Her şey anlamını kaybediyor
40 yaşında bir memurum. İki yıl öncesine kadar Kur'an'ı sadece mevlitlerde ya da ölülerin ardından okunan kutsal bir kitap olarak tanıyordum. İki yıl önce bir arkadaşımın vasıtasıyla bu yanılgımı anladım. Kur'an'ı anlamıyla birlikte okumaya başladım ve onun aslında hayatımızın tamamını kapsadığını gördüm Yıllarca depresyon geçirdim. Hayatın hiçbir anlamının olmadığını düşünüyor ve yaptığım hiçbir şeyden zevk alamıyordum. Her şey anlamını yitiriyor ve kendimi bir boşlukta hissediyordum. İslam'ı tanımakla bu durumdan epey kurtuldum. Ama zaman zaman yine kendimi boşlukta hissediyorum. Yaptığım hiçbir işten yaşadığım hiç bir şeyden tat almıyorum ve olaylara anlam veremiyorum. Bu durum bende biraz çökkünlük yapıyor ve birinin yardımına ihtiyacım oluyor. Bu konuda bana neler tavsiye edersiniz. S. L.
Anlamsız bir şey yok
Yaşadığımız olaylara anlam veremediğimizde içimizde bir boşluk yaşarız ve kendimizi hayattan soyutlarız. Bu soyutlama aslında bir tür kopuştur, hayattan, insanlardan kendimizden kopuş. Özellikle depresyon durumlarında bunu daha bariz yaşarız ve bir uzman yardımına ihtiyaç duyarız.
İki yıl önce İslamla tanışmış ve hayatınızı yeniden düzenlemeye karar vermişsiniz. Bu değişimin hayatınızı daha da iyileştireceğine inanıyorum. Çünkü dinimiz, hayatımızın bütün katmanlarının bir anlamı olduğunu ve her anımızın Allah'ın rızasına uygun geçirmenin önemine vurgu yapar. Buna göre, sizin rızık kazanmak için çalışmanızdan tutun da, arkadaşınızla ilişkilerinize komşularınızı ziyaret etmenize kadar her davranışınızın bir anlamı vardır. Mesela çalışıyorsunuz, çünkü başkalarına muhtaç olmak istemiyor, ihtiyaçlarınızı karşılayabilmek için çaba sarf ediyorsunuz. Bu değerli bir eylem... Ya da bir arkadaşınızı ziyaret ediyorsunuz, onun gönlünü alıyor, onunla iyi ilişkiler kuruyor ve dostluğunuzu pekiştiriyorsunuz....
Size yaptığınız her işin kendi içinde değerli ve önemli bir iş olduğunu idrak etmenizi ve hayat boyu Allah'ın rızasına ulaşmak için mücade ettiğimizi bilmenizi tavsiye ederim. Bütün bu gayretlerinizin yanında, yaşadığınız sorunlara bağlı olarak bir depresyon durumunun gelişmiş olabileceğini düşünüyorum. Bunun için bir psikiyatriste giderek yardım alabilirsiniz.
Çok mu baskı yapıyorum
8 sınıfta okuyan bir kızım var. Derslerine hiç önem vermiyor ben çalış demediğim sürece çalışmıyor. Nerdeyse ite kaka götürüyorum. Bu yıl iki tane zayıfı var. Yakın arkadaşının dersleri daha iyi ondan hiç etkilenmiyor. Eve geldiğinde kitapları atıyor ve televizyon seyrediyor. Bu yıl giyimine daha önem veriyor, renkli şeyleri seviyor ve sürekli giysi almak istiyor. Ne yapsam laf anlatamıyorum, çünkü beni dinlemiyor ve geleceğini ziyan ediyor. Ona "bak kızım biz okumadık ve gördüğün gibi çile çekiyoruz, sen de okumazsan sonun böyle olur" diyorum hemen ağlıyor. İnanın Fatma hanım, psikoloğa götürdüm, öğretmen bir erkek kardeşim var, ondan özel dersler alması için yardımcı oldum ama içinden hiç okumak gelmiyor. Kızımla ilgili tavsiyelerinizi bekliyorum.
Suçlamayın işbirliği yapın
Anne babaların çocuklarla ilgili beklentileri onlar üzerinde bir baskı unsuru olabiliyor. Bu durum çocukta bir tür kaygı bozukluğunun gelişmesine neden olabileceği gibi güven duygusunu da zedeler. Bu nedenle onu arkadaşıyla kıyaslamamaya gayret edin.
Bu dönem gençler, bahsettiğiniz türden kendileriyle ilgilenmekten hoşlanırlar ve insanlar tarafından beğenilmek isterler. Bu nedenle onu giysileri konusunda suçlamayın, yargılamayın. Televizyon konusunda ise, ortak bir karara varın ve süreyi onun da katılımıyla sınırlandırın. Ona "eğer okumazsan bizim gibi olursun" türünden negatif yüklemeler yapmamaya çalışın ve koşulsuz olarak onu sevdiğinizi hissettirin. Dersleriyle ilgili sorunlarında işbirliği yapmaya ve ona yardımcı olmaya çalışın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.