Biz Milli Görüşçüler yıllardır iğne ile kuyu kazmaya alışkınız! Dün iğne ile kuyu kazdık!

Bugün yine kazarız!

Yarın da iğne ile kuyu kazmaya devam ederiz!

İğne ile kuyu kazmak bizi yıldırmaz!

Zira bizim en bariz vasfımız sabretmektir!

Sabırla koruğun helva olacağına inanırız!

Bizim kitabımızda yılgınlık yoktur!

Bizim "İlle de şu makam ve mevkilere geleceğiz" diye ihtirasımız da yoktur!

Biz çalışır, çabalar, üzerimize düşen görevi eksiksiz yerine getirmeye uğraşırız!

Gerisi Takdir-i ilâhidir!

Hakkımızda ne takdir edilmişse başımızın üstünde yeri vardır!

Biz Milli Görüşçüler bir takım makam ve mevkilere gelebilmek için kendimize ilke edinmiş olduğumuz ilâhi kurallardan taviz veremeyiz!

Mesela lanetli faizi "çağın realitesi" olarak kabul edemeyiz!

Mesela tesettür emrini "Furuat" diye yumuşatmaya çalışamayız!

Mesela "Allah katında din İslâm'dır" gerçeği varken "Üç hak dinden" söz edemeyiz!

Böyle yapanlara da hoş bakmayız!

Onları Allah'a havale ederiz!

Bizim en bariz vasfımız sabretmektir demiştik!

Dün sabrettik, bugün de sabrederiz!

İğne ile kuyu kazmaya devam ederiz, bundan hiç gocunmayız!

Bunun için kalıcı olduğumuzu iddia ediyoruz!

Bizim gibi iğne ile kuyu kazmayanlar ise saman alevi gibidirler!

Bir bakarsınız parlarlar!

Bir de bakarsınız ki geride külleri bile kalmamış!

Bu nedenle bizim gibi küllerinden yeni doğma şansları da yoktur!

Biz Milli Görüşçüler hep farklı olduk!

Ötekiler bir yana, biz Milli Görüşçüler bir yana!

Ötekiler ne kadar farklı şeyler söylüyormuş gibi görünseler de aslında aynı şeyleri farklı tonlarda söylerler!

Biz ise Milli Görüşü seslendiririz!

Kimilerinin bizi anlamakta güçlük çektiklerini biliriz!

Çünkü "Nedir bu sizin yaptığınız, kumardan maksat ütmek değil midir" sorusuna sıkça muhatap oluruz!

Biz kumar oynamıyoruz ki maksadımız ütmek olsun!

Biz iyiliği emredip, kötülüğü nehy etmeye çalışırız!

Yapabildiğimiz kadarıyla, elimizden ne geliyorsa onu yapmaya çalışıyoruz!

Bir kötülük gördüğümüz de onu elimizle düzeltiriz, elimizle düzletmeye gücümüz yetmiyorsa o kötülüğü dile getiririz, ona da takatımız yetmiyorsa içimizden buğz ederiz!

Yani gece gündüz iğne ile kuyu kazmaya devam ederiz!