CHP neden başaramıyor?
Son seçim, CHP’nin müzmin seçim kazanamama marazını bir daha gözler önüne serdi.
Kurucu kadrodan, ne M. Kemal Paşa’nın ve ne de İsmet Paşa’nın seçim kazanmışlığı vardır. CHP tarihinde, Ecevit’in 1970’lerdeki başarısı dışında seçim galibiyeti görünmüyor. Bu galibiyetin CHP’yi tek başına iktidara taşımaya yetmediğini, noksan olan sayının birtakım hileli yollarla tamamlandığını yaşı müsait olanlar hatırlar.
1977 seçiminde Ecevit’in CHP’si birinci oldu, fakat seçim söylemleri ile iktidar işlemleri taban tabana zıttı. Son CHP iktidarı, tek partinin kıtlık ve karne devrini hatırlattı!
CHP, bir doktrin partisi olarak kuruldu. Onun iktidar için tek parti olmaktan başka alternatif yoktu. Ne zaman ki birden fazla parti alternatifi ortaya çıktı, CHP’nin seçim sıkıntısı başladı.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nı saymıyoruz; Cumhuriyeti demokratikleştirmek isteyen Millî Mücadele önderlerinin bir bölümü tarafından kurulan bu parti, seçim görmeden kapatıldı! Böylece CHP on yıla yakın iktidarda kaldı. Bu süre içindeki icraat, ancak faşist veya komünist partilerin yapabilecekleri şeylerdi.
Yokluğun, kıtlığın ve hürriyetsizliğin tavan yaptığı bu dönem, M. Kemal Paşa’nın zemin yoklaması tarzında çok yakın bir arkadaşına, Fethi Bey’e kurdurduğu Serbest Cumhuriyet Fırkası ile değiştirilir gibi yapıldı. Cumhuriyetin kurucusu ve kadrosunun partisinin yeni kurulan parti karşısında seçim kazanma ihtimali olmadığı görüldü ve parti kendi kurucusuna feshettirildi!
Türkiye, 1946 seçimlerine kadar böyle gitti. Dünya sistemi Türkiye’yi çok partililiğe zorladı. CHP’nin Millî Şefi İnönü buna razı olmak zorunda kaldı. 1946’da açık oy gizli tasniften ötürü sonuçlar kontrol edilebildi. Fakat 1950’de artık usül değişmişti. Demokrat Parti net şekilde seçimi kazandı. O günden bu yana CHP gerçek anlamda seçim kazanamadı.
CHP’nin geçmişi, kemikleşmiş doktriner yapısı, halkın karşısına ikna edici söylemlerle ve programlarla çıkmasına hep mani oldu. Halka şu söylendi: Bizi seçmek zorundasınız! Cumhuriyet bizimle kaimdir! Laiklik elden gider! İrtica gelir!
Son seçimde CHP bu söylemi kısmen terk etti. Seçimlere katılan halkın dörtte birinin reyini alan CHP nasıl daha fazlasının desteğini alabilir? CHP’lilerin bu soruya saplantılarını, takıntılarını bir yana bırakıp dürüstlükle cevap vermesi gerekiyor.
CHP raconunda geniş kitlelerin kimliğini, taleplerini, önceliklerini, psikolojisini dikkate almak gibi bir alışkanlık yoktur. Türkiye’nin büyük çoğunluğu Müslüman ve Sünni’dir... Halk, dini tam olarak yaşamasa bile kültürünü sürdürür.
CHP bunu dikkate almaz!
Halkımız, binlerce yıllık bilgi, kültür ve hassasiyet birikimine sahiptir. Devrimlerle hasar görse bile, tarihten gelen kültürel kodları hayatiyetini sürdürmektedir.
CHP’nin ilk yapacağı iş, büyük halk çoğunluğunun bilgi, kültür ve his dünyası ile çatışmayan bir tutum geliştirmek olmalıdır. CHP milletin tutum alışlarından, alışkanlıklarından uzak, en çok birlikte olduğu cami gibi mekanların dışında ise, nasıl farklı bir sonuç bekleyebilir ki?
CHP, milletin değerlerine burun kıvırmamalıdır. Halkın sevdiklerini, candan benimsediklerini önemsiz saymamalıdır.
Mehmet Âkif, tereddütsüz Türkiye’nin 20. yüzyıldaki en büyük şahsiyetlerinden biridir. Sırf bir şair olarak değil, mücadelesiyle, ahlâkıyla, kişiliğiyle örnek tutulan, sevilen, benimsenen bir isimdir.
Mehmet Âkif’e alanında eşdeğer bir şahsiyet bulunabilir mi? Mehmet Âkif ismi silinip başka bir isim onun yerini ikame edilebilir mi?
Kesinlikle edilemez! Bunu yapan siyasi parti, asla halkın tasvibini alamaz ve tek başına iktidar olamaz!
Fakat CHP bugünlerde bunu yapmaktadır. Hem de Ankara’da, başkentte!
Bundan önceki Yenimahalle belediye başkanı bir kültür merkezi yapımına başlamış, inşaatı da bitme noktasına getirmişti. Bu kültür merkezi için Mehmet Âkif ismi uygun bulunmuştu. Aynı zamanda bu salon Yenimahalle’nin Mehmet Âkif Ersoy mahallesinde idi.
Onun halefi olan CHP’li belediye başkanının Mehmet Âkif’e saygısını göstermesi gerekirdi. Bir de baktık ki, merkezin adı “Nazım Hikmet Kültür Merkezi” yapılmış!
Bu kültür merkezi, bildiğim kadarıyla henüz açılmadı. CHP, önümüzdeki seçimde başarı ümid ediyorsa, işe buradan başlamalıdır.
Nazım Hikmet’e sempatileri, belki de ona zamanında ağır cezalar vermelerinin bir ezikliğidir. Fakat ne sebeple olursa olsun, Mehmet Âkif’in yerine Nazım Hikmet’in ikame edilmesinden vaz geçilmelidir.
Tahminimi yazıyorum: CHP bu inadını sürdürecek!
Halk da tabiî olarak ona iktidar yüzü göstermeyecek!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.