Yemin krizi ilgili olarak CHP ve BDP gibi muhalefet partilerinin izledikleri politikayı anlamakta güçlük çekiyoruz!

Bir taraftan tutuklu arkadaşlarının tahliye edilmemelerine yemin etmeyerek ya da TBMM'ye gelmeyerek tepki vermek istiyorlar bir taraftan da biran evvel yemin etmek için bahane üretir gibi görünüyorlar!

Ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı sorunun çözüleceği yolunda söz vermeye çağırıyorlar!

"Çözeriz desin yemin edelim" gibi, "Eğer Erdoğan söz verirse yemin krizini aşarız" gibi, "Hükümet mutlaka adım atmalı, somut bir adım bekliyoruz" gibi açıklamalarla kendilerini Erdoğan'ın iki dudağı arasından çıkacak tek kelimeye mahkum haline getirdiklerinin farkına bile varamıyorlar!

Sorunun çözümünü Erdoğan'a bırakacaklarına yeminleri edip kendileri üstlenseler daha iyi olmaz mı?

AKP Genel Başkanı Erdoğan sorunun çözümü konusunda kendisinin gereğinden fazla öne çıkarıldığının farkında olduğundan muhalefet partilerini biraz daha ezmek için "Millet bizden boykot istemiyor, bile bile niye aday gösterdiler?" diye hiç oralı değilmiş gibi davranıyor!

Bize kalırsa ortaya çıkan sorunun çözümü konusunda muhalefet yine yanlış bir politika izliyor!

İktidar partisinin Genel Başkanını gereğinden fazla öne çıkararak sorunun çözümü için O'nu tek söz sahibi gibi göstermelerini büyük bir taktik hatası olarak görüyoruz!

CHP ve BDP sorunun çözümü için Erdoğan'ı adres olarak göstermek yerine kendilerinin de sorumluluk üstlenmelerinin daha sağlıklı bir yol olacağına inanıyoruz!

Ne TBMM'ye gelmemek sorunun çözümü için yeterlidir ne de yemin etmemek! Bu tür davranışlar kısa bir süre sonra muhalefet partilerine oy vermiş seçmenlerde de sıkıntı oluşturacak davranışlardır!

AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın bugünlerde seslendirdiği "Bile bile niye aday gösterdiler?" söylemi yarın bu partilere oy veren kişiler tarafından benimsenecek ve "Oylarımızın niye heba olmasına yol açtınız?" diye sorgulamaya yol açması kaçınılmaz olacaktır!

CHP ve BDP gibi muhalefet partilerinin kendilerini böylesine AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın iki dudağı arasından çıkacak bir çift söyleme mahkum haline getirmelerini stratejik hata olarak değerlendiriyoruz!

Varsayalım ki, Erdoğan böyle bir söz vermesin ve CHP ile BDP de yemin krizini sürdürsünler!

Bundan kim kazançlı çıkar?

Yemin krizi sürdükçe ortam gerilmeye devam edecek demektir!

Gergin ortamsa sadece iktidar partisi seçmenlerini değil muhalefet partilerinin seçmenlerini de huzursuz kılacaktır!

CHP gibi bir ana muhalefet partisinin ne yapacağı konusunda tek başına irade beyan edememesi ve Erdoğan'ın ağzından çıkacak sözlere göre davranmaya kalkışması anlaşılır gibi değil!

Siyaset bu kadar amatörlüğü kaldırır mı kaldırmaz mı bilemiyoruz!