Erdal Şafak

Erdal Şafak

Senaryo (2)

Senaryo (2)

Dün Doğu Akdeniz'in Suriye-Lübnan-İsrail- Filistin-Mısır münhasır ekonomik bölgelerindeki petrol ve doğalgaz yataklarının -Ürdün'ü de katarsakbu altıgeni nasıl değiştirebileceğine, nasıl barış ve zenginlik vahasına dönüştürebileceğine ilişkin bir senaryoyu aktardım.
Ve sordum: Türkiye- Kıbrıs-Yunanistan üçlüsünün paylaştığı bölgenin 20 yıl sonraki tablosunu konu alan bir senaryo yazılamaz mı?
Gelin deneyelim. Hem de vizyonu biraz daha genişleterek. Buyurun.
***
30 Eylül 2032. Doğu Akdeniz çanağının çevresindeki ülkelerin liderleri Magosa'da buluştu. Kimler yok ki? Türkiye, Mısır, Yunanistan, Yeni Kıbrıs, Suriye, Lübnan devlet ve hükümet başkanları. Ve de Filistin-İsrail- Ürdün Federasyonu'nun hem devlet ve hükümet başkanları hem de bu federasyonu oluşturan üç federe devletin temsilcileri.
Magosa randevusunun nedeni: Afrodit'in adasının bu güzel kentinde dünyanın en büyük ve en zengin üniversitesinin rektörlük tesislerinin hizmete açılması töreni.
"Nereden nereye" diye iç çektiler Magosa'daki törene katılanlar.

***
Gerçekten "Nereden nereye" gelinmişti.
2010'ların ortasına doğru Doğu Akdeniz'de tüm ülkelerin münhasır ekonomik bölgelerinde alabildiğine zengin petrol ve doğalgaz yatakları bulunmuştu. Hemen tüm yataklar bir ülkenin münhasır ekonomik bölgesinden diğerininkine uzanıyordu. O güne kadar bir bölümü soğuk savaş bir bölümü de soğuk barış düzeninde yaşayan bölge ülkelerinin -bir başka mucize- ileri görüşlü yeni kuşak liderleri, bu keşifleri barışın ve birlikte zenginleşmenin bir fırsatı olarak görmüşlerdi.
Önce Filistin-Suriye-Lübnan ile İsrail arasında Ortadoğu'yu 1947'den bu yana tüketen savaş durumuna son veren adil bir barış anlaşması imzalanmıştı. Ardından Mısır ile Ürdün, İsrail'le barış sürecini konsolide etmişlerdi.
Bunu Doğu Akdeniz'in petrol ve doğalgaz yataklarını işletecek, 6 ülkenin eşit paya sahip oldukları bir konsorsiyum kurulması izlemişti. "Levant" adı verilen konsorsiyum kısa sürede para basmaya başlamıştı. Bölgenin tüm ülkeleri de, tüm ülkelerin tüm vatandaşları da refah ve mutluluk içinde yaşıyorlardı.
"Levant" modeli Türkiye- Kıbrıs-Yunanistan için de esin kaynağı olmuştu. Önce Kıbrıs'ın iki parçası yeni bir devlet çatısı altında birleşmişti. Daha sonra Türkiye, Yunanistan ve Yeni Kıbrıs arasında üç ülkenin ekonomik bölgelerindeki yatakların birlikte değerlendirilmesini öngören bir ortaklık anlaşması imzalanmıştı. Onlar da üç ülkenin eşit payla temsil edildikleri bir konsorsiyum kurmuşlardı. Adını da "İyon" koymuşlardı. Oluk gibi para akıyordu kasalarına.
***
Bitmedi. Bir sonraki aşamada "Levant" ve "İyon" konsorsiyumları "Finike" adlı bir holdingin bünyesinde birleşmişlerdi. Doğu Akdeniz'deki yataklardan çıkarılan petrol ve doğalgaz boru hatlarıyla Ceyhan'a naklediliyordu. Gaz oradan Nabucco boru hattıyla Avrupa'ya gönderiliyor, petrol ise oradaki rafinerilerde işlenip Japonya'dan, Çin'den ABD'ye kadar tüm pazarlara ulaştırılıyordu.
***
Bitmedi. Herkesin zenginleşmesi, herkesin birbiriyle barışık olması daha sonraki aşamaya geçmeyi kolaylaştırmıştı: 9 ülke (Türkiye, Yunanistan, Kıbrıs, Suriye, Lübnan, İsrail, Filistin, Ürdün, Mısır) arasında sınırlar kalkmıştı. "Pax" adını verdikleri ortak para birimine geçmişlerdi. Parayı "Petrol platformuna konmuş bir güvercin" amblemi süslüyordu. Ayrıca adalet, güvenlik ve eğitim sistemlerini birleştirmişlerdi. Bir üst parlamento oluşturmuşlardı. Ve sonunda "Akdeniz Birliği" adıyla "Tek Pazar" bölgesi doğmuştu.
İşte o 30 Eylül 2032 günü Magosa'da hizmete soktukları rektörlük tesisleriyle bölgenin tüm önemli üniversiteleri birleşmiş oluyordu: İstanbul, Atina, Şam, Tel Aviv, Kahire üniversiteleri başta olmak üzere. Onbinlerce öğretim üyesi, yüzbinlerce öğrenciye sahip bir dev yaratmışlardı. Öğretim üyelerinin üniversiteler arasında mekik dokuyabilmeleri için 100 uçaklık filo bile vardı.
***
"Nereden nereye" diye iç geçirdiler Magosa'daki törene katılanlar. "Bir zamanlar Avrupa Birliği'ne özenirdik oysa..."
Avrupa Birliği? Çoktan tarihe karışmıştı. Daha doğrusu parçalara bölünmüştü. Bir yanda Almanya'nın liderliğinde Hollanda, Danimarka, Avusturya, İskandinav ülkeleri, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovenya'nın yer aldığı Kuzey Birliği vardı. "Viking" adını verdikleri yeni bir paraya geçmişlerdi.
Öbür yanda ise "Club Med" denilen Akdeniz ülkeleri (İspanya, İtalya, Portekiz, Fransa, Malta, Hırvatistan, Sırbistan gibi) eski AB'nin yıkıntıları üstünde "Euro"nun varlığını sürdürmeye çalışıyorlardı.
Yunanistan'a gelince parçalanmadan çok önce AB'ye veda etmişti. Onu Kıbrıs izlemişti.
İngiltere ve İrlanda ise Kuzey Amerika'nın ekonomik bölgesi NAFTA'ya katılmışlardı.
***
"Nereden nereye" diye gülümsediler Magosa'daki törene katılanlar...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erdal Şafak Arşivi