"Sayın GK Başkanı protokol sıranız 4'ten 10'a alındı"

"Sayın GK Başkanı protokol sıranız 4'ten 10'a alındı"

Demokratik bir Anayasa için benim ölçütüm çok net: "Asker hiçbir şekilde siyasete karışmayacak".
Atanmışların, seçilmişlerin işine karışmasına izin veren bir Anayasa, demokrasi açısından eksiktir, sakattır, bozuktur.
Peki, bu askere siyasetten el çektirilme durumu Anayasa'ya ve dolayısıyla yasa ve yönetmeliklere nasıl yansır?
Bir örnek vereyim:
Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanacak.
Bunun sonucu olarak GK Başkanının devlet protokolündeki yeri, 4'üncü sıra değil, 10'uncu sıra olacak.
Yürürlükteki vesayet rejiminde ise "atanmış" Org. Işık Koşaner, "seçilmiş" Kemal Kılıçdaroğlu'nun önünde yer alıyor.
Tabii daha nice değişikliğin yapılması gerekiyor:
Üst düzey subay terfilerinin, Jandarma'nın konumunun, Milli Güvenlik Kurulu'nun yeniden düzenlenmesi, askere ayrıcalık tanıyan maddelerin temizlenmesi gibi...
***

Peki, Başbakan Erdoğan askeri yerli yerine oturtacak mı? Bilmiyoruz.
Mesela 22 Temmuz 2007 seçimlerinden sonra, Başbakan Erdoğan, "gerilim" çıkmasın diye, "uzlaşma" yoluna girmeye hazırlanıyor izlenimini bırakmıştı bizde.
Peki, Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte, gerilim çıktı da ne oldu?
Bazı askerler ve malum medya, Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Hanım'a inanılmaz çiğlikler yaptı.
Sonra? Huysuzlanan, kişneyen, sağa sola çifteler atan "çılgın at" giderek sakinleşti. Sahibine alıştı.
Gül döneminde gerilimlerin üstesinden gelindiği için, 2014'teki Köşk seçimi çok daha rahat geçecek. Eğer Tayyip Erdoğan aday olursa, kimse bunu yadırgamayacak.
Yani gerilim bazen iyidir! İnsanları ve sistemleri sağlığa kavuşturur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi