Tenzile Hanımefendi...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın merhume validesinin cenaze merasimi esnasında, “memleketten” kendisini iyi tanıyanlara kulak verdik.
Ortak kayıt şuydu:
“Dünyanın gündemindeki bir liderin annesi olduğunu hiç hissettirmedi. Sayın Erdoğan’ın Kasımpaşa’da top oynadığı yıllardaki Tenzile hanımefendi neyse, Başbakan Erdoğan’ın annesi Tenzile hanımefendi de oydu. Mutfağı hiç bırakmadı, hayat tarzında en küçük bir değişiklik yapmadı. Oğlunun Başbakan olmasının sağladığı muazzam imkanlardan hiçbirine tevessül etmedi. ..Topraktan, ağaçtan, çiçekten, akrabadan hısımdan, konudan, komşudan hiç kopmadı.”
¥
Önce “Aile” olacak.
“Aile.”
¥
Merhum Turgut Özal’ın anne ve baba taraflarından yakınları da böyle sağlam bir gelenekten geliyordu; ama “öbür” tarafın aile yapımıza uymayan halleri, kendisinin başına ne işler açtı.
“Papatyalar” devri hafızalarımızdaki tazeliğini korumakta; tertemiz suya karışan “farklı unsurlar”, tertemiz bir “adama” ne sıkıntılar yaşattı.
Hayattaki tek pişmanlığı olan “Çok yakın çevrenin yükselme ihtirasına teslimiyet”, Özal’ın millet desteğini hızla kaybetmesine ve Köşk’ü bir sığınak olarak görmesine sebep oldu.
Erdoğan iktidarının, tıpkı Özal iktidarı gibi kısa sürede yok olup gideceğini, Ak Parti’nin ANAVATAN yolunda olduğunu savunanların gözden kaçırdığı gerçek buydu;
Çok az kula nasip olan; anne, baba, kardeş, eş...
“Aile”yi oluşturan bütün tarafları, “tertemiz”, “berrak”, “geleneğe sımsıkı bağlı aydın”ların oluşturması, Erdoğan’ın en büyük gücüydü.
Tayyip Bey’in zaman zaman seyahatler sırasında tavırlarını izleme imkânı bulduğumuz kız evlâdına bakıyorsun;
Bütün gelişmelerden haberdar.
Olanı biteni yakinen takip ederken, “bir adım geride” durmayı da biliyor.
Babasının çocuklara oyuncak dağıttığı anlarda, kutulardan oyuncak çıkartıp uzatmak ve böylece babasının çok daha fazla çocuğu sevindirmesine yardımcı olmak, sıradan bir davranış değil.
Erdoğan Ailesi’ni şekillendiren kültürel kodlar; bugüne kadar saçma sapan “ırk” saplantılarından uzak kalışın da sebebi.
Bir “Rize”li olarak “Doğu”lu bir aile ile kaynaşmak hiç zor olmadı Erdoğan ailesi için.
Onları buluşturan bir “güç” vardı, aynı potada eriten ve “ölümün” herkes için “mukadder” olduğunu sürekli olarak hatırlatan.
Merhume Tenzile hanımefendi, “topraktan” hiç kopmadı.
Toprağın çağrısına hep kulak verdi.
Saçımızdaki her ak tel, toprağın sesidir aslında.
Her “nefes”.
Her “tik-tak.”
Gidiyoruz!..
Merhume kelimenin tam anlamıyla “Toprak Kokan Kadın”dı.
Sayın Erdoğan da bu tabiri çok sever;
“İnsan dediğin toprak kokacak!..”
“Toprak!..”
¥
Lideri lider yapan, kadın.
Anne ve eş.
Sentetik dünyalar, sentetik kokular, sentetik ilişkiler...
Bunlar yiyor bitiriyor bizi; başımızı bunlar döndürüyor.
Ve...
Sentetik hayat, bizi terk edeceği güne kadar kıvrak nağmelerle uyutuyor bizleri.
¥
Tenzile hanımefendi.
Toprak kokulu ana.
Allah rahmet eylesin.
O kurtuluşa erdi İnşallah, Allah bize de aynı akıbeti lütfetsin. Amin.