'İsrail nankörlük içinde'
Rusya yolunda gazetecilerle sohbet eden Gül, Türkiye'nin iyiliklerine karşılık İsrail'in "nankörlük" içinde olduğunu söyledi. İsrail'in Arap bölgesinde küçük bir ada gibi olduğuna işaret eden Gül, "İsrail onurlu bir barışı düşünmek zorunda" uyarısı yaptı
Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev'in davetiyle "Modern Devlet ve Çok Kültürlülük" başlıklı ''Küresel Politika Forumu''nda konuşmak üzere Rusya'nın Yaroslavl kentine giden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül uçakta, SABAH Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ve Star Gazetesi yazarı Fehmi Koru ile sohbet etti. Sohbette 1 Ekim'de TBMM'nin açılış konuşmasında terör konusuna çok geniş yer vereceğini anlatan Gül artan PKK eylemleri için şu tabiri kullandı: "Örgütün son politikaları akıl yoksunu ve akrebin kendi kendisini sokması gibi. Bunların ne Kürt meselesi ne de Doğu Anadolu'daki vatandaşın hak ve hukukuyla hiç bir ilgisi yok." Teröre iç ve dış kamuoyunda haklılık zemini arama gayretinin anlamsızlığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı, sorunun çözümünde özgüvenli tavrın önemini şöyle aktardı: "Özgüven içinde hareket edilmeli ve demokratik standartlar yükseltilmeli." Yeni Meclis'in temsili ve katılımcı demokrasi açısından gücüne sık sık vurgu yapan Gül, TBMM'den beklentilerini aktarırken yeni anayasa yapım sürecine değindi, "Mecelle'de vardır, usulün esasın önüne geçtiği haller vardır, usule dikkat edilmezse yapılacak bazı işler yapılamıyor. Ben de yeni anayasa sürecinde metodolojinin önemine işaret edeceğim. Yeni Meclis'in görevi anayasa hazırlamaktır ve bu sayede onurlandırılacaktır" dedi. İsrail krizine ilişkin sorulara ayrıntılı yanıtlar veren Gül, özellikle Türkiye'nin İsrail için yaptığı "iyiliklere" değindi, "Ama sanki bunu yapmak zorundayız gibi bir nankörlük içindeler. Yani bir karşılığı olmuyor, müttefiklerine bile yük olan bir ülke, bundan böyle biraz da onlar düşünsün" diye devam etti. İsrail'in ABD'den cesaret aldığını da, "Netenyahu'nun ABD kongresinde konuşurken manzaraya bakın, kendi meclisinde o tepkiyi (ayakta alkışları kastediyor) alması mümkün değil" sözleriyle ima etti. Krizin çözümü için İsrail'e güven duymadığını saklamayan Gül, gezide kendisine eşlik eden Dışişleri Bakanı Ahmet Davudoğlu'na dönerek, "Dört kez bize özür teklifi ile geldiler, bu arkadaşımız (Davudoğlu) bizden onay aldı ama son anda caydılar" dedi. İsrail ile sadece Türkiye'nin değil Arap Baharı sayesinde bölge ülkelerinin ilişkisinin de değiştiğine işaret eden Gül, bunu "demokrasi-demografi" ölçüsüyle izah etti: "Birkaç yüz milyon Arap'ın yaşadığı bölgede İsrail küçük bir ada gibi. Araplar demokrasi dışı rejimlerle yönetilirken İsrail açısından bu liderlerle anlaşmak mümkündü. Bizde de İsrail ile askeri işbirliği ne zaman gelişti bir bakın. (28 Şubat dönemine gönderme yapıyor) Ama demokrasi geliyor. Ve hiçbir demokratik ülke vatandaşının isteğini, hassasiyetini gözardı ederek onursuz politika izleyemez. O yüzden İsrail onurlu bir barışı düşünmek zorundadır."
'ABDULLAH AMCA'
Abdullah Gül son derece etkili kullandığı sosyal medyaya ilişkin gözlemlerini de şöyle aktardı: "Eskiden kıraathane, kahve ve bahçeler vardı, insanlar oturur konuşur fikir alışverişinde bulunurdu. Ama bugün insanların komşusuna selam verecek vakti bile yok. O yüzden sosyal medyayı kullanıyor. Çünkü Türk insanı bazı ülkelerinki gibi soğuk değil sıcakkanlı ve konuşkan. En çok çocukların mesajlarını seviyorum, çünkü kendileri yazıyor belli ki, büyüklerden yardım almadan, bana 'Abdullah amca' diyen bile çıkıyor." Gül, üstü açık Cadillac ile Twitter'e koyduğu fotoğrafına olumsuz tepki alacağından korktuğunu gülerek anlattı ve şöyle devam etti: "Ama büyük çoğunluk beğendi. Arabayla gezerken u dönüşü yaptığım anda bir vatandaş cep telefonuyla fotoğrafımızı çekti. Doğrusu günlerce gazetelere bakarken hangisi basacak acaba diye merak ettim."
DOKTORLAR SERBEST
Cumhurbaşkanı Gül sohbeti sırasında Bahreyn kralına İstanbul'u gezdirirken bu ülkedeki iç karışıklığa dönük girişimini de anlattı. Şii çoğunluğun yönetim karşıtı eylemlerine karışan ve çıkan çatışmalarda yaralananları tedavi eden 12 doktorun uzun süredir gözaltında tutulduğunu hatırlatan Gül, şunları söyledi: "Bahreyn kralına dedim ki,'siz bunları serbest bırakın o zaman diyalog girişimi güçlenir.' Bana söz verdi, dün de öğrendik ki doktorlar serbest. Tabii ki bizi umut bağlayan Şiiler de çok memnun."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.