Suriyeli rejim muhalifleri 16 Temmuz Cumartesi günü Şam ve İstanbul'da "Milli Kurtuluş Konferansı" için eş zamanlı olarak toplanacaklardı.

Şam'daki toplantı Baas güçleri tarafından engellenince, İstanbul'daki toplantının önemi arttı.

Müslüman ve Hıristiyan, Sünni ve Alevi, İslamcı ve laik, Arap-Kürt-Türkmen-Asuri grupların temsilcileri, Pendik'te bir otelde, yeni Suriye'ye giden yol haritasını çizmek için bir araya geldiler.

Konferansta söz alan insan hakları savunucusu Heysem Malih, "Biz, insani değerlerimizi ve haklarımızı hiçe sayan faşist bir rejime karşı savaşıyoruz" dedi... Suriye muhalefetinin duayenlerinden Profesör Burhan Galyon, halkına savaş açan ve ülkesini iç savaşa götüren bir adamın barış adamı olamayacağını söyleyerek, Beşşar Esed'le müzakerenin zaman kaybı olacağını ifade etti... Suriye İhvan-ı Müslimin Teşkilatı'nın eski lideri Sadreddin Beyanuni, "Muhalefetin dağınık olduğu söyleniyor. Yarım asırdır şiddet, sürgün, suikast ve katliamlara maruz kalmış bir muhalefet nasıl olabilirdi ki? Bu konferans toparlanma ve canlılık göstergesidir, tüm Suriye'yi kucaklama gayretidir, kesinlikle yabancı güçleri çağırmayı reddeden milli bir halk hareketidir. Bu hareket adalet, kardeşlik ve eşitlik hareketidir, intikam hareketi olmayacaktır" şeklinde konuştu...

Konferansın sonunda açıklanan ana hedefler:

1. Askeri müdahaleyi reddederek rejimi halk hareketiyle düşürmek

2. Yönetimi, barışçıl şekilde, başkanlık ve meclis seçimlerini gerçekleştirip yeni anayasayı oluşturacak ve derin devleti dağıtacak geçici milli hükümete taşımak

3. Yeni bir anayasaya dayanan, temeli halk olan, gençlerin ve kadınların siyasette rol aldığı çok partili modern demokratik bir devletin kurulması

4. Dini ve etnik grupların haklarına saygı duymak; Müslümanlarla Hıristiyanlar, Sünnilerle Aleviler, Araplar-Kürtler-Asuriler ve diğer ırklar arasında barışı koruyup dayanışmayı geliştirmek

Bu hedefleri hayata geçirmek için bir "Suriye Milli Konseyi"nin kurulmasına karar verildi. Konseyin 75 kişilik bir komiteden ve 24 kişilik bir komisyondan oluşması öngörülüyor. Komitenin 25 üyesi ve komisyonun 11 üyesi İstanbul'da belirlendi. Diğerleri inşaallah Şam'da belirlenecek.

***

Söz, İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakfı Suriye Sorumlusu Osman Atalay'da:

"Muhalefetin tabii ki işi kolay değil. Suriye ne Tunus, ne Mısır, ne de Yemen gibi sivil toplum, dernek, sendika, parti türü organizasyon altyapısı şansına sahip olmadı. 40 yıldır olağanüstü hal kanunları ile yönetilen Suriye'de muhalefet ilk kez sosyal ve siyasi yapılanma telaşının heyecanını yaşıyor... İstanbul'daki muhalefet toplantısı heyecanlı ve verimli geçmiştir. 30 yıldır birbirini görmeyen, zor şartlarda tehdit ve suikastların gölgesinde yaşayan Suriye muhalefeti, henüz bir araya geliyor, yüz yüze tartışma ve konuşma şansını buluyor. Suriye halkı tarihi bir fırsatı yakalamanın heyecanını yaşıyor. Bu toplantıların sabote edilme ve başarısızlığa uğratılma çabalarını göz önünde tutmak gerekiyor. Suriye içi ve dışında yaşamak zorunda kalan muhalefetin çok yoğun bir şekilde bir araya gelmesi gerekiyor..."