Sağda-solda 16 Temmuz Gençlik Hareketi hakkında çıkan yazıların, ileri sürülen iddiaların, nakledilen rivayetlerin haddi hesabı yok.

Peki bu hareket kendi kendini nasıl tanımlıyor / tanıtıyor / anlatıyor?

Hareketin internet sitesinde bu sorunun cevabı var.

15 maddelik bir cevap.

Şöyle:

1. 16 Temmuz Gençlik Hareketi her biri kendi alanında etkin farklı gençlik gruplarının bir araya gelmesiyle oluşmuştur.

2. Türkiye'nin yanıbaşında zalim Baas rejimi tarafından gerçekleştirilen sistematik soykırıma tepki göstermekteyiz.

3. İnsanların politik çıkar hesabı yaptığı bir dönemde vicdan ve merhametin hiçbir hesaba sığdırılamayacağını tüm dünyaya ilan ediyoruz.

4. İlk adımı başkalarından bekleyen değil, Allah'ın rızası için ilk adımı atan olmanın önemine inanmaktayız.

5. Kaygı üretmeyi değil; proje üretmeyi önemsiyoruz.

6. Suriye'yi ikinci bir Srebrenitsa'ya çevirenlere tepkisiz kalanları eleştirmek yerine, insiyatif alarak inancımız ve insanlık adına hareket etmekteyiz.

7. Genç bir nüfusa sahip olduğu her fırsatta tekrarlanan Türkiye'de, gençlerin de direnenler için ellerini taşın altına koymaları gerektiğini savunmaktayız.

8. Bir asır önce yapay sınırlarla aramıza siyasi ve psikolojik barikatlar kuran dış güçlerin, kalplerimize sınır koyamayacağına inanıyoruz.

9. Hiçbir zalime sırf politik çıkarlar uğruna torpil geçilemeyeceğini dile getiriyoruz.

10. 16 Temmuz Gençlik Hareketi'nin mensupları dün Filistin'de, Afganistan'da, Irak'ta, Çeçenistan'da, Moro'da direnen kardeşlerine nasıl destek vermişlerse, bugün de Suriye'de zulme karşı direnen kardeşlerine destek vermektedirler.

11. Komplo teorisyenlerinin hükmüne değil, Allah'ın hükmüne itibar etmekteyiz.

12. Tunus'ta başlayıp Mısır'la devam eden; Yemen'de, Bahreyn'de, Suriye'de ve bütün Arap coğrafyasında yaşayan halkların "hürriyet" talebine bir an önce karşılık verilmesi gerektiğini dile getiriyoruz.

13. Eyleme inandığımız kadar duaya da inanmakta ve Suriyeli kardeşlerimiz için her fırsatta Fetih Suresi okumaktayız.

14. Dengeler adına değil, insanlık adına yola çıktığımız için asla provokasyonlara gelmeyeceğiz.

15. Ortadoğu'nun yolunu Ortadoğu'nun tüm özgür gençleriyle omuz omuza çizeceğiz, topraklarımızı, kardeşlerimizi emperyalistlerin, işgalcilerin ellerine bırakmayacağız.

(16temmuzgenclik.com)

SURİYELİ MÜLTECİLER MESELESİ

Hatay'daki 8 bin küsur Suriyeli mülteci için 2 milyon lira ek ödenek tahsis edilmiş. İyi edilmiş, güzel edilmiş, edenden Allah razı olsun. Ne var ki iş parayla bitmiyor. Günde üç öğün sıcak yemek, sağlık hizmetleri, çocuklar için oyun alanları vs, vs, vs, sadra şifa olmaya yetmiyor.

Çadır kentlerdeki pek çok mülteci, devletin tayin ettiği bazı görevlilerin sevimsiz muamelelerinden şikâyet ediyor (Ayrıntılara girmek istemiyorum). Bu muamelelerin önüne geçilmeli. Sahadaki bütün görevliler sıkı bir elemeye tâbi tutulmalı. Çadır kentlere 'elit' elemanlar yerleştirilmeli. Mültecilerle yüz yüze gelecek her bir polis, her bir yardım dağıtıcısı, her bir sağlık personeli, her bir mütercim 'hassas diplomatik görev' şuuruyla hareket etmeli, mültecileri hoş tutmaya şartlanmalı. Bu konuda zafiyet gösteren görevliler derhal değiştirilmeli.

Öte yandan, çadır kentlerin adeta açık hava hapishaneleri olduğu ifade ediliyor ve bu ifadeler Arap basınında yer almaya başladı. "Ziyaretçilerimize sorun çıkarılıyor, bizim kamplardan çıkıp gezmemize de izin verilmiyor. Bunalıyoruz. Bizi bağrına bastığı için Erdoğan'a ve Türkiye'ye minnettarız, ama böyle misafirlik çekilir şey değil. Misafir değil mülteci olarak kabul edilmek ve mülteci haklarından yararlanmak istiyoruz" diyen Suriyeli kardeşlerimizin hakkı var. Güvenlikle ilgili endişelerin olduğunu biliyorum, fakat mültecilere özgürce nefes aldırmanın bir(çok) yolu illa ki bulunur. Bu konuda yeterince kafa yorulmadığını zannediyorum.

"Zulümden kaçan Suriyelileri bağrına basan Türkiye"ye iltifat, "Bu krizi iyi yönetemeyen Türkiye"ye tepkiye dönüşmek üzere. Dikkat!