Hata mı ediyorum?
* 10 yıl önce karşı komşum vefat etti ve üç çocuğundan ikisini yetimhaneye verdiler diğeri ortada kaldığından ben manevi evlat olarak yanıma aldım. Bir süre sonra çocuğun akrabalarına ulaştım ama hiç kimse onun bakımını üstlenmedi. Çocuk yetimhaneye gitmek istemediğini söylüyor ve ağlayarak bizimle kalmak istediğini belirtiyordu. Etraftan gelen tepkilere rağmen onun bakımını üstlenmeye karar verdim ve onu çocuğum gibi gördüm. Aradan on yıl geçti ama bu süre içinde etrafımdaki insanlardan çok tepkiler aldım. Şimdi kızımız on üç yaşında ve yine çevremdeki kimseler ve yakınlarım "artık kızın büyüdüğünü ve kocama haram olduğunu, bu durumda onu evimden göndermem gerektiğini" söylüyorlar. Allah aşkına on üç yaşında bir kız çocuğunu ben nereye gönderebilirim? Bu insanların hiç mi vicdanı yok ki beni suçluyorlar... Kafama takmayayım diyorum ama yapamıyorum... Bilmiyorum bu dedikodulardan nasıl kurtulabilirim.. M. M.
Allah bizden insan olmamızı istiyor
* Öncelikle, ailelerin çocuklarını sokaklara terk ettiği, ağır iş ortamlarında çalıştırdığı bir çağda yardıma muhtaç bir kız çocuğunun bütün sorumluluklarını üstlendiğiniz için size teşekkür ediyor ve Allah razı olsun diyoruz. Size bu olayın dini boyutunu, ilahıyatçı hocalarımızla görüşmenizi tavsiye ederim. Ancak, bir Müslüman olarak Rabbimin merhametinin kuşatıcı olduğunu biliyorum. O bizlere insan olmamızı tavsiye ediyor, yetimlere muhtaçlara yardımcı olmamızı ve ancak iyi bir insan olduğumuzda namazlarımızın anlamlı olduğunu belirtiyor. Bu nedenle, yaptığınız hayır konusunda tereddüt etmeyin ancak kızınıza İslam'ın çizdiği sınırları anlatın ve ev içinde buna riayet etmesini sağlayın. Yaşadığınız bu tereddütleri ona belli etmemeye gayret edin, fakat yaşadığı sorunları dikkate alarak, ilişkilerinizde kendinizi kasmayın, doğal davranın, eğer tasvip etmediğiniz bir durum varsa bunu ona izah etmekten kaçınmayın. Ayrıca eğitimini tamamlaması ve bir meslek edinmesi noktasında katkı sağlayın. Ona yapabileceğiniz en büyük iyilik, İslam'ı öğretmek ve bir meslek edindirip hayata kazandırmaktır. Size bu duyarlılığınız için tekrar teşekkür eder ve Allah'tan muvaffakiyetler dilerim.
Nasıl örnek olabilirim?
* Biri üç diğeri yedi yaşında iki oğlum var. Kendim ikinci oğlumun doğumundan sonra işimi bıraktım. Eşim çocuklarıyla ilgilenen bir babadır ama aşırı sinirli olduğundan çocuklara zarar veriyor. Büyük oğlum babayı taklit ediyor ve onun gibi kardeşine bağırıyor, her şeye itiraz ediyor.
Büyük oğlum birinci sınıfta okuyor ve sıra arkadaşıyla da hep kavgalı. Onu çok kıskanıyor ve öğretmenin onunla daha çok ilgilendiğini düşünüyor. Ne kadar ikna etmeye çalışsam da bu konuda bana inanmıyor ve öğretmene öfkeleniyor.
Oğullarımın eğitimini önemsiyorum ve karakterlerinin oluştuğu kritik bir dönemden geçtiklerini biliyorum. Bu konuda onlara nasıl yardımcı olabilirim. Başarılı ve hayırlı evlatlar olmaları için neler yapabilirim? Y. İ.
Ailenin etkisi büyük
* Yaşları itibariyle farklı gelişim süreçlerinden geçiyor olsalar da her ikisi de aileyi modelleme ve kendilerini oluşturma aşamasındalar. Karakterimizde ailenin ve çevrenin olduğu kadar genlerimizin de etkisi vardır ve bu nedenle çocukların bireysel farklılıklarını dikkate alın. Bu dönem çocuk için aile ve okul çevresi önemlidir. Çocuk rol modellerini burada aramaktadır.
Aile yapılarımız, aşırı koruyucu, aşırı hoşgörülü reddeden veya tepkisel olmak üzere birkaç katagoride ele alınıyor. Çocuğun karakter oluşumunda aile yapısı ailenin çocukla kurduğu ilişkileri de etken olduğundan ebeveynlerin çocuğa örnek olması gerekiyor. Yani, ailelerin çocukla ilişkilerinde tutarlı ve dengeli olmaları ve çocuğa doğru modeli göstermeleri esastır. Çocuğun zarar görmemesi için babanın öfkesini kontrol etmeyi öğrenmesi ve ona doğru model olması gerekir. Ayrıca, öğretmenle de görüşebilir, çocuğun kendisiyle ilgili duygularını paylaşabilir ve okuldaki sorunun çözümüne ulaşabilirsiniz. Ev içinde de kardeşiyle ortak oyunlar kurabilir ve yaşadığınız sorunları oyun içinde belirterek çözümü burada verebilirsiniz.
Yapılan araştırmalar, anne baba tarafından sevgi ve ilgi yoksunluğu yaşamamış çocukların kişilik gelişimlerinin daha sağlıklı olduğu, okulda daha başarılı oldukları ve özgüvenlerinin yüksek olduğu saptanmıştır. Mademki çocuklarımız, bu dünyada en değerli varlıklarımızdır öyleyse onlara gerekli zamanı harcamalı onları en iyi şekilde yetiştirmeye gayret etmeliyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.