ABD’nin Afganistan macerası
Verilen sözler tutulursa, Amerika şimdiye kadar ısrar ettiği bir yanlıştan geri adım atacak. ABD Başkanı Barack Obama, seçim kampanyası zamanında verdiği sözü tutarak, Afganistan’daki ABD askerlerini kademeli olarak geri çekeceğini tekrarlamış. Buna göre bu yıl 10 bin, önümüzdeki yıl ise 23 bin ABD askeri Afganistan’dan çekilecek.
Maddî imkânlar bakımından ‘büyük devlet’lerin haklıdan değil de güçlüden yana sergiledikleri tavır; sadece kendilerini değil bütün bir dünyayı ateşe atıyor. Şaşırtıcı olan, bu apaçık gerçeğin görülmek istenmemesidir.
Afganistan’da yaşananlar buna güzel bir misal olabilir. 1980’lerde Rusya tarafından işgale edilen Afganistan, aradan yıllar geçtikten sonra başka bahanelerle bu defa da Amerika tarafından ‘işgal’ edildi. Her ne kadar Amerika, “Afganistan ve bölgeye demokrasi götürmek istiyorum. Terörün kaynağını kurutacağım” diyerek Afganistan’a asker sevk ettiyse de, netice pek değişmedi. Aradan yıllar geçti ve en ağır faturayı sivil Afgan halkı ödedi.
ABD’nin önceki Başkanı Bush, en çok Afganistan ve Irak politikaları sebebiyle eleştirilmişti. O tarihlerde bütün dünya Irak’a ve Afganistan’a müdahaleye karşı çıktığı halde Bush ve ekibi, “Biz dünyanın jandarmasıyız. Ne istersek onu yaparız” anlayışıyla hem kendilerini hem de ülkelerini bataklığa sürüklediler.
Tabiî ki gerek Irak ve gerek Afganistan konusunu Amerika’yı hedef alan 11 Eylül 2001 “İkiz Kule” saldırısından ayrı düşünemeyiz. Bu saldırının nerede ve nasıl planlandığı tam bilinmese de işin içinde gizli bir plan olduğu ortada. Çünkü Amerika, bu saldırıyı bahane edip Irak’a ve akabinde de Afganistan’a asker gönderdi.
Yeri geldikçe ifade etmeye çalışıyoruz ki, zengin ve büyük ülkeler ‘adil’ olmuş olsa, dünya bu kadar kavga ve kargaşaya sürüklenmez. Irak, büyük bir bedel ödeyerek kısmen sakinleşmiş görünüyor, ama Afganistan’ın durumu hâlâ belirsiz. Gün geçmiyor ki siviller, ‘yanlışlıkla!’ öldürülmesin. Amerika da, Afganistan’da tahminlerinin üzerinde asker kaybetti. Afganistan’dan Amerika’ya dönen her tabut, Amerikalı yöneticilerin daha fazla sıkıntıya soktu. Hemen her gün yapılan yürüyüşlerde “Çocuklarımızın Afganistan’da işi ne?” sorusu soruldu. Yükselen tepkiye daha fazla dayanamayan yeni yönetim ise askerlerini Afganistan’dan geri çekmeye karar verdi.
Yapılan açıklamaya göre ABD’nin Afganistan’da 70 bine yakın askeri bulunuyor. Bu askerlerin önemli bir kısmı, 2014 yılı Aralık ayına kadar ülkeden çekilecek. ABD’nin, “Taliban rejimi”ni devirmek bahanesiyle Afganistan’ı işgal ettiği 2001’den bu yana en az 1500 askerinin öldüğü, 12 binden fazlasının yaralandığı ve savaşın Washington’a şu ana kadarki maliyetinin 440 milyar doları aştığı göz önüne alınırsa, ‘çöpe atılan para’nın büyüklüğü de anlaşılır.
Bir an için bu paranın, dünyadaki açlık, yokluk ve yolsuzlukla mücadele için kullanıldığını düşünelim. Çok daha faydalı olmaz mıydı? 440 milyar dolar Amerika için büyük bir para olmayabilir, ama ‘fakir ülke’ diye sınıflandırılan ülkelerin pek çoğunun derdine derman olabilir. Düşünelim ki dünya üzerinde yaşayan milyonlarca insan açlık bir yana sadece ‘temiz su’ya muhtaç. Bu paranın bir kısmıyla muhtaçlara su ulaştırılsa, milyonların ‘dua’sı alınmış olmaz mıydı?
Amerika ve ona destek veren ‘koalisyon ülkeleri’ milyarlarca dolar harcayarak güya terörü önlemeye çalışıyorlar. Fakat attıkları yanlış adımlarla bilerek ya da bilmeyerek aslında terörü tırmandırdıklarının farkında değiller. Irak ve Afganistan’da haksız yere öldürülen, işkence ve zulümlerden geçirilen insanlar ‘terörize’ olmuş olmuyor mu?
ABD’nin yıllardan beri sürdürdüğü yanlıştaki ısrarından geri adım atması hayra alâmettir. İnşâallah devamı da gelir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.