TBMM bugün başkanını seçecek ama ana muhalefet yok! CHP bu durumu ne kadar sürdürebilir?
AKP bugün tek başına Meclis Başkanı’nı seçebileceği gibi, yarın tek başına hükümet kurup güven oyu alacak; hükümet programı görüşmelerinde kamuoyu sadece AK Parti ile MHP’yi dinleyecektir! Sonra Meclis Ekim’e kadar tatile girecek.
CHP geleneğinin tecrübeli isimlerinden Ali Topuz diyor ki:
- Çözüm parlamentoda deyip parlamento dışı kalmak nereye kadar sürdürülebilir? Bu bir marjinal parti görüntüsüdür. CHP’ye yakışmıyor...
Topuz’a göre, yemin, millet vekilliğinin bir şartıdır:
- Vekillerin üç aylık maaşı 1 Temmuz’da bankaya yattı. Yemin edip Meclis’e girmeden bunu nasıl alacaksınız? Meclis komisyonlarına üye verdiğinizde Meclis Başkanı “siz yemin etmediniz” derse ne yapacaksınız?!..

Yemin için sebepler
Evet CHP kendisini maalesef fena bağladı... Topuz’un dediği gibi Sülehyl Batum’un çıkışları CHP’yi yanlış uygulamalara yöneltti.
Nasıl çıkabililir bu çıkmazdan? Topuz’dan dinlediklerimi üç maddede özetleyebilirim:
- Başbakan politikacı olarak, isterse “yakaladım” diye düşünüp CHP’yi bu olumsuz durumda uzun süre bırakabilir... Ama böyle yapmamalı, CHP’nin yemin etmesini teşvik edecek hareketlerde bulunmalı. Böyle yaparsa yeni anayasa konusunda AKP ile CHP’nin işbirliği kolaylaşır.
- Sosyalist Enternasyonal CHP’nin tavrını onayladı. Elbette yargı kararları, milli iradeyi gölgelememeli. Fakat CHP bunu, çıkmazdaki durumu sürdürmek için kulanmamalı. Haklılığı kabul edilmiş bir parti olarak daha bir özgüvenle Meclis’te yemin etmelidir.
- Topuz’un belirttiği gibi Meclis Başkanlığı’na Cemil Çicek’in aday olması da CHP’nin bugün yemin edip oturuma katılması için “iyi sebep”lerden biridir. Her halde Çiçek, sorunun çözümü için samimiyetle çalışacak bir siyasetçidir.
Ben dün bazı başka CHP’lilerle görüştüm. Bugün yemin edip oturuma katılmak gerektiğini düşünüyorlar ama tabii isim yazmamı istemediler. Kılıçdaroğlu Atina’dan dönünce bu konuyu görüşeceklerini söylediler. CHP ve AKP’den bazı isimler arasında görüşme trafiği de sürüyor.

Kemal Bey’e dostça...
Sayın Kılıçdaroğlu ile 1993 yılında tanıştım. İyi niyetli bir siyasetçi olduğunu biliyorum. Ben de iyi niyetle yazıyorum.
Sayın Kılıçdaroğu, CHP bu çıkmazda kalmaya devam ederse, partinizdeki politika kurtları bir süre sonra bütün suçu size yükleyeceklerdir.
Partiyi çıkmaza soktu, sonuç alamadı ve parti kararıyla Meclis Grubu’nu bağladı diye!
Atatürk’ten sonra İsmet Paşa’nın getirdiği iyi bir gelenek, CHP’nin parlamento faaliyetlerine Meclis Grubu’nun karar vermesiydi. Baykal zamanında rafa kaldırılmıştı bu gelenek.
Haluk Koç iyi niyetle sizi uyarmıştı:
- Yemin etmeme kararını Grup’ta tartışalım, gerekiyorsa kararı Grup versin. Genel Merkez kararı olarak siz Meclis Grubumuza tebliğ etmeyin...
Ama maalesef öyle oldu.
Çıkmazda devam etmeniz halinde, CHP’nin hiç sonuç alamadan “marjinalleştiği” netleştikçe partinizde siz ağır hücumlara maruz kalacaksınız...
Ama ben istiyorum ki “yeni CHP” emeklerken sakatlanmasın; Türkiye yeni anayasayı AKP-CHP eksininde yapabilsin; başka türlüsü imkansız zaten..
Yemin edip Meclis’e katılmaktan başka salim bir yol gözükmüyor.