Deplasman serisiyle özgüven dorukta
Volkan yok... İdeal kadrodan arkalı, önlü iki sağ kanat oyuncusu, Gökhan Gönül ve Topuz da yok... Bu eksikleriyle ligimizin sürekli pozitif top oynatmayı düşünen teknik direktörünün takımıyla deplasmanda karşılaşıyor Fenerbahçe...
Gerçekten de oyunun her dakikasında Nurullah Sağlam'ın takımı hep oynamayı düşündü. Hatta 10 kişi kalınca bile aynı şekilde hücumu ön planda tuttular.
Bu maçla ilgili çok şey yazmak doğru değil. Çünkü öyle bir beklenmeyen gol oldu ki adeta maç 1-0 başladı. Üstüne bir de Hakan Arıkan sakatlandı. Yabancı oyuncu probleminden dolayı (Saha içinde 6 yabancı vardı ve yedek kaleci yabancıydı) sonuna kadar zorladı Hakan ama devreye kadar idare etti.
İkinci yarıda da ikinci golden sonra zaten iki takım da haftaya oynayacakları maçı düşünmeye başladılar. Tempo da bir hayli düştü.
Fenerbahçe takımı son pasları 2-0'dan sonra olumlu kullansaydı çok garip bir skor ortaya çıkabilirdi. Ama Mersin İdman Yurdu da oyun boyunca baskı kurduğu bölümlerde golü bulabilse "Mersin de galibiyeti hak etti" derdik. Fenerbahçe'nin 12 deplasmandır maç kazanıyor olması, takıma çok ciddi bir güven getirdi. Aykut Kocaman, 2-0'dan sonra üçlü orta sahaya dönüp, Alex'i forvetin merkezine çekti. Bienvenu ve Stoch'u kenarlarda kullanıp 4-3-3'e döndü.
FENERBAHÇE SAYGIYI HAK EDİYOR
Mert çok güvenle oynuyor. Kaleci dahil, dört savunmayla birlikte beşlinin üçünün ideal kadronun dışında olmaları ve buna rağmen deplasmanda yine üç puan kazanmak Fenerbahçe için büyük başarı. Sadece bu maçta değil, yaşanan süreçte Aykut Kocaman ve takım o kadar ayakta ve kaptan Alex'in önderliğinde o kadar formalarına bağlı kaldılar ki, skor ne olursa olsun saygıyı hak ettiler.
Hakem Halis Özkahya kötü maç yönetti. Mersin lehine net bir penaltıyı vermedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.