Medyanın İslâm ve namaz fobisi
Türkiye son haftayı, bir bed siyasetçinin “dinlendiği” iddiasını tartışarak geçirdi. Aynı siyasetçinin Hz. Peygamber’i (s.a.v) istihza ve Hacc ibadetini istiskal eden sözleri yaygın bir tepki görmedi, hatta sözde “dinlenme” iddiaları ile ustaca perdelendi. Ama Dışişleri Bakanı Sayın Ali Babacan’ın “Türkiye’de Müslüman çoğunluk, dinî özgürlükler konusunda sorun yaşıyor” ifadeleri etrafında fırtına koparıldı. Türkiye’de “ikna odaları”nın kurulduğu, kızların başından zorla örtülerinin alındığı 28 Şubat’tan beri başörtü yasağı hâlâ sürüyor... % 99’u Müslüman bir ülkede 12 yaşından önce Kur’ân öğrenmek el’ân yasak... İmam-Hatip Okulları öSS’de alan sınırlaması ile sıkboğaz edilmeye devam ediyor... Dinin gereklerini yerine getirenler her gün malûm medyada tahkir ve tezyif ediliyor... Yine de birileri kalkıp “Türkiye’de Müslümanlar baskı altındadır demek ülkeye iftira atmaktır” diye ortalığı birbirine katıyor; cami, ezan edebiyatı yapıyor! Adeta ‘Size dinî özgürlük olarak cami ve ezan yetmiyor mu?’ demeye getiriyorlar. % 47 oy oranı ile iktidar olan bir partiye yargı darbesi yapanların “türban insan hakkı değildir” diyebildiği bir ülkede din, cami ve ezandan ibaret görülecek ve O’nu vicdanlara hapsetmek için her türlü kanuni ve cebri uygulamaya başvurulacak ama kimsenin gıkı çıkmayacak; öyle mi? Pes doğrusu!..
Buyurun; % 99’u Müslüman bir ülkenin basınında yalnız 3-4 gün içinde çıkan ibadet, namaz, örtü, cami, Cuma haberlerinden sadece birkaçı ile “ibadet özgürlüğü”müzün hâl-i pürmelâline bakalım:
(Türkiye basınında çıkan namaz-ibadet merkezli haberleri tarayıp her gün bize gönderen Gökhan Yılmaz kardeşime bu vesileyle teşekkür ediyor; herhangi bir konuda medya haberlerini takip etme ihtiyacı duyanların Referans Medya Takip Merkezi’ne başvurmalarını tavsiye ediyorum. Tel: (0212) 222 36 59 - 221 46 09. Fax: (0212) 320 96 38. Mail: [email protected] ; www.referansmedya.com)
24.05.2008 ‘Milliler Cuma Namazında!’(Vatan, Posta...) Ne o? Cuma millilere yasak mı yoksa?
25.05.2008 “Terim'den Cuma Namazı Sitemi: Milli Takım patronu, ‘Futbolcum Cuma namazına giderken canlı yayın arabasının orada ne işi var?’ dedi.” (Star) Sayın Terim, onların ‘işi’ bu: dini takip!
25.05.2008 “Hacc'da Ahiret Soruları: Kutsal topraklarda görev yapmak isteyen doktorlara namaz ayetleri soruldu. Bu test herkesi çileden çıkardı.”(Takvim) “Hacc’da içki içilir mi?” diye mi sorsalardı?
27.05.2008 “Otobanda Namaz: TEM’deki kazada yol kapanınca bir yolcu ikindi namazını böyle kıldı. ...vatandaşlar otobandaki namazı şaşkınlıkla izledi.”(Güneş) Şaşkın olan vatandaş mı, medya mı?
27.05.2008 “Merkez Bankası'na Mescit: ...son dönemde Ankara’daki bütün kamu binalarında benzeri bir ‘mescit yarışı’ var.”(Sözcü) Mescit açmayı suç gibi gösteren yasakçı-baskıcı kafaya dikkat!
27.05.2008 “Flört de Zinaymış: Diyanet’e göre, flört gayrimeşru ilişki sayılıp zinaya giriyor, yabancı bir kadınla erkeğin yalnız kalması yasak.”(Radikal) Diyanet, haramları helâl yapsın da olsun-bitsin bari!
28.05.2008 “Kamuda Türban Yasağı Deliniyor: Lüks sitede haremlik-selamlık. Sınava çarşaflı öğrenciler girdi. İBB, tanıtımı türbanla yaptı.”(Cumhuriyet) örtü yasak ama özgürlük sorunu yok; öyle mi?
Haberlerin sonundaki italik sorular ve hayretler bize ait. Medyadaki bu tür mescit, namaz, başörtüsü haberlerinin “suç duyurusu” mahiyetindeki ihbar haberleri olduğunu söylemeye gerek var mı?
Bu yasakçı-baskıcı zihin, yıllardır Türkiye’de İslâm’ın yaşam alanlarını habire daraltmayı sürdürecek; basın da bu yasakların takipçiliğini yapacak ve din adına yapılan her faaliyeti, hatta her ibadeti suç gibi gösterip ihbar etmeye devam edecek; ama siz ‘Müslüman çoğunluğun dini özgürlük sorunu var’ diyemeyeceksiniz! Dinî özgürlük alanlarını genişletmeyi aklınızdan bile geçirmeyeceksiniz! İstenen bu! Ahmet Altan yazdı ya; ibadeti, namazı, örtüsü olmayan ama içkisi, kumarı, zinası olan bir Müslümanlık!..
Ey millet! Siz aldırmayın onlara! Kur’ân ve Sünnet’in tarif ettiği İslâm’ın gereklerini yaşamaya bakın! Ve dini özgürlüklerinizi daraltmaya, kısıtlamaya, yasaklamaya çalışanlara aman fırsat vermeyin!
-
TEŞEKKüR: Cumartesi günü Kırıkkale’de Dursun Ali Taşçı ve Mehmet Emin Genç kardeşimle birlikte icra ettiğimiz ‘Namazla Diriliş’ panelini organize eden Vuslat Eğitim Kültür ve çevre Derneği yöneticilerine teşekkür ediyor, salonu hıncahınç dolduran Kırıkkaleli namaz aşıklarını kutluyorum. Bu vesile ile, 28 Şubat’ı tekrar hortlatarak İslâm’ı büsbütün “azaltma” çabalarının olanca küstahlığıyla devam ettiği bir ortamda, İslâm’ı “çoğaltma”nın vazgeçilmez ilk adımının namaz olduğunu, Tevhîd’in eyleme dönüşmüş biçimi olan namazın ikamesi halinde diğer gereklerin kendiliğinden geleceğini hatırlatıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.