Bu hafta kitap yerine dergi var sırada. Altınoluk Dergisi, Temmuz sayısında yine muhteşem bir muhteva ile okuyucularının karşısına çıktı.
Özellikle “Ben de Müslümanım” diyen herkesin acil ihtiyacı olan meselelerin başında zarafet gelmektedir.
Vefatının 12. sene-i devriyesinde Musa Topbaş Efendi Hazretleri’nin anlatıldığı sayının ana mevzusunda, Musa Efendi’nin nezdinde “Zarafet” konusu işlenmiş.
Altınoluk Dergisi, zarafet meselesini çok güzel isimlerle ve ifadelerle sayfalarına aktarmış ve ortaya; “Bir Müslüman nasıl olmalı” sorusunun cevabını koymuş.
Derginin ilk sayfasında zarafetle ilgili şu satırlara yer verildikten sonra Musa Topbaş Hocaefendi’deki zarafet de şöyle anlatılmış:
.........
“Zarafet konusunu gündemimize almalıyız. ‘Müslüman zarif insandır’ gibi bir hükmü, şahsiyet inşasının en merkezine koymalıyız.
Müslümanca bir zarafetin ölçüleri üzerinde düşünmeli; bunu, hazmedilmiş bir şahsiyet çerçevesi olarak hayatımıza nasıl taşıyacağımıza kafa yormalı; eğitimin, terbiyenin, buna imkân verecek vasıfta olmasına itina etmeliyiz.
Zarafet bir insan ilişkileri tarzı ise hayatımızın; ev, sokak, iş, devlet, tüm alanlarında zarafetin devreye girmesine özen göstermeliyiz.
Musa Efendi Hz.leri, şahsiyetinde, bu Peygamber (s.a.v.) terbiyesini, çağımıza taşıyan insandı.
El hak güzel bir insandı. Zarif insandı. Nezih insandı. İslam terbiyesinin en süzülmüş örneklerinden birisi anlamına gelmek üzere tam bir İstanbul beyefendisiydi.
Zarafet, kendi şahsiyetine saygı yanında, içinde yaşadığı topluma ve birlikte yaşadığı insanlara da saygı demektir.
Musa Efendi Hz.lerinin zarafeti; bütün bu alanları ihata eden bir titizliğin eseri idi.
Bir gönül yürüyüşünün odağında, kendisi zarafeti kuşandı ve gönül dostlarını zarafet imbiğinden geçirmek için gayret sarf etti.
Musa Efendide zarafet, bir tabii hal gibiydi. Özel biçilmiş bir elbise gibi tüm davranışlarına tıpatıp uymaktaydı.”
............
Derginin genel yayın yönetmeni Ahmet Taşgetiren de; “Müslüman ve Zarafet” başlıklı yazısında şu ayrıntıya dikkat çekmiş:
“Zarafet; inceliktir, nezakettir, nezahettir, güzelliktir, ölçüdür, süzülmüşlüktür. Denebilir ki zarafet; Rasulullah Efendimizin; ‘Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden zarar görmediği, salim olduğu insandır.” (Buhari, İman, 4) diye tarif ettiği Müslümanlık kıvamıdır.
El ve dil. İnsanın en dışa dönük uzuvlarıdır. Jestler ve mimikler oradan yansır dışarıya. Yani insanlık kalitemizin sergi alanıdır ellerimiz ve dillerimiz.
İnsanın içindeki dünya, dışa eliyle ve diliyle yansır. İşte o uzuvlarda, bir başkasına olumsuz gelecek hiçbir şeyi, Müslümanlık içinde görmüyor Allah Rasulü (s.a.v.)”
.........
Dergide ayrıca Osman Nuri Topbaş Hocaefendi’nin de zarafet üzerine ve babası Musa Topbaş Hocaefendi’yi anlattığı uzun bir yazısı var.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz’ın da yine zarafet üzerine dört dörtlük ifadelerle bezenmiş yazısı yer almakta.
Bilgi İçin Altınoluk Dergisi: 0212 671 07 00