Erdal Şafak

Erdal Şafak

Kâhin ve kehaneti

Kâhin ve kehaneti

Bugün, yani 1 Eylül, sadece Dünya Barış Günü değil, aynı zamanda Kaddafi'nin Libya'da bir askeri darbeyle yönetime el koymasının da yıldönümü.
1 Eylül 1969'da Muammer Kaddafi ve Abdusselam Callud liderliğindeki bir grup genç subay, o sırada yaşlı ve yorgun bedenini Bursa'daki kaplıcalarda dinlendirmekte olan Libya Kralı İdris Sunusi'yi deviriverdiler.
1 Eylül 1970'ten 1 Eylül 2010'a kadar 40 yıl boyunca darbenin her yıldönümünde Kaddafi, şimdi muhaliflerin eline geçtikten sonra adı "Şuheda (Şehitler) Meydanı" olarak değiştirilen Yeşil Meydan'da esip gürledi.
Kaddafi'nin "Yeşil Devrim" diye nitelediği darbenin yıldönümü törenlerine 1970'ler, 1980'ler, 1990'lar boyunca dönemin Türk hükümetlerinden de bakan düzeyinde temsilci gönderildi.
Kimi yıldönümünde ABD'ye verip veriştirdi Kaddafi...
Kiminde Arap liderlerine...
Kiminde "Siyonist" düşman dediği İsrail'e...
Kiminde Afrika'yı sömüren eski kolonyal güçlere...
Kiminde de "Küresel emperyalizm"e...
***

Kaddafi'nin 1 Eylül konuşmalarının hemen hepsi belleklerden silinip gitti.
Ama 42 yıla yaklaşan iktidarında bir kez kürsüye çıktığı BM Genel Kurulu'ndaki konuşması da, Afrika Birliği zirvelerindeki meydan okumaları da, Arap Birliği zirvelerindeki çıkışları da unutulacak gibi değil.
Örneğin, BM Genel Kurulu'nda 23 Eylül 2009'da yaptığı 100 dakikalık konuşmada bakın neler demişti: "Biz burada sadece vitrin süsüyüz.
BM dediğiniz 5 ülkenin tekelinde. Bu 5 ülke dünyanın 192 ülkesi adına karar veriyor.
Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeliğinde ve veto hakkında adaletin zerresi var mı? Koskoca güney yarıküresinden bir tek ülke bile orada oturmuyor. BM Sözleşmesi askeri güce başvurulmamasını öngörüyor ama BM Sözleşmesi'nin imzalanmasından bu yana dünyada 65 savaş çıktı. BM Sözleşmesi'nin imzalanmasından bu yana dünyada çıkan savaşlarda ölenlerin sayısı İkinci Dünya Savaşı'nın bilançosunu geride bıraktı. Barış düzeni dediğiniz bu mu?"
Haksız değildi...
***

Kaddafi en iddialı kehanetini ise 2008 Mart'ının sonunda Şam'da toplanan Arap Birliği zirvesinde ortaya attı. Menekşe ve gül kurusu rengindeki uzun peleriniyle kürsüye çıkan Kaddafi, gözlerini bir süre salondaki devlet ve hükümet başkanlarında gezdirdikten sonra tane tane konuşmaya başladı:
"Ey Arap dünyasının liderleri; ABD ve müttefikleri 2003'te Irak'ı işgal edip Saddam Hüseyin'i devirmelerine seyirci kalmanızın bedelini bir gün çok ağır ödeyeceksiniz.
Bir yabancı gücün gelip bir Arap lideri devirmesine nasıl sessiz kalabilirsiniz?
Araplar'ın onuru, varlık nedeni, geleceği nerede, ne oldu? Hepsi yok olup gitti.
Araplar akıllarını başlarına almazlarsa, hepsi de protektora (Koruma altındaki devlet) haline gelecekler.
Hepsi sömürgeci güçlerin çöplüğüne dönüşecek."
Salondan gülüşmeler yükselmeye başlayınca Kaddafi ekledi:
"Gülün, gülün... Karşı karşıya bulunduğunuz tehlikeyi bir gün Saddam gibi sizi de devirdiklerinde anlayacaksınız..."
O salonda Zeynel Abidin Bin Ali vardı, Hüsnü Mübarek vardı, Ali Abdullah Salih vardı. Elbette ev sahibi olarak Beşar Esad vardı...
Şimdi ilk üçü yok. Dördüncüsü uzatmaları oynuyor.
Kâhin de yok ama kehaneti hükmünü icraya devam ediyor, ediyor, ediyor...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erdal Şafak Arşivi