O sütü bozuk 28 Şubat operasyonu, “hassas medya”mızda tuhaf bir ruh haline mi yol açtı?..
Bazı “dost” meslektaşlarımız, “yenilmişlik” psikolojisi ve kökleri çok daha gerilerde olan “aşağılık kompleksinin” etkisiyle, seviyesiz “tarassut köpeklerinden” akreditasyon talep ediyor...
Kendi değerlerini, mukaddesat düşmanlarının verdiği değerle eş tutan bu “ezik” dostlarımız, pozisyonlarını daima onların beğenilerine uygun hale getirmeye çalışıyor...
Bu, sonradan hidayetle şereflenecek olan Malcolm X’in, Harlem bataklıklarındaki “sefil” hâlini andıran bir tablo...
Filmi izlemişseniz bilirsiniz;
Dünyaya zenci olarak gelmesinden sorumlu tuttuğu anne ve babasından nefret eden o “ezik genç”, beyazlara benzemek için her türlü çabayı gösteriyordu...
Onlar gibi gülmeye, eğlenmeye, dans etmeye, yürümeye, bakmaya çalışıyor, hatta saçlarının tıpkı onlar gibi “dümdüz” olabilmesi için özel kimyasal madde kullanıyordu...
Bir gün...
Yine “beyazların beğeneceği bir adam” olabilmek için aynanın karşısına geçen “ezik genç”, düzleştirici maddeyi saçlarına uyguladı...
Kafa derisinin yanmaması için uygulamanın hemen ardından yıkaması gerekiyordu...
Başını hemen lavaboya uzattı...
Yazık ki sular akmıyordu!..
El attığı kaplar boş çıktıkça telaşlandı...
Kafa derisindeki yangın gittikçe büyüyordu...
Acısı dayanılmaz hale gelmişti...
Gözüne, klozetteki pis su birikintisi takıldı...
Yangını söndürmek için, elini o “pisliğe” daldırdı...
Ve kafasını böyle bir “yöntemle” rahatlatmak mecburiyetinde kaldı!..
Efendim;
“Malûm dostlarımızı” yaralamak istemiyorum ama...
Zaman zaman “bizimkiler” de kendilerini çepeçevre saran “kompleks”ten dolayı bu tür durumlara düşebiliyorlar...
İşte;
“Bizim olayımız!..”
“VAKİT’in olayı!..”
CHP Genel Başkanı ile takımdaki diğer ağır toplar, “Hükümetin derin devleti bizi dinletip dinci gazeteye servis yaptı” iddialarının altında kaldı ya...
Bu, “evhama dayalı”, “çirkin” politikaların iflası anlamına gelen bir haberdir...
Evet, bu parti fiilen değilse de “esasen” bitmiştir!..
Meselenin bu boyutunu, böylesine “sığ” bir ekibin yönetimindeki CHP’ye destek veren “saflara” bırakıyorum!..
Baykal ve arkadaşlarıyla devam edeceklerse, bizce sakıncası yok!..
Bu “rezaletten” sonra, adam gibi arayışlar içine girmeleri de artık kendi takdirlerine!..
Cumhuriyet Mitingleri tezgâhından geçen “saf vatandaşlarımızın”, Tuncay özkan’dan sonra Deniz Baykal’dan da darbe yemiş olmalarına şimdilik girmeyeceğim...
Yeterince “girilmiş” bir vaziyet var zaten ortada!..
Efendim;
Bugün “farklı televizyonlarda, gazetelerde” görev yapan “muhafazakâr eziklerimize” dikkat çekmek istiyorum.
Dünyaya “Marksist solun bacak arasından” bakmayı ve tavırlarını onların beğenilerine uygun hale getirmeyi alışkanlık edinmiş olan “malum” dostlarımız, Baykal’ın o “saçma sapan” iddialarının üzerine atlamaktan imtina etmedi...
Eziklik işte;
Her zaman yaptıkları gibi, “tarassut köpeklerinin” beğenilerini kazanmak, en azından tepkilerinden uzak kalmak için, Hükümet’e “çağrıda” bulunmalar...
“Ortada vahim bir insan hakları ihlali olduğunu” filan öne sürmeler...
Deniz Baykal’ın burun üstü çakılmak üzere havalandığı dakikalarda bizi arayıp “önder Sav ile Vali arasındaki konuşmanın içeriğinden çok, sizin bu konuşmayı nasıl ele geçirdiğiniz önemli” felan demeler...
Bizim taraftan, “Ya kardeşim; bırakın şu ezikliği... Gündeminizi hep bu herifler mi belirleyecek?... Biraz da kendi sorularınızın peşinden koşun... Anamuhalefet yöneticisi ile Vali arasındaki çirkin konuşmalara yoğunlaşın” uyarıları geldikçe...
“Ama onlar güçlü abi”
“Adamlar fena bastırıyor abi”
“Hepimiz zor durumda kalırız abi” zırvalarıyla paniklemelerini, korkularını ve çok daha önemlisi “aşağılık komplekslerini” gözlerimizin önüne sermeler...
Malum rezillikler!..
“Tarassut köpeklerinin” peşine takılmanın...
Ya da “kargayı kılavuz bellemenin” sonunu gördünüz işte!..
Kirli medya organlarının çürük iplerine sarılarak, “Emniyet’teki kulağın bir an evvel ortaya çıkartılmasını” filan “zırvalayan” “ezik” dostlarımız, şimdilerde önder Sav’ı istifaya davet etmekte!..
Yok ya...
“önder Sav” zihniyetinin peşine takılan “ezik” muhafazakarların “istifa” talebinde bulunmak gibi bir hakları mı var?..
Kendi istifalarına ilişkin bir değerlendirmeleri olabilir de...
önder Sav’ın düştüğü durumdan onlara ne!..
önce kendilerini hesaba çekecekler...
Ve...
Karşılarında ezilip büzüldükleri, “tarassut köpeklerinin”, kendilerinden üstün olmadığını...
Aksine;
“özlerine ihanet etmedikleri takdirde”,
“DAİMA” üstün olacaklarını bilecekler!..
DAİMA!..