Gençlik de geçmeden Ramazan gibi!
Kendimizi aldatmamalıyız...
Gençlik kat’iyyen gidecek...
Orta yaşlılık da, ihtiyarlık da...
Zira zamanımız ve ömrümüz şimşekten daha çabuk geçer; hayatımız, çaydan daha sür'atli akar.
“Madem dünya hayatı ve cismânî yaşayış ve hayvânî hayat böyledir. Hayvâniyetten çık, cismâniyeti bırak, kalb ve ruhun derece-i hayatına gir. Tevehhüm ettiğin geniş dünyadan daha geniş bir daire-i hayat, bir âlem-i nur bulursun. İşte o âlemin anahtarı, marifetullah ve vahdâniyet sırlarını ifade eden ‘Lâ ilâhe illâllah’ kelime-i kudsiyesiyle kalbi söylettirmek, ruhu işlettirmektir.” 1
Ruhu geliştirmenin, kalbi işlettirmenin yollarından birisi mübarek Ramazan’ı iyi değerlendirmektir.
İçimizdeki karanlığı, karamsarlığı Kur’ân nurlarıyla aydınlatmaktır.
Ramazan’la, yemek-içmekten kesilip melekî bir hayata doğru yükselme fırsatı verilmiş.
Keza, Kur’ân’ın Ramazan’da, Kadir Gecesinde indirildiğini (Levh-i Mahfuz’dan semavata Ramazan’da, oradan da peyderpey vahiyle Peygamberimiz Aleyhisselâm’a indirilmiş) düşünerek okumak…
Veya Cebrail’in (as) ağzından dinler gibi okumak, mukabele etmek.
Ve Kur’ân’ı, “şu kitab-ı kebir-i kâinatın tercümesi” olduğunu düşünerek, kâinatın yaratılışının tılsımını çözer gibi okumalı. Ve yine Kur’ân’ı:
- Şuûr ehline imam/önder,
- Cin ve inse mürşid/doğru yolu gösteren,
- Kâmil/olgun insanlara rehber,
- Gerçeği arayana muallim,2
- Kalblere gıda;
- Akıllara kuvvet;
- Rûha mâ (su) ve ziyâ;
- Nefislere devâ, şifâ;3
- Bütün tabakaları kuşatan ebedî bir hitap;4
- Bütün insanlara rahmet5 kitabı olduğu şuuruyla okumalı, anlamalı, tefekkür etmeli.
Dipnotlar: 1- Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, s. 141. 2- Bediüzzaman Said Nursî, Mektûbât, s. 311. 3- Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, s. 351. 4- Bediüzzaman Said Nursî, Sünûhat, s. 20. 5- Bediüzzaman Said Nursî, Mesnevî-i Nûriye, s. 120.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.