Yeni kabinenin şifreleri

Yeni kabinenin şifreleri

Başbakan Erdoğan'ın "ustalık dönemi" kabinesi ağırlıkla eski isimlerden oluşuyor... Kabinede 6 yeni isim var. Ama hepsinin ortak özelliği belki de kabinenin şifresi diyeceğimiz şey; "Vefa-sadakat ve çalışma..."
Geçen dönem bakan olarak, seçim döneminde ise bir siyasi aktör olarak önemli başarılara imza atan Bülent Arınç, Binali Yıldırım, Egemen Bağış, Zafer Çağlayan, Faruk Çelik, Ertuğrul Günay ve Hayati Yazıcı adları artık Başbakan'ın çok iyi bildiği isimler...
Yenilerden İdris Naim Şahin, Erdoğan Bayraktar, İsmet Yılmaz, Fatma Şahin, Bekir Bozdağ ve Suat Kılıç da hem geçmişte hem de iktidarı döneminde birlikte çalıştığı isimler...
Çok çalışan bir kabine olacağı açık...
Ama şu bakanlıkların ortaya koyacağı performans "Yeni Türkiye" açısından çok dikkat çekici...
Açılım Bakanlığı... Bu adla bir bakanlık yok ama Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay bu dönem tam da bu anlama gelecek bir görev yapacak. Başta Kürt sorunu olmak üzeri, bundan sonraki süreçte Türkiye'nin çözmesi gereken etnik, dini ve azınlıklarla ilgili tüm sorunlara tek bir merkezden bakılması ve çözüm önerileri üretmesi çok yararlı olacak.
Milli Savunma Bakanlığı... Sivil - asker ilişkilerinin biraz gerilimli geçtiği bir süreçteyiz. Çünkü çok sayıda askerin de içinde yer aldığı darbe girişimi davaları sürüyor. Tam da bu nedenlerle sivil iradeyle kurumlar arası ilişki de rayından çıkmış durumdaydı. İşte bu sorunların rayına oturması için süreci iyi yönetebilecek bir savunma bakanına ihtiyaç vardı. Yeni dönemde Genelkurmay Başkanlığı'nın savunma bakanlığına bağlanabileceği dönemin de temelleri atılacak.
AB Bakanlığı... Yeni dönemin önemli bakanlıklarından biri olacak AB Bakanlığı, bu kez de Egemen Bağış'a emanet...
Artık karşımızda bir hayli tecrübeli ve birikimli bir bakan ve bir bakanlık kadrosu var. Türkiye- AB ilişkileri her ne kadar inişli çıkışlı bir süreç izlese de şimdi açılmayan fasıllar bir yana Türkiye çok farklı bir rol üstleneceği yeni bir döneme girecek.
Çevre ve Şehircilik Bakanı... Buraya da tecrübeli bir isim geldi; Erdoğan Bayraktar... TOKİ adını markaya dönüştüren Bayraktar, konut sektöründe uzun yıllardır sürdürdüğü tecrübesini şimdi çevre ve şehirlerimize aktaracak. Aslında bu süreç aynı zamanda "yerinden yönetim" modelinin de devreye gireceği bir süreç olacak...
TOKİ ile "sessiz devrim"e imza atan Bayraktar'dan ucube şehirler yaratan ve çevreyi öteleyen anlayışlara son vermesi bekleniyor.
Kısaca "Ustalık" dönemi performansı gösterecek bir kabineden söz ediyoruz.
Bu kabinenin varlığı Türkiye'yi yeniden yapılandıracak, yasal altyapısını oluşturacak Meclis için de bir şans olacak...
Çünkü yeni Meclis, yeni Türkiye için kurucu Meclis görevi yapacak. Ve önünde çok çetin ve zor bir dönem var. Yemin krizi bu sürecin daha ilk adımı...
Onu, yüzyıllık Kürt sorunu ve 60 yıldır yapılamayan sivil anayasa çalışmaları izleyecek.
Kabinedeki ustalık tercihinin bir yansımasını Meclis başkanlığı seçiminde de gördük. Meclis Başkanlığı'na son 25 yılını siyasetin en önemli mevkilerinde geçiren, tecrübesi ve birikimiyle "Akil siyasetçi" diye nitelenen bir isim, Cemil Çiçek seçildi.
Çiçek, siyasi partilerin birbiriyle ilişkisinde de, siyasetle kurumlar arası dengede de önemli bir isim...
Yeni Meclis zor sorunları çözmeye çalışırken, ustalık dönemi kabinesi de o Meclis'in işini kolaylaştıracak çalışmalara imza atmalı...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi