Terör ve Psikolojik Harekat
“Bu alçakları nefes alışlarıyla takip etmeye çalışıyoruz.”
Bu sözler sayın Arınç’a ait.
Bu iddialı açıklama, bana BBG benzetmesini çağrıştırdı.
“Biri Bizi Gözetliyor” kepazeliğindeki gibi teröristleri gözetlediklerini iddia edenlerin, ne acınacak hallere düştüklerini geçmişte gördük.
Bu tür açıklamalar, muhatabının öfke tansiyonunu düşürmek için söylenmiş olabilir.
Ancak, gerçeklikle örtüşmezse temenniden öteye geçmez.
Dahası, aksi sonuçlar ortaya çıkınca, sahibini de güç durumlarda bırakabilir.
***
Vatandaş şunu söylemekte haklıdır:
“Madem ki, bu alçakların nefes alışları takip ediliyor, öyleyse bunca olay neden?”
“Terörle ilgili alınan son derece gelişmiş cihazlar, istihbarat teşkilatlarımız, emniyet güçlerimiz, askerimiz, sivil kuruluşlarımız, devletin her yere uzanan güçlü eli... bütün bunlar bu olayları bitirmeye nasıl yetmez?!”
Vatandaş hep bunları konuşuyor.
İran’ın kendi sınırları içinde PKK uzantısı PJAK’ı nasıl imha ettiğini ve hareketlerini nasıl tesirsiz hale getirdiğini ibretle izliyoruz.
Onlar, aynı terör örgütünü kısa sürede dize getirip silah bıraktırıyorken biz neden bunu başaramıyoruz?
Vatandaş bunları soruyor.
İran tarafından yapılan açıklamalara bakıyoruz, hayretimiz daha da artıyor.
Daha geçenlerde ajanslara düşen bir haberde:
“Devrim Muhafızları, İran-Irak sınırı bölgesinde PJAK'lılara karşı sürdürdüğü operasyonlarda 35 teröristi ölü ele geçirdi. Bu günkü çatışmalarda ise, çok sayıda terörist sağ ya da yaralı olarak ele geçirildi...” deniyor.
İran Devrim Muhafızları Sözcüsü Albay Hamid Ahmedi, yarı resmi Fars ajansına 2 Eylül'den itibaren PJAK'a yönelik ülkenin Irak sınırı yakınındaki bölgede başlatılan operasyonlar hakkında bilgi verirken şunları söylüyor:
"PJAK mevzileri, topçu birliklerimizce vurulduğundan ve kayıpların elimizde olmadığından kesin kayıp sayısını bilemiyoruz. Ancak elde ettiğimiz bilgilere göre dün öğlene kadar 30 terörist öldürülmüş 40 terörist yaralanmıştır."
Bu ve benzeri açıklamalarda verdirilen kayıplarla operasyonun blançosu sürekli ortaya konuyor, İran vatandaşları bilgilendiriliyor.
Bu somut bilgiler, o ülke insanını psikolojik olarak tatmin edip rahatlatıyor.
Ülkesine olan güvenini artırıyor.
***
Türkiye’de de operasyonlar yapılıyor.
Hem de, küçümsenmeyecek boyutlarda, çok kapsamlı ve masraflı operasyonlar.
Hatta, eylemlerin önceden önlenmesiyle ilgili çok ciddi çalışmalar da yapıldı, yapılıyor.
Bilip bilmediğimiz pek çok tedbirler alınıyor.
Fakat yapılan bunca operasyon hakkında verilen bilgiler, ne yazık ki çok yetersiz.
Belki binlerce askeri harekat, yüzlerce sorti, havadan karadan yapılan bombalamaların sonuçları hakkında somut ve sayısal bilgiler verilmeyince, vatandaş endişeye kapılıyor.
Sanki, her şeyin boşa yapıldığı, bunca masrafın heba edildiği, geriye sadece kan ve göz yaşı kaldığı zehabına kapılıp hayal kırıklığı yaşıyor.
Baş sağlığı mesajları ve rahmet dilekleri, artık sıradanlaşıyor.
“Bu alçakları nefes alışlarıyla takip etmeye çalışıyoruz” sözleri, insanları tatmin etmiyor, karşılığını bulmuyor.
Oysa, “yapılan şu operasyonda, şu kadar terörist imha edilmiş, şu kadarı da yakalanmıştır” dense, somut bilgiler ve rakamlar verilse, durum çok farklı olacak.
Vatandaş, terörün lafla değil, icraatla bitirileceğine olan inancını tazeleyecek.
Psikolojik destek ve moral bulacak, devlete güveni daha da artacak.
Terör yandaşları için ise, bu bilgiler yıkım olacak!
***
Klasik söylemle yazımızı noktalayalım:
“Asla terör olmasın ve hiç kimse ölmesin”
Çünkü, her can sahibinin bir ailesi, bir anne-babası, bir can taşıyan yakınları vardır.
Ve can kutsaldır.
Ama kutsala ihanet eden, ona isyan eden her zaman olmuştur ve olacaktır.
Allah, haksız yere cana kastedenlere hidayet versin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.