Efendimiz aleyhisselam, 'Oruçlu kimsenin iki sevinci vardır, iftar ettiğinde ve Rabbine kavuştuğunda' buyurmuş.

Biz bayramın bu ikinci gününde o iki seviçten birini doya doya yaşıyoruz.

Bu sevincin ne anlama geldiğini ancak oruç tutanlar anlayabilir.

Oruç ibadetini tamamlamanın zevkine varanlar hissedebilir.

Oruç tutmayıp tatil için bayramı iple çekenlerin bu sevinci yaşamaları elbette ki imkan haricidir.

Yine Efendimiz aleyhisselam "Ramazan ayını iman ederek ihlasla tutan kimsenin geçmiş günahları bağışlanır" buyurmuştur.

İşte asıl bayram da odur. Günahların affedilmesi.

Lakin bizler orasını bilemiyoruz. Oruç tuttuk ama o iman ile o ihlas ile tutabildik mi ve günahlarımız affoldu mu bilemiyoruz.

Şairin (N.Saltan) dediği gibi,

"Mevlâ bizi afvede, bayram o bayram olur

Cürm-ü hatalar gide, bayram o bayram olur"

Bayramlar sevinç ve neşe günleridir deriz ama biz yetişkinler çevremizi gördükçe sevinmekten çekiniriz. Hele yakın çevrenizde şehit cenazeleri kaldırılıyorsa bayram bir sevinç günü olmaktan ziyade keder gününe dönüşür. Hani şair (M.Çiftçi) diyor ya:

Analar tabut başında ağlarken

Bayram bayram gibi yaşanır mı hiç

Bir haftalık gelin kara bağlarken

Bayram bayram gibi yaşanır mı hiç


Beşikteki yavru baba beklerken

Bacı kardeşine şehidim derken

Taze fidanlar toprağa girerken

Bayram bayram gibi yaşanır mı hiç


Bir de Somali gerçeğini düşününce, Suriye, Libya, Afganistan, Gazze, Yemen ve benzeri Müslüman beldelerde yaşanan yürek burkucu olayları hatırlayınca gözümüz gülse de özümüz dağlanır durur, sevinciniz kursağınızda kalır.

Bu manada da bayram çocukların bayramıdır. Bayramlıklar giyilir, büyüklerin elleri öpülür bahşişler, şekerler çikolatalar onların tam bayramıdır.

Biz de onlar sevinince seviniriz.

Hayat devam ediyor.

Tabii bu bayram gerçek bir zafer olan 30 Ağustos Zaferi'nin yıldönümüne denk geldiğinden ülkemiz için çifte bayramdır. 4 gün öncesinin Malazgirt Zaferi'ni de katarsak bu hafta ülkemiz için gerçek manada bayramlar haftasıdır.

Malazgirt de 30 Ağustos Zaferi de önemli başarılardır ama bizim başarımız değildir, ecdadın başarısıdır. Elbette ki onlarla iftihar ederiz ama bizim jenerasyonumuzun da onlar gibi tarih yazması gerekmez mi?

İşte bu bağlamda demokrasinin rayına oturuyor olması, asker sivil ilişkilerinin normalleşmesi, ülkemizin her geçen gün kalkınmada yeni projeleri hayata geçiriyor olmasını geleceğe ümitle bakmamızı sağlayan gelişmeler olarak görüyor ve bu bayramı daha huzurlu bir atmosferde idrak ediyoruz diye düşünüyorum.

Bu duygularla bayramınızı tebrik ediyor son sözü şaire bırakıyorum.


Dînini devlet kılsan, dünyayı cennet kılsan

Cümleye himmet kılsan, bayram o bayram olur


İmânın iktidarı, olsa İslâm diyarı

Dinse müminin zârı, bayram o bayram olur


Gönül muhabbet dolsa, hüsn-ü ihtitâm olsa

Girdiğin yol hak yolsa, bayram o bayram olur


Kula inâyet erse, kabirde cevabın verse

O ân yüzü gülerse, bayram o bayram olur


Sırat'ı geçti isen, Kevser'den içti isen

Cennet'e göçtü isen, bayram o bayram olur


Sancak'ta kaldığında, Resul'le olduğunda

Sohbete daldığında, bayram o bayram olur


Hesabı verdiğin gün, Rü'yet'e erdiğin gün

Didarı gördüğün gün, bayram o bayram olur

(N.Saltan)