Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Gelin tanış olalım

Gelin tanış olalım

“Gelin tanış olalım / İşi kolay kılalım / Sevelim sevilelim / Dünya kimseye kalmaz.” Yunus Emre.
Yazının başlığı 9. Türkçe Olimpiyatlarının ana temasıydı. Türkçe Olimpiyatlarının gayesini anlatan güzel bir tema olmuş.
Tanış olmak için ilk ses, “söz” olmalıdır. Bu sebeple ilk söz, “Oku,” ardından “Rabbinin adıyla oku” olmuştur.
“Oku” emri, sözlerin en güzeli, “Rabbinin adıyla oku” ise şahıdır. Kâinatın ve içindeki canlılarla birlikte insanlığın var olma sebebidir.
“Oku” emrini alan Efendimiz (s.a.v.) hem ilk “öğrenci” hem de ilk “öğretmendir.” Okuduğunu, bildiğini öğretmiş ve yaymıştır.
Öğrenmek ve öğretmek, Peygamberimiz (s.a.v.)’den tüm insanlığa kalan mirasların başında gelir.
¥
İşte bu mirasa sahip çıkanlar, “Oku” emri çerçevesinde, “Gelin tanış olalım” diyerek, koca bir dünyayı insanların yüreğine kalbine sığdırabilmişlerdir.
Dün Dolmabahçe Sarayı’nda, dünyanın 130 ülkesinden; renk renk, dil dil ve çeşitli inançlara mensup yüzlerce öğrenci, tüm insanlığı “Gelin tanış olalım” şemsiyesinin altına davet ettiler.
Coşku, heyecan ve duygu dolu bu gecede, her “sözün,” her “yüzün,” her “beden dilinin” manası aynı hedefte buluştu.
Bu manaların birleştiği noktada; “tanış olmanın” gereği, “güven ve kardeşlik” köprüsünden 130 ülke geçit yaptı.
Söz güzel olunca, yüz de güzel oluyordu. Özü güzel olanların sözü zaten güzel olmalı değil midir? Özünde güzel olanların sözünde kemlik olur mu hiç?
¥
Elbet olmazdı. 130 ülkeden Türkçe konuşan öğrenciler; kültürümüzü, medeniyetimizi, şanlı bayrağımızı, İstiklalimizin marşı olan İstiklal Marşımızı sevmiş, benimsemiş, tanımış, kabullenmiş, bağrına basmış, düşüncesi yapmış ve kültürü haline getirmiş.
Allah aşkına böyle bir başarı, böyle büyük bir emek; böyle büyük bir hizmet; para için, makam için, mevki için, şan ve şöhret için yapılabilir mi?
Eğer öyle olsaydı, Türkçe Olimpiyatlarında, dünyanın 130 ülkesinden gelen öğrenciler yerine, onları yetiştirenleri sahnede görürdük, onları izler, onları tanırdık.
Birini bile tanımadık. Sadece geceye katılmış; “güzel yüzlü, temiz ruhlu, helal süt emdikleri her hallerinden belli olan; vatansever, milletsever iyilik insanlarını” gördük.
¥
Bütün beklentileri; insanlığa hizmet ve geçici konakladıkları bu dünyadan huzur ile ayrılabilmektir. Bundan öte bir gayeleri yoktur.
Sadece dün gece gözlemlerimden dolayı söylemiyorum bunları. Yurtdışında gördüğüm okullarda hep aynı fotoğrafla hemhal olduğum için söylüyorum.
Yunus Emre’nin 13. Yüzyılda yaptığı çağrıyı, şimdi yüzyılımızda dünyanın hemen her yerinde bulunan Türk okulları ve gönüllü eğitimcileri yapıyor.
Böylesine insani bir çağrıya ise; özünü ve sözünü, “yel değirmenlerine” katıp, savurganlık yapanlar değil; özüyle sözüyle “söz değirmenine” gelerek; tanışmak, kaynaşmak ve kardeş olmak isteyenler cevap veriyor.
Kısacası; 9. Türkçe Olimpiyatları bir tanış olma çağrısıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi