İcâzetli Ulema ve Fukaha Şûrası Kurulmalıdır
TÜRKİYE'de, (bu sayı yeterli değil ama) tahminimce bir iki bin icazetli Sünnî din âlimi, fâkih bulunmaktadır. Bunlar (nâdir istisnâlar dışında) elbette laik ve Kemalist rejimin baskısı ve kontrolü altındaki ilahiyat fakültelerinden çıkmadı. Bir kısmı dış ülkelerdeki İslam medreselerinde okudular, yetiştiler, icazet aldılar. Bir kısmı da, Kemalizmin bütün baskılarına, terörüne, sindirme hareketine rağmen ülkemizdeki medreselerde yetiştiler.
Vehhabî olarak yetişenleri bu sınıfa ve bu sayıya dahil etmiyorum.
Benim kasd ettiklerim akaitte İmamı Eş'arî ve İmamı Mâturidî'den birine bağlı olan ve Şeriat ahkâmında dört hak mezhepten birini taklid eden ulema ve fukahadır.
İşte bu icazetli Sünnî ulema ve fukaha bir dernek veya vakıf çatısı altında bir araya gelmeli ve ülkemizdeki dinî kaos ve anarşiye dur demelidir.
İcazetli Sünnî ulema ve fukahanın seçkinlerinden bir şûra ve fetva heyeti kurulmalıdır.
Bu hizmetlerde, ilahiyat fakültelerinde hocalık yapan Sünnî zevat da hissesine düşen vazifeleri yapmalıdır.
Kemalist vesayet rejimi, ilahiyat fakültelerindeki elemanlarına ve işbirlikçilerine şu misyonu vermişti:
1. İslam dininde reform yapılacak.
2. Dinde köklü değişim yapılacak.
3. Dinde yenilik yapılacak.
4. Şeriatsız ve fıkıhsız yepyeni bir İslam türetilecek.
5. Müslüman halk sekülerleştirilecek, yani din ile hayat birbirinden ayrılıp kopartılacak.
6. Pakistan'dan kovulan Fazlurrahman'ın Tâtiliye (tarihsellik) mezhebi hâkim mezheb haline getirilecek.
7. Diyanet, Sünnî bir kurum olmaktan çıkartılacak ve mezhepler üstü yapılacak.
8. Kemalizme uygun bir İslam oluşturulacak.
9. Yeni bir İslam Protestanlığı çıkartılacak.
10. Peygamberin (Salat ve selam olsun ona) hadîsleri AB standartlarına, Kemalist ideolojiye ve Feminizme göre ayıklanacak. (BBC News'de yayınlanan "Turkey in radical revision of Islamic texts" başlıklı ve Robert Pigott imzalı yazıyı veya Türkçe tercümesini (internette var) okuyunuz.)
11. Türkiye'deki Sünnî halk mümkün olduğu kadar fazla hizip ve fırkaya ayrılacak.
12. Farmason Afganî büyük bir din imamı (önderi) olarak gösterilecek.
13. Yeni naylon "müctehidler" çıkartılacak.
14. İslam'ın tek hak din olduğu inancı kırılacak, üç hak ibrahimî din vardır akımı çıkartılacak.
Bu planlar maalesef hayata geçirilmiş bulunmaktadır.
Müslümanlar onlarca büyük, yüzlerce orta, binlerce küçük hizip ve fırkaya ayrılmıştır.
Ortaya, bazıları küfre giden ve götüren bir yığın bozuk fetva ve ictihad konulmuştur.
Ümmet paramparça edilmiş, Müslümanlar birbirleriyle çekişmeye başlamıştır.
Halk ve gençliğin önemli bir kısmı, gerçek dindarlıktan uzaklaştırılmış, faydasız veya zararlı münakaşaların içine itilmiştir.
Dinde bid'atler çıkartılmıştır.
Sünneti yıkmak için yoğun faaliyet yapılmıştır.
Mezhepsizlik yangını körüklenmiştir.
İslam'ı, Tevhid'i, Kur'anı, Resulullahı, Şeriat-ı Ahmediye'yi red, inkar ve tekzib eden kafirler de Cennetliktir bozuk inancı ortaya atılmıştır.
Farmason Afganî'nin tezi olan "Her Müslüman Kur'andan kendi re'y ve hevasına göre hüküm çıkartıp ictihad yapabilir" yolu açılmıştır.
Televizyonlarda, basında seviyesi çok düşük dinî programlar tertiplenerek en mukaddes konular ayağa düşürülmüştür.
Birtakım reformculara milyonlarca dolarlık servetlere kavuşma yolları açılmıştır.
Reform, yenilik ve değişim konusunda çok yüksek telif ücretleri dağıtılmıştır.
Ehl-i Sünnet İslamlığını yıkıp yerine yüzlerce ayrı ve birbirinden kopuk kiliselerden oluşan bir İslam Protestanlığı için hayli yol alınmıştır.
İslam'ı ve Ümmet'i içinden çökertmeye yönelik yıkıcı, tahrip edici faaliyetlere son verilmezse, Ümmet olarak geleceğimiz karanlıktır.
Bugünkü kaos, tefrika, çekişme ve anarşi içinde din ve iman kardeşliği kavramı yerlere serilmiş, çiğnenmektedir. Kimler tarafından? Maalesef bir kısım Müslümanlar tarafından.
İnternetteki e-maillerin bazısına bakınız: Kardeş olması gereken bazı Müslümanlar birbirlerini şirk ve küfürle itham ediyor.
Ülkemizde ve dünyada petro-dolarlarla taraftar kazanan bozuk bir mezhebe göre tasavvuf ve tarikat Müslümanları müşriktir, kafirdir.
Havada Kur'ana, Sünnete, icmâ-i ümmete uymayan birtakım saçma sapan fetvalar ve ictihadlar uçuşuyor.
Düşünebiliyor musunuz, kaderi inkar edenler bile var.
Haramı helal, helali haram yapan bazıları kısa zamanda şöhret-i kâzibe sahibi oluyor.
Türkiye'deki Müslümanlık Ehl-i Sünnet Müslümanlığıdır. Bizde Şeriatın yanında, Şeriata uygun olan tarikat ve tasavvuf da vardır. Tarikat ve tasavvuf kanadını kestiniz mi, Türkiye Müslümanlığı çöker.
Bir İslam toplumunu çökertmek istiyorsanız, o toplumun fertlerini birbiriyle çekiştiriniz, aralarına nifak ve tefrika tohumları ekiniz. Âlim, fazıl, kâmil insanların müzakerelerinden hakikat nurları çıkar.
Câhillerin çekişmesinden ve tartışmasından is, pas, kurum oluşur.
Mukallid Müslümanlara "Al eline bir Kur'an tercümesi, bir de hadîs kitabı, sen de bol bol ictihad yap" denirse tefrika, tartışma, fitne, fesat baş gösterir.
Devlet-i Aliyye-i Osmaniye zamanında dinî konuların çocuk oyuncağı haline getirilmesine kesinlikle izin verilmezdi.
Dört hak mezhebe aykırı fetva ve ictihad yaptırılmazdı.
Ehl-i Kıble ve ehl-i Tevhid olan Müslümanlara kâfir ve müşrik diyen aşırılar ve azgınlarda hiç vicdan yok mu?
Teklif ettiğim icazetli ulema ve fukaha şûrası ve fetva heyeti kurulmazsa anarşi, kaos, fitne, fesat, nifak, şikak artarak sürecektir.
Tartışmalar, şirk ve küfürle suçlamalar yüzünden iman kardeşliği berhava olacaktır.
Sapıklıklar, dinde bid'atler ile gereği ve yeteri kadar mücadele edilemeyecektir.
Ehl-i Sünnet iyice sarsılacaktır.
Benden yazması...
* (İkinci yazı)
Kalkınan Türkiye Bir Yemek 2500 TL
AŞAĞIDA, 25 Haziranda Sabah gazetesinde çıkmış enteresan bir haberi okuyacaksınız. Dikkatimi çekmiş, kaydetmişim. Okuyucularımla paylaşıyorum.
Türkiye kalkınıyor... Kişi başına bir yemek yeni TL ile 2500...
Yorum yapmayacağım.
"Petruslu fiks mönü 2.500 TL
İşadamı A... B...'nin Bodrum'da açtığı Paella Restoranda Petrus'lu (bir şarap markası) yemek mönüsü 2 bin 500 TL'den satılıyor.
Bodrum Jasmin Court Oteli'nin sahibi işadamı A... B... Bodrum Marina'nın içinde 500 bin TL'lik yatırımla açtığı ve İspanyolların geleneksel yemeği Paella'nın adını verdiği lüks restoranda altın çatal-kaşık-bıçak takımlarıyla servis yapılacak. Restoranda Petrus şarabıyla birlikte bir mönünün fiyatı 2 bin 500 TL olarak belirlendi. A. B. Bodrum'un son dönemde dünya jet sosyetesinin de gündeminde olduğunu ancak bölgede çok salaş mekânların bulunduğunu söyleyerek, üst gelir grubu yabancı turistlere ve Bodrum'u sık sık ziyaret eden yerli turistlere de hitap edecek lüks bir restoran fikrinin buradan çıktığını belirtti. İspanyolların geleneksel yemeği Paella ile deniz mahsulleri başta olmak üzere dünya mutfağından yemeklerin bulunacağı restoranda havyarlı mönüler de sunulacak. Akşamları ise restoranda Flamenco gösterileri yapılacak.
Lokantanın patronu, 12 ay boyunca her pazartesi/çarşamba günleri kendi restoranında sahneye çıkıp şarkı söyleyecek. 8 dilde 350 şarkılık bir repertuarı olan B.... daha önce de bu hobisi nedeniyle deri fabrikasının altında bir bar açarak hem kendisi hem de çalışanlarıyla şarkılar söylemişti."