İftarların elbet hepsi güzeldir, ayrıca herkesin iftarı daha güzeldir, hal böyle olunca bizim iftar da bize çok güzeldi.
Yaklaşık 700 gönül dostunun katıldığı iftara, muhabbet ve muhabbetten doğan kardeşlik ruhu yansımıştı.
Gazetemiz İcra Kurulu Başkanı Mustafa Karahasanoğlu ağabeyin ev sahipliği yaptığı iftara; “kardeşlik ve dostluk harmanında benim de yerim olsun” diyenler katılmış, gelemeyenler de telgraf göndermişti.
İstanbul’un trafik korkusu hemen herkesin içine bir kâbus gibi oturduğundan, Hasan Aksay ağabey ve emektar gazetecilerden Ahmet Farsakoğlu ile erkenden gitmiştik.
............
Belediyenin Florya tesisleri, parkıyla ve sahil düzenlemesiyle harika bir dinlenme yeri olmuş. Yalnız bir kusuru vardı o da belediyeden kaynaklanmıyordu.
Yeşilköy havalimanına inen uçakların bir kısmı, tam tesislerin üzerinden alana iniş yapıyor ve o inişteki ses, haliyle rahatsızlık veriyordu.
Tabii bu rahatsızlık, öyle bir rahatsızlıktı ki, insanı gururlandırıyor ve onurlandırıyordu. Parkın içinde dolaşırken Türk Hava Yolları ile övündük durduk.
Çünkü orada kaldığımız birkaç saat içerisinde, her birbuçuk dakikada bir uçak iniş yapıyordu. Ve inen uçakların yüzde doksanı, Türk Hava Yolları’na aitti.
Sanki hava yolunun bütün uçakları, toplu bir sefere gitmiş de geriye dönüyor gibiydi.
Belki de ilk defa gürültüyü sevdiğimi orada fark ettim. Negatif enerji yerine pozitif enerji veriyordu. Hele Hasan Aksay ağabeyin hayretli ifadesiyle;
“Yahu Elhamdülillah memleket ne büyüdü ne gelişti ve nereden nereye geldi” sözleri, gürültünün üzerine sessizlik perdesi çekiyordu.
............
İftar vakti masamızdaki yerimizi almak üzere salona geçtiğimizde gördük ki; “kalplerinde iman, yüreklerinde muhabbet, gönüllerinde sevgi besleyenler,” salona bu hallerini çoktan sermişlerdi.
Böylesine güzel bir muhabbet bağında buluşanlar, büyük emir sahibinin müsaadesini bekliyordu.
“Allahüekber” sesi geldiğinde bu sefer salona; dualarla, niyazlarla bir vazifenin daha yerine getirilişinin mutluluğu yansımıştı.
Çorbalar içildikten sonra Mustafa Karahasanoğlu ağabey, misafirlere hoş geldiniz konuşması yaptı.
İcra ettikleri vazifenin kutlu bir yük olduğunu, millete ve devlete karşı bu sorumluluklarını yerine getirirken, belli mihrakların sürekli önlerini kesmeye çalıştıklarını fakat bugün onların pek çoğunun adalete hesap verdiğini söyledi.
Mustafa ağabeyin konuşmasından sonra Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Genel Başkanı Mustafa Yeşil, eski milletvekili ve yazarlarımızdan Şevki Yılmaz, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Sabri Dereli ile eski bakanlardan İsmail Müftüoğlu ve Hasan Aksay ağabey de birer selamlama konuşması yaptılar.
..........
Bu arada salonda eksik bir isim vardı. Yazdıklarıyla hukukçulara ve siyasetçilere fren yaptırtan Ali İhsan Karahasanoğlu yoktu.
Yoktu ama güzel bir yolculuktan dönüyordu. Bizlerin iftar ettiği dakikalarda, o da Mekke ve Medine’deki görevini tamamlamış, İstanbul’a gelmişti.
Nice Ramazanlara ve nice iftarlara duasıyla...