Komutanların milletimize Ramazan hediyesi
Komutanların emekliliklerini istemeleri, halkımıza Ramazan ikramiyesi gibi oldu.
Vatandaş diyor ki;
“İstifa etselerdi daha iyi olacaktı ama devletin kendilerine sunduğu çeşitli imkânlardan mahrum olmayı göze alamadıkları için emekliliği tercih ettiler. Olsun bu da bir şeydir.”
Gazeteciler, yazarlar, çizerler, politikacılar, siyasiler, işadamları, bilenler, bilmeyenler, çok konuşanlar, az konuşanlar, bilgisiz ve ilimsiz bilgeler, akademisyenler, otoriteler, velhasıl kim ne söylerse söylesin, nasıl yorum yaparsa yapsın, esas olan milletin ne düşündüğü ve ne dediğidir.
Komuta kademesinin emekliliklerini istemesi, toplum üzerinde olağanüstü pozitif bir enerji meydana getirmiştir.
Yukarıda işaret ettiğim ve edemediğim kesimlerden, her kim sokağa çıkar ve vatandaşlarla konuşursa, bu dediklerimi göreceklerdir.
Gizli ya da açık, imalı ya da imasız, kelli ya da felli, işaretli ya da işaretsiz, kimlikli ya da kimliksiz, bir takım ön yargı ve peşin hükümlerle yazarak ve konuşarak, memlekete ayna tutulmaz.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları, paşaların restlerine; “Hayırlı olsun” demeleri, millet üzerinde pek hoş bir tesir bırakmıştır.
............
Hatırladığım kadarıyla 10 yaşından beri oruç tutarım, çocukluk ve gençlik yıllarımı bir tarafa bırakacak olursak, şöyle eli ayağı düzgün bir şekilde oruca başladığımı hatırlamam.
Her Ramazan’ın başlangıcında; bir dönem kartel medyası dediğimiz, şimdilerde ise “kötü artıklarla” idare edilenlerin; fitne ve fesat haberleri, Ramazan boyunca milletin ibadetini burnundan getirirdi.
Hele o 28 Şubat dönemi ve 2002 yılına kadar çektiklerimiz. Malum çevrelerin cüzdanları tıka basa dolarken, vicdanların çöpe atıldığı yıllar.
Ülke genelinde ne kadar trafik kazası, ne kadar kavga dövüş, ne kadar şiddet, ne kadar ayyaş sarhoş haberleri varsa, hepsi Ramazan ayına yüklenir ve servis edilirdi.
Dahası bir üst düzey komutan açıklamasına dayandırılan “laiklik ve irtica” furyaları, bu arada devletten koparılan haksız ihaleler, milletin iftar sofrasını zehir zemberek eden hadiselerdi.
Ramazan ayına vurgu yapılarak hazırlanan tüm olaylar, aynı gün içerisinde veya ertesi gün yalanlanırdı ama “utanmaz arlanmaz” kesimler, yine yalan haberler üzerinde ısrar ederlerdi.
Çok şükür o günler geride kaldı. Şimdi artık eskisi gibi değil. Hem halkımız bilinçlendi, hem de şeytan ve taifesi; ya yoruldu ya usandı veya pusuda beklemekte.
........
Her neyse, geçmişi bir tarafa bırakalım. Bu Ramazan ayına da yine krizle başlanacaktı ve birinci günden itibaren bayrama kadar sürecekti fakat paşaların “özverili emeklilikleri” kriz rantçılarını hayal kırıklığına uğratırken, milletimizi sevindirdi.
Ne diyelim, “onlar erdi muradına biz bakalım Ramazanımıza.”
Umarız ki, “milletin efendisi değil, ferdi olduklarını” anlar ve “önce millet, sonra devlet” düsturuyla hayatlarını sürdürürler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.