Ankara'nın verdiği bazı yanlış mesajlar Libyalı devrimcileri kızdırmış, Fransa da Bingazi'deki lobisi vasıtasıyla bu fitne imkânını bir güzel değerlendirmişti. Yeni Libya hükümeti mahiyetindeki Geçici Ulusal Konsey'de Türkiye aleyhinde sert rüzgârlar esiyor, Türkiye Konsolosluğu'nun önündeki protesto gösterilerinde Türkiye bayrağı taciz ediliyor, sloganlarda Türkiye'ye verilip veriştiriliyordu. Tam Fransa'nın ağzına layık!

Ortalık öyle karışmıştı ki, toparlanması neredeyse imkânsız görünüyordu. Yeni Libya'da Türkiye'nin esamesi okunmayacak diye bayram ediyordu Mösyö Sarkozi.

Aradan üç ay geçti. Türkiye hatalarını tashih etti. Olaya el koyan Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu destansı bir diplomatik mücadeleyle 'Yeni Libya'nın gönlünü aldı. Geçici Ulusal Konsey'in resmen tanınması ve Kaddafi diktatörlüğü ile diplomatik ilişkilerin kesilmesi, Bingazi'deki olumsuz Türkiye algısını değiştirdi... ve geçen Pazar günü Bingazi'yi ziyaret eden Davutoğlu'nun orada açıkladığı 300 milyon dolarlık yardım paketi (100 milyon dolar hibe, 200 milyon dolar kredi) ile ilişkiler iyice sıklaşma yoluna girdi.

Yeni Libya'nın emperyalistlere yâr olmaması için Türkiye'nin O'na kararlılıkla sahip çıkması gerekiyordu. Bunun nihayet gerçekleşmekte olduğunu görmek ne güzel. Haçlı işbirlikçisi imajından kurtulmak isteyen Libyalı devrimciler de Türkiye'nin yanlarında yer almasına en çok bunun için seviniyorlar. Çünkü onlara göre Türkiye, İslam dünyasının yıldızı.

Davutoğlu'nun Bingazi'de Geçici Ulusal Konsey tarafından nasıl el üstünde tutulduğunu, Davutoğlu'na bakan gözlerin (Fransa adına bakan birkaç göz hariç) nasıl parladığını görmeliydiniz. Hele Kurtuluş Meydanı'ndaki sevgi seli gerçekten görülmeye değerdi...

Resmi görüşmeler tamamlanmış, Davutoğlu ve beraberindeki heyetin Türkiye'ye dönüş saati gelmişti. Havaalanına gitmek üzere arabalara binilirken Libya'nın muteber İslam âlimlerinden Ali Sellavi bir istirhamda bulundu; "Muhterem Davutoğlu, Kurtuluş Meydanı'na uğrayıp halkı selamlarsanız çok makbule geçer" dedi. Davutoğlu kabul etti ve bu gerçekten çok makbule geçti. Meydanda Türkiye Dışişleri Bakanı'nı birdenbire karşılarında görünce neye uğradıklarını şaşıran Libyalılar, şaşkınlıklarını üzerlerinden atar atmaz tekbir getirmeye ve "Libya-Türkiye", "Teşekkürler Türkiye", "Ümmetin Sevgilisi Erdoğan" diye slogan atmaya başladılar. Sloganları duyan geldi, meydanda büyük bir kalabalık oluştu, Türkiye sevgisi öyle bir sel olup aktı ki neredeyse Davutoğlu'nu boğacaktı. Binlerce kişi Davutoğlu'na sarılmak için aynı anda hamle yapınca, koruma görevlileri zor anlar yaşadılar.

Ve final: Davutoğlu, Kurtuluş Meydanı'nda kürsüye çıkıp, coşkulu kalabalığa, o coşkunun hakkını veren Arapça bir konuşma yaptı; "Ömer Muhtar'ın torunlarına Türkiye'den selam getirdim" dedi, "Libya ve Türkiye'nin ta-rihi, kaderi, istikbali müşterektir" dedi, "İnşaallah beraberce yükseleceğiz" dedi, "vesselamu aleykum ve rahmetullahi veberekâtuhû."

Nasipse yarın Bingazi notlarına devam edeceğim.