Diyalog ayetleri (5)
Fransızca çeviriler yapan bir dostum, Paris’te görüştüğü yazar-çizerlere “Bu köşe başlarına renkli baskılı ilanlarla kendilerini satışa çıkaran kadın ve erkekler hakkında ne diyorsunuz?” dediğimde “İçimizden reddediyoruz ama dışımızdan demokrasinin gereği diyerek boğazımıza gelen düşüncelerimizi geriye yutuyoruz” demişler.
Türkiye’de siyaset yapanlarımız, onların biraz daha ilerisinde hareket ederek devlet imkanlarını da onlara peşkeş çekerek kötülüğü özendirme işine girmişlerdir. Bu hareket kendini satmak durumunda kalan kadın ve erkeklere de iki dünyada kötülük yapmaktır. Bu konuda örneğimiz Lut aleyhisselamdır. Buyurun okuyun:
A’raf 80- Lût’u da peygamber olarak gönderdik. O, kavmine dedi ki: “Alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasızlığı mı yapıyorsunuz?
A’raf 81- Siz kadınların dışında, erkeklere şehvetle yaklaşıyorsunuz. Gerçekten siz, israf eden bir toplumsunuz.”
A’raf 82- Kavminin cevabı: “Onları şehrinizden çıkarın. çünkü onlar temiz kalmak isteyen insanlarmış!” demek oldu.
Bu ayete dikkat ediniz. O insanlar da yaptıklarının kötü olduğunu biliyorlar ama nefislerinin isteğine uyuyorlar. Lut ve ona iman edenlerin temiz insanlar olduklarını ama bu pis şehre uymadıklarını söylüyorlar o kötülüğü yapanlar.
A’raf 83- Bunun üzerine hanımı dışında Lût’u ve ailesini kurtardık. O, (hanımı) geride kalıp helâk olanlardan oldu.
A’raf 84- Onların üzerine (azap) yağmuru yağdırdık. Bak suçluların sonu nasılmış!
Hud 77- Elçilerimiz (genç delikanlı şeklinde) Lût’a geldiklerinde (oğlancı olan kavminin onlara zarar vermelerinden) onlar hakkında endişelendi, göğsü daraldı ve “Bu zor bir gündür” dedi.
Hud 78- Daha önce kötü işler yapan kavmi koşarak Lût’a geldiler. (Lût) dedi ki: “Ey kavmim, İşte kızlarım (kavmimin kızları) bunlar sizin için daha temizdir. Allah’tan korkun, müsafirlerimin içinde beni rüsvay etmeyin. Aranızda aklı başında bir adam yok mu?” (Kızlar dururken, erkeklerle cinsel ilişki kurmayın)
Hud 79- Dediler ki: “Sen de biliyorsun ki, senin kızlarında bizim hiç bir hakkımız yoktur. Sen bizim ne istediğimizi biliyorsun.”
Hud 80- Lût dedi ki: “Eğer size karşı bir gücüm veya sağlam bir sığınağım olsaydı...”
Hud 81- (Elçi melekler) dediler ki: “Ey Lût, şüphesiz biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana asla ulaşamazlar. Gecenin bir kısmında aileni al götür, içinizden hiç bir kimse geriye bakmasın. Hanımın hariç, onlara isabet eden (azâb) ona (hanıma) da isabet edecektir. Onlara (azâb için) va’dedilen sabah vaktidir. Sabah vakti de yakın değil mi?”
Hud 82- (Azâb) emriniz gelince oranın üstünü altına getirdik. üzerlerine ard arda dizilmiş çamurdan taş yağmuru yağdırdık.
Hud 83- Rabbin tarafından işaretlenmiş (taşlar yağdırdık). Bu (taş yağmuru), zalimlere uzak değildir.
Şuara 160- Lût kavmi, Peygamberleri yalanladı.
Şuara 161- Hani kardeşleri Lût, onlara demişti ki: “Sakınmaz mısınız?”
Şuara 162- “Ben, size gönderilen, güvenilen bir elçiyim.”
Şuara 163- “Allah’tan sakının ve bana itaat edin.”
Şuara 164- “Bunun için sizden hiçbir ücret istemem. Benim ücretim, âlemlerin Rabbine aittir.”
Şuara 165- “âlemlerden (insanlardan kadınları bırakıp) erkeklere mi gidersiniz?”
Şuara 166- “Rabbinizin sizler için yarattığı eşlerinizi bırakırsınız. Hayır, siz haddi aşmış bir kavimsiniz.”
Şuara 167- Dediler ki: “Ey Lût, eğer (Peygamberliğine) son vermezsen muhakkak sürülenlerden olacaksın.”
Şuara 168- (Lût): “Ben sizin bu yaptığınıza kızanlardanım” dedi.
Şuara 169- “Rabbim, beni ve ehlimi bunların yaptıklarından kurtar.”
Şuara 170- Biz, onu ve ehlini topluca kurtardık.
Şuara 171- Ancak geride kalanlar arasındaki bir kocakarı müstesna.
172- Sonra diğerlerini helâk ettik.
Şuara 173- üzerlerine (azap) yağmuru yağdırdık. Uyarıldığı halde (uyanmayanların azap) yağmuru ne kötü.
Şuara 174- Şüphesiz bunda ibret vardır, ama birçoğu iman etmez.
Şuara 175- Şüphesiz Rabbin Aziz’dir, Rahîm’dir.
(Ayrıca bak Neml süresi ayet 54- 59)