En iyi ekonomistler milyonerlerdir
İki hafta önceki yazımızı “Dolar’ın 1,75 – 1,85 bandına gelmesi sürpriz olmayacaktır. Çok uzak olmayan bir zamanda altın gram fiyatında 100 TL’yi görmemiz de bizi şok etmemeli” diyerek bitirmiştik. Piyasalarda dolar ve altın fiyatları öngördüğümüz değerlere kısa sürede geldiler. Kısa zamanda anlık geri çekilmeler görülecekse de altın ve özellikle dolar için bu düzey artık tutunma rakamlarıdır, bu düzeylerin çok altına inip orada kalmaları beklenmiyor. Altında ise beklenti hala yukarı yönlü.
Ekonomi piyasalarını takip edip öngörülerde bulunmak isteyenlerin önündeki en büyük engel maalesef ekonomistlerimizdir. Tarafsız bir şekilde gelişmeleri yorumlayıp aktarması beklenen ekonomistler fena halde politize olmuş durumdalar. Gelişmeleri yorumlamalarına bakıldığında bu fena halde açığa çıkıyor. Bir yanda yandık bittik, kriz kapıda, perişan olacağız diye bardağın sürekli boş kısmına odaklananlar, diğer yanda ise ekonomide sanki her şey dört dörtlük yolundaymışçasına etrafa pembe gözlüklerle bakan ve herkesi de öyle bakmaya zorlayıp agresifleşen majestelerinin ekonomistleri. Bunlar da diğerleri gibi o kadar şirazeden çıkmış durumdalar ki hükümetin tehdit olarak kabul edip tedbirler aldığı konularda dahi o konuların bir olumsuzluk teşkil etmediğini ısrarla savunabiliyorlar. Bu yüzden bu tür ekonomistlerin söylemlerine kulak vermeden evvel, onların eğitiminden, geçmiş öngörülerinin gerçekleşme durumundan evvel politize olup olmadıklarının ve ne ölçüde ne yönde politize kişilikler olduklarının tahlil edilmesi gerekiyor. Siyasi kaftanlarını giyerek ekonomistliklerini ikinci planda tutan bu kişiler genellikle kasten verileri ve piyasaların gidişatını yanlı yorumlayabiliyorlar. Bu yüzden piyasaların gidişatını yorumlayıp doğru yatırım kararlarını erkenden alabilmek için öncelikle yabancı ekonomistlerin küresel yorumlarına dikkat etmek gerekiyor. Yine ülkemizde finansal danışmanlık hizmetleri sunan yabancı şirketlerin finansal açıklamalarını ve hamlelerini dikkatle takip etmek gerekiyor. Daha önce de belirttiğimiz gibi, 3 Temmuz Pazar sabahı başlayan futbolda şike operasyonu hepimiz için beklenmedik bir olay iken bu yabancıların henüz Haziran ayında yaklaşık 10 milyon TL Fenerbahçe hissesi, 2 milyon TL’lik Galatasaray hissesi, yarım milyon TL’lik Beşiktaş ve Trabzonspor hissesi satarak kulüplerin hisse senetlerinden çoktan çıktıklarını unutmayın.
“Milyonerler” diye özetlediğimiz yüksek tutarda birikimi olan ve ferdi olarak hareket eden, yatırım kararlarını kendi kanaatleriyle sezgisel olarak şahsen yönlendiren çok sayıdaki kişi bu durumu zaten çözmüş durumda. Altın 90 liraya çıktığında bunu fırsat olarak gören küçük yatırımcılar bu fiyattan satış yaparken, yakından gözlemledik ki, bu milyonerlerimiz akın akın bu fiyattan bankalardan altın alımı yapıyordu. Onlar yine haklı çıktılar.
Yabancıların ve milyonerlerimizin reflekslerine bakınca şimdi şunu görüyoruz. Dolar alımları kısıtlı, ancak altın fiyatları 90 liralardayken alım yapmaya cesaret edemeyenler şimdi ons fiyatı 1750 dolar olan altının yakın zamanda 2000 dolarları göreceğini tahmin ederek gramı 100 liradan yüklü miktarlarda altın almaya devam ediyorlar.
Alın teri birikimlerini doğru yerlerde değerlendirmek isteyenler için son söz. Ekonomistlerin, yazarların hepsine kulak verin, ama kesinlikle onlara değil sadece kendinize güvenin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.