İçimiz dışımız, evimiz tv'miz şike!
Tv seyretmeye günde dört saatten fazla vakit ayırıyoruz ki, bu Avrupa ortalamalarının üzerinde.
Ayrıca eldeki bulgular 19:00 ile 23:30 arasında yaklaşık 25 milyon insanın ekran karşısından ayrılmadığını gösteriyor.
Bana sorarsanız… Toplumun hiç azımsanmayacak bir kesimi tv karşısında değil, basbayağı tv'deki dizilerde veya yarışma programlarında "yaşıyor!"
Ve böyle bir ülkede…
Günün birinde…
Açıklanıyor ki, 2008'de reyting ölçümü için evlerine "peoplemeter" cihazı konulan hanelerden 800 kadarı deşifre olmuş ve yapımcı şirketler bu insanları öğrenmişler!
Kıyamet kopması lazım, kıyamet!
Ama dün bizim Mevlüt (Tezel) de yazdı ya…TRT Müzik kanalının yeni yayın açılış töreninde TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin bundan söz etmese, kimsenin haberi olmayacaktı!
Medya bir iki küçük haberle geçiştirecekti!
Şahin "bu adresler gizli olmalıydı, birtakım yapımcılar adresleri alıp hediye götürüyor ve kendilerini çok izlettiriyorlardı" diye anlatmasa olan biteni… Belki TİAK bile ulaştığı "tv şikesi" bulgusunu kamuoyuyla açık seçik paylaşmayacaktı.
Oysa çok reyting alıyor diye yıllarca burnumuza dayanan yapımları düşünün…
Berbat yarışmalar, pespaye jüriler ve yarışmacılar geldi geçti.
Biz neden izledik bunları?
"Mamalanan" reyting haneleri yüzünden mi?
Mevlüt haklı!
İnsan cidden kuşkulanıyor…
Neden peki?
Korunan birileri mi var yoksa?
Peki tv izleyicisini koruyan olmayacak mı?
Bu skandalın üzeri örtülemez.
İşler şimdi düzeldi, artık önümüze bakalım, diyerek defter kapatılamaz!
O yapımcılar ve işin içine katılmışlarsa, o kanallar açıklanmalı!