Şevki Yılmaz

Şevki Yılmaz

Gönül harap, hane harap!

Gönül harap, hane harap!

Ana hayat yasamız Kur’an-ı Kerim’in Levh-i Mahfuz’dan (özel koruma mekanından) Cibril’i Emin’e (r.a) teslim edildiği geceye “BERAAT”, biz kullarına emanet edildiği geceye de “KADİR” isminin verilmesinde büyük hikmetler gizlidir. “KADR ya da KADİR”; takdir ve miktar manasına geldiği gibi ölçü ve kıymetine paha biçilmez manasına da gelir. İnsanoğlu, doğumundan ölümüne kadar bütün işlerindeki ölçü ve düzenine Kur’an-ı Kerim’le kavuşmuştur. Bunun için KADİR GECESİ bin aydan hayırlı kılınmıştır. Üstünlük gün ve gecelerden değil, medeniyetimizin ana kaynağı yüce kitabımızdan kaynaklanmaktadır. Günlere, gecelere ve bazı mekanlara verilen bir değer varsa bunun sebebi o zikredilen zaman veya mekanla, Kur’an’ın ve dolayısıyla vahyin mutlak bir irtibatının olmasındandır. Vahiy orda olduğu için Hiranur ve Tur-i Sina dağı değerlidir. Vahiy o gece inzal olduğu için Kadir Gecesi değerlidir, vahiy onda indiği için Ramazan ayı değerlidir. Karanlık geceler, nurlu sabahlara Kur’an’ın aydınlığıyla kavuştuğu için değerlidir ve o değerin tek kaynağı vahiy ve dolayısıyla Kur’an’dır.
O Kur’an ki bugün İslâm coğrafyasının her bir yerinde; sokaktan, evden, okuldan, mahkemeden soyutlanarak adeta hayattan dışlanmıştır. Kur’an adeta bir kudsi çekirdektir, tohumdur. O kudsi tohumu sokağa dikersek asayiş ve huzur, okula dikersek insanlığa faydalı nesil, eve dikersek ecdada layık evlatlar, mahkemeye dikersek adalet ve emniyet, hayata dikersek saadet ve mutluluk çiçekleri açar. Sadece nefes aldığımız bu hayatta değil, bu hayatın ötelerinde meyvelerinden faydalanacağımız birer ağaca dönüşür. Bugünümüz de kurtulur, yarınımız da. Nasıl ki yeryüzünde yaratılan her şey insan içinse, unutmayalım ki insan da dahil tüm mahlukat da Allah içindir. Kudsi bir çekirdek olan Kur’an’ın dikileceği toprak olan insanın, meyve veren bir ağaca dönüşmesi içindir her şey.
İşte o kudsi çekirdiğin insanlığa sunulduğu gece olan BERAAT de böylesi bir manevi iklimdir. Her çiçeğin tohumunu öyle her mevsimde toprağa dikemezsin, her tohum için ayrı bir mevsim vardır. İşte Kur’an çekirdeği de öyle bir manevi iklimde insanlığın gönül toprağına dikildi. Ve o tohum kurtulma, uzak olma (beri olma) ve istiklaline kavuşma manalarına gelen BERAAT oldu. Kişinin sevdiklerine, hak ve özgürlüklerine kavuşması oldu. Mü’minlerin kendilerine bahşedilen Kur’an-ı Kerim sayesinde nefis, şeytan ve yandaşlarının yol ve izmlerinden kurtulmalarının gecesi oldu.
Mü’minler için BERAAT gecesindeki mutluluk, cezaevindeki bir mazlumun mahkemedeki beraat kararıyla sevdiklerine ve özgürlüğüne kavuşma sevincinden daha fazla bir sürur oldu elhamdulillah...
*
“O apaçık kitaba and olsun ki, biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunla insanları uyarmaktayız. Bütün hikmetli işler o gecede tefrik olunur.” (Duhan Sûresi 2-3- 4) ayetinde müjdelendiği üzere tüm hikmetli işlerin ayırımının yapılmasına Beraat Gecesi’nde başlanmakta ve bu işlem Kadir Gecesi’ne kadar devam etmektedir. Rızıklar, ölümler, doğumlar, tabiat olayları ve hayata dair her şeyin belirlendiği bu mübarek geceyi Kur’an’ın nuruyla aydınlatmak bizim elimiz ve gönlümüzde. Hayatımız için dönüm noktası fırsatlarından biri kapımızda çok şükür. Bizler için ilahi fırsat olan İslâm nizamı; yaratıcımız, yaşatıcımız ve yöneticimiz Allah’ın (cc) biz kullarına gönderdiği azaptan ebedi beraatimizin emsal kararıdır. Bu emsal beraat kararını hayatımızın amacı yapar da, Kur’an eksenli bir hayatı nefsimizde, ailemizde ve toplumumuzda ikame etme-ettirme gayretinde olursak o sevinç BERAAT’İNİ Rabbimizin rıza yed’inden almak işten bile değildir.
Çünkü mahlukatın en şereflisi olan insan kullara kulluktan, şeytan ve yandaşlarının tuzak ve esaretinden Kur’an-ı Kerim’le beraat etti! Ezilenlerin kendilerini ezen bir avuç elit aristokrat çetesinden beraatı (kurtuluşu) Kur’an-ı Kerim sayesinde gerçekleşti. Kızların diri diri gömülmekten ve uğursuz görülüp horlanmalarından kurtuluş müjdesidir Beraat Gecesi. Ailenin her türlü zulüm ve kötülüklerden kurtuluş (beraat) reçetesidir Kur’an-ı Kerim. Tüm çalışan ve çalıştıranların alın terlerinin korunmasının ve haksız yere bir cana kıymanın tüm aleme kıymak olduğunun Kur’an-ı Kerim’le ilanıdır BERAAT. Milli marşımızın “Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal” mısrası, beraatımızın yalnız Allah’a (c.c) kullukla olacağının ne güzel ifadesidir.
Herkesin ve her şeyin mukadderatının kaydedildiği bu mübarek gecede Rabbimizden o kadar çok dua ve dileğimiz var ki;
Rabb’im, acı bize!
Affet ve bağışla!
Nusret ve kudret elini çekme üzerimizden!
Kahrınla dağlama yürek hanemizi!
Ev perişan, sokak perişan, hayat perişan!
Gönül harap, hane harap, imdat, imdat Ya Rabb!
Beraat Gecemizde tüm mazlum ve mustaz’aflar için yürekten dualar edelim! Geceniz mübarek, mukadderatınız hayırlı olsun!
Not: Ana hayat yasamız Kur’an-ı Kerim’e kavuşma ayı ve gününde, Ramazan’ın rahmet denizinde, medeniyetimizin merkez üssü Mekke-i Mükerreme’de birlikte olalım inşallah. Bizimle Ramazan umresine katılmak isterseniz... Bilgi ve kayıt için: www.nadidehac.com, (0212) 616 92 26

Önceki ve Sonraki Yazılar
Şevki Yılmaz Arşivi