Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Yaz günü gezileri sürüyor

Yaz günü gezileri sürüyor

Hemen hemen herkes Anadolu'nun içlerine yayılmış vaziyette...
Kimileri politik geziler yapmakta, kimileri mesleki gezileri tercih ediyor, kimileri zaruretten kendilerini dağlara-ovalara vuruyor.
Bazı kuruluşların kongre dönemleri başladı...
Siyasi partilerde gözle görülür kıpırdanmalar var...
CHP hariç şimdilik...
CHP kurşun yemiş zürafa gibi 2-80 yerde yatıyor...
AKP, Kızılcahamam pikniğini bayağı benimsedi... Tası/tavayı topladıkları gibi kendilerini Kızılcahamam'a atıyorlar...
Ee, orman var, termal sıcak su var...
Bir de son günlerin hadiselerini yorumlamak aşkı var ki, Kızılcahamam AKP için Arafat mesabesinde bir yer...
Yine hamamda su dövülecek, yine Erdoğan övülecek, yine efkârlar kovulacak herhalde.
Yüksek Yargı'nın yüksek yargıçları da toplu gezilere başladılar...
Hacıbektaş ziyaretleri epey söz söyletti medyacılara...
Bizim Vakit gazetemiz bir soru yöneltmişti:
"Camiye de gelecek misiniz?.."
Olur mu hiç?
Laikçiliği bir de yargıçlarımız mı mahvu perişan etsinler?
Hepsi değil, amma ezici bir çoğunluğu mezhepçi olan yargıçlarımız Hacıbektaş'a giderler, aslanlı çeşmeden su içerler, dar kapıdan geçerler, saz dinlerler, semah seyrederler, normaldir...
Cami seyirlik yer değil... İbadet ise şu yaz gününde zor... Yani gelmeleri imkânsız sayın yargıçlarımızın... Camiyi sevmediklerinden değil, alışmadıklarından, acemiliklerinden gelemezler... Benim dikkatimi çeken, bir zamanlar darbe öncesi yüksek rütbeli komutanlar şehir şehir askeri birlikleri gezerlerdi...
Ve sonra askeri darbe gelirdi...
Mukayese etmek hatalıdır elbette... Fakat bu güne değin duymamıştık yargıçların toplu halde geziler yaptıklarını... Gezilen illerde, ilçelerde çok cami var...
Amma!!! Hiç kimse camiye gidip adını 'dinci'ye çıkarmak istemez... Hurafe olsa da Alevi gelenekleri demokrasinin mayasıdır... Yani öyle bilir büyük büyük büyüklerimiz... Tabii her şeyin doğrusunu büyükler bilir...
Bize iki laf etmek düşer ki, onun da sonunda ceza çıkmazsa...
Yani konuşmak, yazmak inşallah yargıçlarımızı kızdırmaz...
Bildiri yayınlama raddesine gelmezler amma, bizim gibileri kodese sokmak ayran içmekten kolaydır... Gönlüm diyor ki, "iki günlüğüne çek dağlara git"...
Gidemiyorum...
Börtü/böcekten, keneden korkuyorum...
CHP'nin "böcek avcıları" nerede acaba... Yalvar/yakar olsak gelir bize yardımda bulunurlar mı?
Bulunanlar bile benim endişelerimi gideremezler... çünkü kendi binalarında günlerce böcek aradılar ve bir tane olsun bulamadılar... Bu ne biçim avcılıktır bre?
Yazımı yazarken televizyon ekranında AKP'li vekilleri seyrediyorum...
Kızılcahamam'ı fethetmişler bayağı.
Aman da spor bilirlermiş AKP vekilleri...
Koşu, futbol, masa tenisi, karate, uzun atlama vesaire...
İlerde "Yargıtay onursal savcısı" olmasına kesin gözle bakılan Abdurrahman Yalçınkaya'ya karşı form tutuyorlar bence...
Hani o ormanlık alanda kebabın kahrı da çekilir...
İnşallah Kızılcahamam esnafını memnun etmişlerdir... Gaza, elektriğe, suya, sabuna zam haberleri bile Kızılcahamam'da açıklanıyor...
Dileğim o ki, inşallah yüksek yargının yargıçları ile karşılaşmazlar... Böyle bir karşılaşma tehlikeli olabilir...
CHP acaba Kızılcahamam pikniğini neden mahkemeye taşımaz?
Gizliden gizliye ya laikçilik aleyhtarlığı yapıyorlarsa...
Olmadık şey kaldı mı ülkemizde?
Her halükârda dikkatli olmak gerek, dincilerin yollarını zamanında kesmek icabediyor...
Değil mi 2 Kemaller?
------------
Ayvayı dişlerler ses çıkmaz neden ki?
Herkesi fişlerler ses çıkmaz neden ki?
Medya kuyumcusudur güya adamlar
Ham demir işlerler ses çıkmaz neden ki?


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi