PKK hakkında yalan yanlış yorumlar
Hafta içinde PKK hakkında çok sayıda tuhaf yorum yapıldı. Bunların bazısı düpedüz yanlış, bazısı ise beyhude sözlerdi. (Elbette bana göre...) İşte onlardan bir demet:
* Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Almanya ziyareti sırasında bir soru üzerine...
Pişmanlık yasası olduğunu belirterek, "Adam öldürmemiş PKK'lılar gelsin. Silahlarını teslim edip ailelerinin yanına dönsünler" dedi.
Bu açıklamayı bizim medyanın bir kısmı, "Gül'den PKK'lılara teslim ol çağrısı" diye sundu.
Bence Cumhurbaşkanı, bir çağrıda bulunmuyor, sadece "Genel afla" ilgili soruya, "politik" bir cevap veriyordu.
Yoksa o da biliyor, bu tip çağrılarla kimsenin teslim olmadığını. Zaten, "Var böyleleri" diyerek, çok az sayıda militanın silahını teslim ettiğini söylemiş oldu.
"İslam kardeşliği" gibi, "yoldaşlık" da güçlü bir duygudur. Ovada bir "hiç" iken, dağda "kurtuluş savaşçısı" olan bir militanın, teslim olması için arkadaşlarından ve liderlerinden büyük bir kazık yemesi gerekir.
***
* Bir yoruma göre: Abdullah Öcalan "aslında" makul, konuşulacak, aklı fikri yerinde bir kişi değil. O nedenle ondan bir şeyler ummak yanlış olur.
Ben tam tersini düşünüyorum: Katil diyelim, terörist diyelim, fanatik diyelim... Ancak bu olumsuz sıfatlar gerçeği değiştirmez: Türkiye'nin tanıdığı en "dişli" siyasetçilerden biri Apo.
Belli bir stratejisi ve ona uygun taktikleri var. Analizleri yakın zamana kadar gayet sağlamdı. (Yeni dönem hakkında neler diyeceğini merak ediyorum.)
Hatadan dönmesini biliyor. Uyuşan ve çelişen "çıkarları" gayet iyi okuyor. Öcalan bence "Akılsız dostum olacağına, akıllı düşmanım olsun" dedirtecek bir siyasetçi.
Asla yabana atılamaz.
***
* Gelelim Genelkurmay Başkanlığı'nın yaptığı açıklamaya... Son operasyonlarda 152 hedef vurulmuş.
Bu sayının benim açımdan hiçbir anlamı bulunmuyor: 152 tane "ne" vuruldu?
PKK'lılar Kandil dağının uygun yerine derme çatma bir karakol binası kurmuş. Çevreyi kontrol edip, gelip geçene kimlik soruyorlar.
İşte bu uyduruk bina yukarıdan görülüyor ve bombalanıyor. (Kaldı sana 151 hedef!) Ya da militanlar sabah idmanı için bir şeyler yapmış: Bidonlar, direkler, vs. Gidip bunları bombalamışsın. (Kaldı sana 150 hedef!) Ben yetkili bir konumda olsam, Kandil'e bomba yağdıranlardan hesap sorardım: Çünkü bombalar çok pahalı ve onları dağa taşa atmak hiçbir işe yaramıyor. Vergilerimizi toprağa gömüyorlar.
Kandil'e (askeri açıdan) gününü göstermenin tek yolu var: Yürünerek gidilecek. Mağaraların ağzına kadar gelinecek. Ve gereken yapılacak.
Bunun dışında hiçbir şey işe yaramaz. Sen uçakla bombalarsın, adam yerin yedi kat altında sigara tellendirir.
***
* Ankara'daki bomba için "Teröristle pazarlık yaparsan, işte böyle olur" diyenler çıktı. Saçmalığın, mantıksızlığın dik alası.
Devlet ile PKK görüşmeleri başlamadan önce, sivillere yönelik bu tip terör eylemleri yapmıyor muydu örgüt?
Onat Kutlar'ın, İstanbul Taksim'deki kafeye konulan PKK bombası ile öldüğünü ne çabuk unuttunuz? O zaman "müzakere" mi vardı?
***
* Buna benzer bir biçimde, PKK'yı akılsızlıkla suçlama akılsızlığını gösterenler oldu hafta içinde...
1984'ten beri koca Türk ordusu ile savaşan bir örgüt için, "akılsız" ve "duygusal davranıyorlar" denebilir mi? Hem düşünün ki bu örgütün lideri 12 yıldır hapiste...
Bence PKK bir şiddet virtüözü! Şiddeti ne zaman azaltacak, ne zaman kesecek, ne zaman artıracak gayet iyi biliyor.
Şeytan için her şey söylenebilir, aptallık hariç.