Şiirler sonsuzu yaşar
Yalnızlık nedir bilir misiniz?.. Sahipleri tarafından terk edilmiş bir kedi yavrusu kadar ürkek ve çaresiz kalmaktır: Çıkan her fırtınada savrulup yağan her yağmurda ıslanmaktır.
Yalnızlık zaman zaman akrep olup sokar benliğinizi; hayalleriniz bile yara-bere olur!
İşte tam burada Daimî’nin “Ağlayan Şiir”inden kırık-dökük mısralar damlar yüreğinize...
“Ne ağlarsın benim zülfü siyahım?
“Bu da gelir bu da geçer ağlama...
“Göklere erişti feryadı ahım,
“Bu da gelir bu da geçer ağlama.
“Bir gülün çevresi dikendir, hardır,
“Bülbül gül elinden ah ile zardır,
“Ne de olsa kışın sonu bahardır,
“Bu da gelir bu da geçer ağlama.
Şiir devam eder, hayat devam eder, siz devam edersiniz. Ama sevginin, şefkatin, merhametin, himmetin, sanatın, estetiğin olmadığı bir dünyada devam etmek hiç kolay değil.
Güzelliklerin ıskalandığı yerde doğru düzgün hayat olabilir mi? Tam böyle düşünürken, bu kez Necip Fazıl diriliverir içinizde:
“Hayat-mayat diyorlar,
“Benim gözüm mayatta.
“Hayatın eksiği var:
“Hayat eksik hayatta...
“Takınsam, kanat-manat;
“Kuş-muş olsam seğirtsem,
“Bomboş vatana inat,
“Matan’a doğru gitsem...”
Bunu okuyunca anlarsınız ki, şair yalnız kendi zamanını yazmaz, zamanın içine yazar şiirlerini, tüm insanların şuuruna yazar.
Şiir şuurdan gelmezse, zaten şiir olmaz! Şuurdan gelen şiir insana dayanma gücü verir. Bunu keşfettiğiniz an, Sabahattin Ali’yi Sinop zindanlarında neden tüketemeyip en sonunda taammüden katlettiklerini de anlarsınız...
“Başın öne eğilmesin,
“Aldırma gönül aldırma!
“Ağladığın duyulmasın,
“Aldırma gönül, aldırma!
“Dışarda deli dalgalar,
“Gelip duvarları yalar;
“Seni bu sesler oyalar,
“Aldırma gönül, aldırma!
........
“Görmesen bile denizi,
“Yukarıya çevir gözü;
“Deniz dibidir gökyüzü,
“Aldırma gönül, aldırma!”
Şiir devam edip giderken, gökyüzüne bakıp “Aldırma” dersiniz, “gönül aldırma!”
Zindanlar, zindancılar ölürken, şairlerin neden yüzyıllar boyu yaşadığını düşünürsünüz. Birden fark edersiniz ki, şiir ebediyetin soluğudur! Dirilir, bir tane de kendiniz yazarsınız:
Dalgalar çırpınsın kalem ucunda,
Şiir gibi gümbür gümbür gürlesin!..
Çıkıp salâ verin yürek burcumda,
Ebedi vuslatta ölüm inlesin!
Belki de hayatı ve tüm sırları şiirle paylaşmak en doğrusudur...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.