Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Mevcut anayasa uygulanmıyorsa, yenisi ne işe yarayacak!

Mevcut anayasa uygulanmıyorsa, yenisi ne işe yarayacak!

Bu anayasa kaç defa delindi.
Anayasa’nın 367. maddesi “karar yeter sayısı” iken, “toplantı yeter sayısı” olarak CHP önderliğinde iktidara dayatılması belirgin anayasa suçu sayılır.
Yapanların yanında kâr kaldı.
Şimdi de Anayasa’nın 76. maddesi.
Onu da delmek YSK’ya nasip oldu.
Bu madde yüz kızartıcı suçlarla, terör suçlarından sabıkalı olanların her ne şekilde olursa olsun memur ile milletvekili olmasını yasaklıyor.
Aksine yasa da olmaz, mahkeme kararı da...
Memnu hakların iadesine dair verilen kararlar sakat (Anayasa’nın 76. maddesine aykırı). Yazılı emir yolu ile geri alınmaları durumunda seçilenlerin milletvekillikleri tehlikeye girebilir. Ama bu yola kim tevessül edecek?..
Muhatap Mehmet Ali Ağca olmuş olsaydı mahkeme kararları çoktan Yargıtay’a ulaşmıştı. Gün gelir bunlar da bir sabah hesaba kitaba yatırılır.
Gelir sahipleri..
Sıra geldi 81. maddeye.
Bu madde açıkça milletvekillerinin yemin etmeden göreve başlayamayacağını öngördüğü halde aslan sosyal demokratlarla, Önder’in İmralı köşkünden münasip gördüğü kişiler göreve başlamadan maaş aldılar.
Hem de üç maaş peşin.
31.500 TL.
Bu maddeyi isterseniz dağdaki davar çobanına okutalım.
O kadar aleni...
81. madde, “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, göreve başlarken aşağıdaki şekilde and içerler” diyor. İçmezlerse, göreve başlayamayacaklar demektir.
İşe başlamayana maaş da yok.
İlle de “Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma” diyecekler.
Geçmişte olmadı mı?
Merve Kavakçı demedi diye ne göreve başlatıldı, ne de maaş ödendi.
Üstüne, hem milletvekilliği düşürüldü, hem de vatandaşlıktan çıkarıldı.
Ona o muameleyi reva görenler, “Arkadaşlarımızın milletvekili olmayışına tepki göstermek yasal hakkımız” diyerek geçiştiriyorlar...
Kendilerine gelince yasal hak, Müslüman olunca haksızlık.
Konuyu basite indirerek açıklayalım. Memur imtihanlarına girdiğinizi düşünün. Kazandınız, memur olduğunuza dair belgenizi de aldınız.
Ama göreve başlamamışsanız maaş almazsınız.
Böylece yeminsizlere maaş verenler bilsinler ki bir gün onlara zimmet çıkabilir.
Hele de çiçeği burnunda Meclis Başkanı Cemil Çiçek bakalım bu işe nasıl bir kılıf bulacak. Yoksa, Adalet Bakanlığında yaptığı gibi statükoya devam mı?
Duyduğuma göre, hukuk müşavirliği maaşlar konusunda zevahiri kurtaracak şekilde görüş bildirmiş. “Hem ödenir, hem ödenmez” demiş.
Dedim ya, tam da sahibinin sesi...
Sayın Başbakan, “tükürdüklerini yalayacaklar” dese de, maaşlar peşin ödendikten sonra “Geçti Borun Pazarı” gibi geliyor bana.
Meclise gidiyorlar, oturup alem yapıyorlar.
Grup kuruyorlar, meclisi fuzuli işgal ediyorlar...
Çay kahve sohbet ama iş güç yok.
Milletin parası deniz, yemeyen domuz!
Çalışmayana sen de maaş ödemeyeceksin.
O zaman görelim, tükürdüklerini yalarlar mı yalamazlar mı...
Değilse, mevcut anayasayı koruyamadıktan sonra yenisini yapsanız ne olur, yapmazsanız ne olur...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi