Kader, kaza ve insan
Çocukluktan itibaren hayatın tehdit ve tehlikelerden oluştuğu öğretiliyor bize...
Beynimizle yüreğimize “tehdit” ve “tehlike” pompalanıyor sürekli.
Bir tarafımızda “işini kış tut” anlayışı, bir tarafımızda “iç düşman, dış düşman” sendromu: Bu telkinler altında yetişen insanın hayatın olumlu yanlarını görmesi mümkün mü?
Bu kasnağı kırmamız lâzım. Aksi halde hayatımız hep kuşkuyla, korkuyla, endişeyle, hesap-kitapla geçecek ve her şeyin tadı kaçacak.
İşi yaz (olumlu) tutmalı bence. İşi kış tutarsak, bir hayat boyu karşılaşılabilecek en kötü ihtimale göre yaşamak zorunda kalırız.
Mesela sabah uyanır uyanmaz, “Ya bugün kalp krizi geçirirsem” diye düşünüp kahırlanacaksınız. Bu tehlikeyi kısmen bertaraf etmek için bir sürü kalp ilacı taşıyacaksınız...
Tansiyonunuzun düşme, ya da yükselme ihtimalini dikkate alıp her gün yanınızda tansiyon ilaçları bulunduracaksınız...
“Birden hava soğuyabilir” diyerek yaz ortasında paltonuzu yanınızdan ayırmayacaksınız...
“Her an yağmur yağabilir” ihtimalini hesap edip şemsiyesiz sokağa çıkmayacaksınız...
“Raydan çıkabilir” diye trene binmeyecek, “düşebilir” diye uçakla seyahat etmeyeceksiniz.
“Kaza” ihtimalini düşünüp araba kullanmayacaksınız. “lastik patlayabilir” diye yanınızda lastikçi, “benzinim en olmadık yerde bitebilir” diyerek birkaç bidon benzin alacaksınız.
Kötü ihtimalleri istediğiniz kadar çoğaltmanız mümkün. Sonuç olarak diyeceğim şu ki, hayatınızı karşılaşabileceğiniz en kötü ihtimale göre yaşayacaksanız, yanınızda bir seyyar hastane, yedek şoför, “ya o da patlarsa” ihtimalini düşünüp birkaç stepne, “birinin başına bir şey gelebilir” diyerek birkaç lastikçi, bir benzin istasyonu, vesaire ile birlikte dolaşmak zorundasınız! Hatta “kaybedebilirim” düşüncesiyle hiçbir yatırım yapmayacaksınız, “batabilir” diyerek paranızı finans kurumları yerine yastık altında tutacaksınız, “evim yanabilir” ihtimalini dikkate alarak evinizin önünde bir itfaiye ekibi bekleteceksiniz!..
Malum işte: “İşini kış tut, yaz çıkarsa bahtına!” Niye “kış” tutacakmışım? Tutmuşken “yaz” tutarım, “kış çıkarsa bahtıma olsun!”
Biz olmayan sorunları varmış gibi yapıp dikkatimizi olmayan sorunları çözmeye odakladığımızdan hayatı ıskalıyoruz. Hayatın sadece olumsuzluklarını yaşıyoruz.
Dostlarım: Siz siz olun, kendinizi meçhul korkulara (gelecek korkusu buna dahil) kaptırmayın... Kısa ömrünüzü korkulara teslim etmeyin...
Geçmiş bir daha gelmeyecek, gelecek ise meçhul bir dünya: Eğer hayırla gelecekse, şimdiden matemini tutmak yanlış, şerle gelecekse şimdiden matemini tutmak yine yanlış!
Bugünden yarına üzülen, iki kez üzülür (bugün ve yarın olarak).
Unutmayın ki, önceki günün geleceği dündü, dünün geleceği ise bugündür...
Bugününüz iyi ise her şey yolunda demektir...
En azından mutlu olmak için bugün bir sebebiniz var.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.