin de, Bahçeli’nin oy hesabına şapka çıkarmayın!..