Terörü ve bölünmeyi bir yılda önlemek elimizde!
Terörü, bölünmeyi bir yılda önlemenin formülü elinizde aslında. Hem de 400 milyar dolar harcamadan, binlerce şehit, binlerce ölü vermeden, anaları, babaları, kardeşleri, bacıları ağlatmadan, sağnak sağnak gözyaşı döktürmeden!..
Belki 300 bin dolar kâfî. Şaka falan değil, aynıyla gerçek. Nasıl mı olacak? Önce:
Doğu ve Güneydoğu Anadolunun—aynı zamanda batının—psiko-sosyal, tarihî, dinî, etnik, kısaca kültürel yapısını bilen bir uzman, otorite bir âlim bulacaksınız.
Bu mütefekkir, aynı zamanda, insanı, hayatı, çağı ve insanı iyi okuyan olmalıdır.
Aynı zamanda milliyetçi akımları ve etnik yapıları tahlil etmeli.
Aynı zamanda PKK’nın dinamikleri komünizmi, ateizmi vs.’yi de bütün yönleriyle kritik etmiş olmalı.
Aynı zamanda Kürtlerin içinden çıkmalı. Kürtleri, Türkleri, Arapları, Çerkezleri, bütün etnik grupları çok iyi tanımalı.
Aynı zamanda dinden beslenip hak ve hürriyetlere çalışan Birinci Avrupa’yı ve dinsiz felsefeden beslenip hasis çıkarları için de Doğu ve Güneydoğuyu’ karıştırıp ateşe veren İkinci Avrupa’yı da bilmeli.
Aynı zamanda bütün yıkıcı felsefe ve cereyanları, hak, hürriyetler, demokrasi, Doğu ve Güneydoğu ile ilgili eserleri de olmalı. Bu eserleri, üniversitelerde yüzlerce araştırma, yüksek lisans tezi, doktora konusu olmalı.
Aynı zamanda eserleri 100’ün üzerinde yabancı dile çevrilmelidir.
Bu uzman aynı zamanda bir dinî otorite olmalıdır.
Sizi arama zahmetinden de kurtarayım.
Adı: BEDİÜZZAMAN SAİD NURSÎ.
Türkiye’yi de, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu da kurtaracak, terörü de, PKK’yı da, cehaleti de, ihtilâfı da bitirecek eserinin adı: MÜNÂZARÂT.
Yapılacak şey:
Bu eseri, resmî vazifelilere, idarecilere, gazetecilere, ilim, fikir adamları ve vatandaşlara dağıtma, okuma kampanyaları başlatmak...
Ardından okuma, müzakere, mütalâa programları başlatılmalı.
Mahalli gazeteler dahil yazılar yazmalı, Tv kanallarında anlatmalı.
Bir şey daha: Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki Nur Talebelerini, resmî ideolojinin yanına çekmek için onları satın almaya çalışmayın. Bediüzzaman’ın ve dahi halkın yanına gönderin. Batı’daki Nur Talebeleri ile aralarını açmayın, bilâkis güçlendirin.
Muhteşem örnekler arşivlerdedir, daha geçen sene tekrarlanmıştı:
Yıllardan beri yapılan Bediüzzaman’ın Van, Urfa gibi mevlidlerini bütün gücünüzle destekleyin, teşvik edin. 1979’da okutulana katılmıştım. Anarşinin dorukta olduğu, dehşetli bir zamandı. 20 binin üzerinde insan toplanmıştı Doğu’dan, Batı’dan, Kuzeyden, Güney’den… Aman Allah’ım! Ne muhteşem manzara:
Panzer yok, tazyikli su yok, gözyaşartıcı bomba yok, püskürtücü gaz yok, jop yok, dayak yok, kelepçe yok, itiş yok, kakış yok. Polis, mütebessim çehreyle vatandaşlarla sohbet ediyordu. Akşam, onar onar, yirmişer yirmişer, kırkar kırkar misafir etti Doğulu kardeşlerimiz bizleri. Aman ya Rabbim! O ne misafirperverlik, o ne ağırlama, o ne muhabbet, o ne fedakârlık, o ne kaynaşma!
İşte Doğu-Batı böyle kucaklaşır, böyle kenetlenir! Vatan bölünmekten, batmaktan, şehit vermekten böyle kurtulur!
Bunu deneyin! Bir şey kaybetmezsiniz! Bir senede eğer sonuç alamazsanız yüzüme tükürün ve Risâle-i Nur Külliyatı’nı, Münâzarât’la birlikte kafama vurun! Gık’ım çıkarsa nâmerdim!
Olumlu sonuca başka belge mi istersiniz?
İşte Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki, Batı Anadolu, Kuzey ve Kuzeybatı Anadolu Nur Talebelerinin listesi elinizde, çetelesi arşivlerinizde. Tek bir olumsuz hadiseye karışan tek bir Nur Talebesi var mı? Yok. Bilâkis, herbiri birer itfaiye neferi gibi yangını söndürmeye, birer inzibat memuru gibi asayişe ve gözyaşlarını dindirmeye çabalıyorlar, bütün içtenlikleri ve olanca güçleriyle...
Bu kampanya için örnek mi istersiniz? Bir politikacımız, 1970-1979 arası milletvekillerine ve bazı gazeteci-yazarlara Divan-ı Harb-i Örfî, Münâzarât ve Külliyat’tan diğer bazı eserleri dağıtmış, incelemelerini istemişti. Adını da vereyim: Süleyman Demirel!
2011 yılında bunu yapmaya ferasetiniz, cesaretiniz, samimiyetiniz var mı?
Varsa buyurun! Millet de, ülke de, siz de kurtuldunuz demektir. Şimdiden sizi tebrik ederim! Beni dinlemek istemezseniz, “Güncel siyasette de Said Nursî’yi incelememiz lâzım!” diyen Serdar Turgut, Ertuğrul Özkök, Yavuz Donat gibi meslekdaşlarımı dinleyiniz! Böylece yapacağınız şey, Doğu ve Güneydoğu olmak üzere vatandaşları:
Düşüncelerinde rahat bırakın!
Dillerinde rahat bırakın!
Dinlerinde rahat bırakın!
Milliyetlerinde rahat bırakın!
İşlerinde rahat bırakın!
Samimiyetiniz, ferasetiniz ve cesaretiniz varsa terörü de, bölünmeyi de bir yılda önlersiniz!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.