Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Balçiçek’in çocukları utanır da, başkalarınınki utanmaz mı?

Balçiçek’in çocukları utanır da, başkalarınınki utanmaz mı?

Tartışma geçen haftaya ait olsa da gündemden kolayına düşmeyen bir konu. Zamanımızın utanmaz kuşağına tahammül mü? Yoksa öpüşenleri görüp de utanmak mı
Veya bu tip sahneleri yıkmak için polis çağırmak mı?
Önce Balçiçek İlter’in yazısından birkaç paraf okuyalım
“Geçtiğimiz günlerde 4 yaşındaki ikizlerim deniz otobüsünde öpüşen bir çiftin arkasına denk düştüler. Öpüşmede ne öpüşme ama... Şiddetli, tutkulu, etrafı görmeyen cinsinden... Baktım benimkiler önce olayı dikkatlice izlemeye başladı, ardından utanarak başlarını yere eğdiler. Hemen yerimizi değiştirdik, çünkü öpüşme bitecek gibi değildi. Kendi başıma olsam yerimi değiştirmezdim, ama ikizler olunca mecbur kaldım.
Ama tek bir an bile müdahale etmeyi düşünmedim.
Ne diyecektim? Birbirini seven iki insana ‘Deniz otobüsünde birbirini sevmek yasak kendinize gelin’ mi? İsmail Nacar, ‘Ben polis çağırırım’ diyor. Bir öteki müdahale edebilir...
Dönelim başa Tahammülün sınırı nedir o zaman?”
Görüyorsunuz ya, utanma büyüklerden kalktı, çocuklarda kaldı. Çocuklar utanıyor ama çağdaşlık saplantısındaki seküler anlayışı yaşamak isteyenler utanmıyor...
Sahne gerçekten ilginç...
Bırakınız yapsınlar, bırakınız etsinler mantığı...
Hatta bir yanağınıza tokat atmaları halinde çevirin diğer yanağınıza da atsınlar.
Anlamak istiyorum, hürriyet deyince çağın zırvaladığı noktada mıyız, yoksa akıllarını Avrupa’nın tefessüh etmişliğine (tekniğine değil tabii) kaptıranlar mı var?
Öyle ya, müstehcen bir sahnenin karşısında “yerimi değiştirmezdim, ama ikizler olunca mecbur kaldım” diyebilen bir annenin çocuklarının utanarak başlarını yere eğmesini ne ile izah edebilirisiniz? Peygamberimiz buyuruyor ya, “Her doğan, İslâm fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hıristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar.”
Tartışmanın asıl odak noktası “hoşgörü mü, tahammül mü?”
Hacca gidenler “sabır ya hacı” sözünü bilir.
Sabır da, neye sabır?
Çatlayan sabır taşları bile var. Bireyi kabullenemeyeceği bir olay karşısında tahammüle davet ederseniz, ateş ile barutu karıştırmış olursunuz. Yeri gelir patlamalar çatlamalar olur...
Cinsel denge, toplumun içinde barındırması gereken en hassaslarından. Bir taraf yanlışa bastımı denge hemen bozuluyor. Dudak ısırtacak olaylar oluyor...
Biz sokaktan başladık, bunun bir de yatak özgürlüğü adı altında yaşamını sürdürenler var.
Özgürlük öyle ya.!.. Geçmişte kalasın biri durakta bekleyen hanıma saklandığı yerden cinsel organını teşhir edince olanlar oldu. Olacak ya, teşhirci karşısındakinin polis memuru olduğunu nereden bilsin. Polis memuresi sabahın erken saatlerinde işinden çıkmış evine gidiyordu.
Kalası kelepçeleyip getirdiğinde çok ilginç bulmuştum.
Hanım polis memuresine helal olsun da, teşhircilik maalesef çağa ait bir hastalık. Kadınlar özellikle açılmak için yarışıyorlar... Bazıları için de aleniyet sergilemek tatmin olma olayıdır.
Necip Fazıl, “eşek hürriyeti” tabirini kullanmıştı... Şüphesiz hürriyetler deyince, eşekliğe kaçanı yanında insani olanı tercih edilir... İnsan sevmiştir, sevilmiştir ama bu demek değil ki sokağa çıkarak gizli kalması gereken en mahrem işi yapma hakkına sahip.
Psikolojide “Pasif Taciz” denilen bir olay vardır. Doğrudan sarkıntılık yapmazsınız ama, davranışlarınız karşınızdakini rahatsız eder, tahrik eder.
Kadın hakları dedik, kadını taciz edene ceza verdik, ama erkeği tavırları ile taciz eden kadına ceza vermiyoruz. Bu da erkeğin hakkına saldırı sayılmaz mı?
Nacar’ın “Polis çağırırım” demesi, belki de o andaki şaşkınlığındandır. Sokak ortasında cinsel tavırlar sergileyip bir başkasını taciz edenlere elbette ki bir müeyyide uygulanmalı.
Sokak serserilerin mekanı olabilir de, özgürlük adına kirletenlerin asla... Kirletme sadece öteye beriye kağıt parçaları veya sigara izmaritleri atmakla olmuyor, sokağı bazıları genel ahlaka aykırı davranışları ile kirletir...
Öyle bir anda hadi polis çağırmayalım.
Toplum kendi bünyesini koruma adına bir an için sussa da sabır taşı çatlama noktasına geldiğinde hangi tepkiyi göstereceği pek belli olmaz...
Polis çağırmadan önce diliyle, kalbiyle başlar eliyle bitirir...
Döner der ki; senin sokak ortasında eşek hürriyetin varsa, benim de sana elimle müdahale edip men etme hürriyetim var... Sen taciz edeceksin ben tahammül edeceğim, yok öyle bir hukuk...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi