MÜSİAD yönetimine bir teklif
MÜSİAD (Müstakil Sanayiciler ve İşadamları Derneği) Genel Merkez yönetimine, Ankara’yı ziyaretlerinde bir teklifte bulunmuştum. Bu teklifimi veya ricamı ilgiyle dinler gibi yapan yöneticiler; “Haklısınız, güzel olur ama bizimkiler böyle işlere ilgi göstermez ki!” karşılığını vermişlerdi. “Bizimkiler böyle işlere ilgi göstermez ki?..” Yazının bundan sonrasına göz kaçırmadan lütfen tahmin etmeye çalışın; MÜSİAD heyetinden ne gibi bir istekte bulunmuşuzdur?.. Ne gibi işlerle ilgilenmez bizimkiler?!. ¥ Üç aşağı beş yukarı tahmin etmişsinizdir; “Kültürel bir faaliyet” bizimki... Ve şunu da tahmin etmişsinizdir ki bizim kafa “cep” meselelerine basmadığından, teklifimiz şahsımıza “ekonomik fayda” üretme potansiyeline sahip değildir. ¥ Daha fazla zorlamayalım, Çankırı’da bir merkez var. Belediye Başkanı İrfan Dinç, kısıtlı imkanlarla muhteşem bir iş yapmış... Osmanlı tarihi araştırmalarına büyük katkı sağlayacak bir “müze” oluşturmuş... Kurtuluş Savaşımızda yaralı askerlerimizin tedavilerinin yapıldığı eski hastane binasını restore ettiren Dinç, başlattığı kampanya ile tarihimizin paha biçilemez eserlerini, belgelerini, el yazması Kur’an-ı Kerim’leri, Padişah Fermanlarını... Saymakla bitmez, Şeyh Ahmet Bedevî Hazretleri’nin sancağını, yüzlerce sancağı bir araya getirmiş... Muhteşem bir mekan; o kadar ki ünlü tarihçiler Halil İnalcık ve İlber Ortaylı bile görür görmez büyülenmiş. Başkan İrfan Dinç buraya kadar getirmiş işi... Lakin yapılacak birçok iş var geride; böylesine paha biçilemez eserlerle dolu bir mekânın korunması bile başlı başına büyük mesele... Eserlerin tasnifi, mikrofilmlere alınması, tarihçilerin istifadesi için uygun ortamların meydana getirilmesi, kitapların üretilmesi filan... Varsın isteyen “Ya Serdar sen de ne boş işlerle uğraşıyorsun” filan desin; tarihi olmayanın bugününün ve yarınının da olmayacağına inandığımdan bu işe asıldım... Ve... Elimin uzandığı yerlere müracaat ettim... MÜSİAD da bunlardan biriydi; istedim ki bir ekip kurarak, tarihimize kazandırılan bu muhteşem mekânın daha işe yarar hale gelmesine katkıda bulunsun... İstedim ki; “bizimkiler” böyle işlerle de ilgilensin... İstedim ki; MÜSİAD gibi bir saygın işadamları organizasyonumuz, bu işin “ekonomik” tarafını da hesaba katsın... Almanlar, bizim Şanlıurfa’da bulunan “tarihin en eski yerleşim birimi” Göbeklitepe’nin işletmesini yıllık sadece 400 bin EURO’ya almış ve sırf buranın “dünyaya” tanıtımından yılda 50 milyon EURO kazanır hale gelmiş... Biz ise... “Böyle işlerle ilgilenmiyoruz!..” Bizim MÜSİAD ya da bir başka sivil toplum örgütümüz, Çankırı’daki merkezi ihya etse ve tabelasını oraya dikse (Almanlar Urfa’ya bayrağını bile dikmiş!), bunun sadece hizmet- prestij boyutuna bile paha biçilemez... MÜSİAD malûm, kamu yararına faaliyet gösteren derneklerimizden. İşte size kamu yararı. ¥ Şimdiiii... Başlıkta “MÜSİAD’a teklif!” dedik. Çankırı işi bence geride kaldı; yapmazlar, yapmayacaklar... Peki... “Acaba” diyorum; “Bir başka teklifimize de mi kulak vermezler?..” Bayram öncesi Eğitimci-Yazar Muhsin Yılmaz kardeşimle birlikte MÜSİAD Ankara Yönetimi’nden Şerafettin Karademir kardeşimizi ağırladık... Ya da o bizi ağırladı, orası önemli değil... Laf lafı açınca dedik ki kendisine; “Gelin bu işin başını çekin; bir hatta mümkünse birkaç MÜSİAD meslek lisesi açılsın... Ankara Şubesi’nin eski başkanlarındansınız, şu andaki yönetimdesiniz... Yarım saattir yetişmiş eleman sıkıntısından şikayet ediyorsunuz... Öyleyse gelin, bu işe bir el atın!..” ¥ Bakalım, söz verdi... İlgili yerlerde müzakereye açacakmış, elinden geleni yapacakmış... MÜSİAD’ın bazı meslek liseleri ile işbirliği halinde olduğunu biliyoruz ama “MÜSİAD Meslek Liseleri” başka bir proje... MÜSİAD şubesinin olduğu her ile bir “MÜSİAD Meslek Lisesi” kazandırmak... Kıymetli “işadamı” ağabeylerimiz bununla da ilgilenmezler mi acaba?..