Ersoy Dede

Ersoy Dede

Değişmez madde yoktur

Değişmez madde yoktur

Yeni anayasa hazırlanırken eskisine göre düşünmememiz gerektiğini anlattığım yazıma çok tepki geldi. Temel olarak, eski anayasanın anayasa değişikliği hükümleri üzerinden, yeni bir metin hazırlanamayacağını anlatmaya çalışıyordum orada.

Şöyle düşünün; yeni bir anayasa yapmışsınız. Tamamen farklı. Ve CHP alıp bunu Anayasa Mahkemesi’ne götürüyor. Ne için? anayasaya uygunluğunu denetletmek için. Yahu tabii anayasaya uygun değil. Çünkü o anayasayı atmaya yönelik bir hamle bu. Nasıl uygun olsun. Siz şimdi 66. maddedeki; “Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türktür” ifadesini kaldıracaksınız. Yerine; “herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır” diyeceksiniz. Sonra Anayasa Mahkemesi, bunu anayasaya uygunluk bakımından denetleyecek. Ve diyecek ki; “evet tam da 1982 Anayasası’nda yazdığı gibi olmuş”.. Bu aynı zamanda anayasanın değiştirilmesi ile ilgili anayasada yazılı olan çoğunluk sayısı için de böyledir, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddeler için de..

DEĞİŞMEZ MADDELER

Anayasada değişmez maddeler var biliyorsunuz.. Dedim ya anayasa konusunu yazmaya yeni başladık.. Bir yazıda da, değişmez maddelerin tarihini yazacağım size. 1961’e kadar olmayan “değişmez madde fetişizmi”, nasıl oldu da 12 Eylülcüler tarafından gelecek kuşakları esir aldı?.. Hepsini anlatacağım size.. Merak etmeyin.

Şimdilik sadece değişmez maddelerle ilgili minik bir giriş yapayım. Bazı değişmezler, basit tartışmalarla halledilebilecek seviyede.. Örneğin cumhuriyet ile ilgili olarak, önemli bir sıkıntı yok. Ancak eksiklik var.. “Cumhuriyet” diye tanımlanan yönetim şekli, pek çok, kendine “cumhuriyetle yönetiliyorum” diyen ülke dikkate alındığında, sakat bir hâl alıyor. Oysa, tıpkı milletvekili yemin metninde geçtiği gibi “demokratik cumhuriyet” dense, kâfidir.. MHP’liler bu “demokratik cumhuriyet” sözüne karşı çıkacaklar ama gururla ettikleri yemin metnini bir kez daha dikkatlice okurlarsa orada, bu ifadeye bağlı kalacaklarına, şerefleri üzerine ant içtiklerini fark edeceklerdir.

Bir başka değişmez madde. Örneğin Başkent’in Ankara oluşu. Bayrağın şekli, Milli Marş.. Bana sorsanız hepsi, mantıklı gerekçelerle değiştirilebilir ama çok da dert değil. Yani İstiklâl Marşı’nın ne kadar zor söylendiği, güftesine uygun bestelenmediği ve dahası araklama olduğu herkesçe bilinen bir gerçek. Ama değiştirme şansınız yok. Varsın olmasın. O çok sonraki bir iş..

Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen maddeler içinde en tartışmalı olanı ise 2. madde; “Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir”... İçinde ideoloji barındıran bir metin, temel toplumsal sözleşme olabilir mi? “Atatürk milliyetçiliği” bir ideolojidir. Faşist zihniyet ürünü bir başlangıç metni ve bu metne atıf yapan maddelerin, değiştirilmiyor olmasını, insanın aklı almıyor.. Düşünün bir kere. Eğer bu değiştirilmez maddeler arasına, MGK ve danışma meclisi üyelerinin, ömür boyu görev yapacakları şartını da yerleştirmiş olsalardı (- ki bu çok zor olmazdı), bugün nerede olurduk? Hangi toplumsal sözleşme, bir sonraki nesli böylesine bağlayabilir ki?

Son not. Evinde anayasa kitapçığı olan, gidip kontrol etsin. Başlangıç metninde yer alan, “... Yüce Türk Devletinin bölünmez ...” yazan ifadedeki kelimelerin ilk harfleri neden büyük? Neden büyük? Kalın sağlıcakla..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi