Kim nerede hata yapmıştı?
Dert bir değil elvan elvan, diyen, çok doğru söylemiş... Hangi birini sayalım?
Aslında “hata” değildir yapılanlar...
Kişiye münhasır menfaat sevdası ve planlı, programlı ihanetler...
Birinci tehdit neydi, kimdi?
Bugün gencecik askerlerimizi, polislerimizi veya halkımızı hunharca katleden teröristler değildi herhalde...
İster Ergenekon mensupları, ister hergelekon mensupları olmuş, ne fark eder ki...
Çok yıldızlı paşalarımızdan o gün için sözü geçenler “birinci tehdit irtica” demişler...
Yani, dindar kesim...
Namaz kılan, Hac’ca giden, sünnettir diye sakal bırakanlar, hanımları ve kızları Müslümanca tesettüre girenler...
Dans etmeyenler, içki içmeyenler...
Tefrik memurluğu yapan subaylarımız muhtemelen emekli olmuşlardır. Takipçileri el’an görevdedir...
Ve bugün terör belasından şikâyet edenler elbette masum vatandaşlarımızdır... Çünkü bayrağa sarılı cenazesi gelenler ekseriye dindar kasaba çocukları...
“Birinci tehdit irtica” diyenlerin çocukları, yakınları, genellikle hep İstanbul’da, İzmir’de, yani Ege/Akdeniz kıyılarında askerliklerini kısa devrede ikmal edenlerdir...
Tayfunun geleceği malum idi...
Bile bile, göre göre “Türkiye laiktir laik kalacak” höykürmesini şiar edinen siyasetçiler ne kadar masumdurlar?
İktidar samimi ise Kandil’e Türk bayrağı diksin, diye yırtınan çok bilmiş siyasetçimiz, Bülent Ecevit ile, Mesut Yılmaz ile teröristleri memnun etmek için Anayasa’dan İDAM hükmünü kaldırmamış mıydı?
Ben de derim ki:
Kandil’i bırak, Tunceli’ye, Hakkari’ye bak...
Evini temiz tutmayan sokakları temizleyemez...
Her tarihte Türkiye’nin can düşmanlığını yapan İsrail Yahudisiyle anlaşmalar imzalayan, siyasete dayatmada bulunan general kimdi? Neden hiç soruşturmaya bile dahil edilmedi?
Aklımıza çakılan aynı slogan:
“Türkiye laiktir, laik kalacak!..”
Çok yaşa Demir Baba...
Muammer Kaddafi bence bütün kötülüklerine rağmen senden daha iyi bir yöneticiydi, fotörlü baba...
Müslümanlık ve Türklüğün “suç” sayıldığı dönemde kimin imzası var diye bakmaya gerek var mı?
“En kamil demokrasi Türkiye’dedir” palavrası sıkanlar, demokrasi ve hukuk dışı güçlerin “Encümen’i Daniş” hükümdarlıklarını hatırlamaları lazım...
Diyeceğim o ki:
“Tunceli zihniyeti” demokrasi direğine kaynak yapılmadan ne yapılsa nafiledir...
“Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” sloganı, eskimiş eski bir nostalji amma gerçektir galiba... Çünkü o slogana ateş edenler bu ülkenin kıdemli düşmanlarıdırlar...
Neydi o günler???
Sırf inançlarından dolayı mesleğinden yargısız, sorgusuz ihraç edilenleri “yazık oldu” diyen kaç kişi var sizce...
Resmi olmamakla beraber siyasi bir birlik koalisyonunun kurulduğu dikkatinizi çekiyor mu?
“Bu bir savaştır” itirafında bulunan KCK vekili daha ne söylesin ki zihniniz açıla?
Kürtçülük sömürüsü yapan ve Kürt düşmanı zerzevatlarla, mezhepçilik kulvarında kulaç atan pervasız kadınların kimlikleri iyice incelenmeli diyorum...
Biz, ırkçılığı ve mezhepçiliği istismara kalkanları bilmeliyiz...
Tabii onlar gibi olmamalıyız...
Suriye’yi Fehman Hüseyin’i Türkiye’de terör oyunu oynatmaya sevk eden sebep ve saikleri hatırlamalıyız...
İlle de Tunceli...
Kamer Genç kendini yemesin... Ondan ileride Kılıçdaroğlu var...
Tabii açık ve dürüst siyasete eyvallah!..
Rabbım bizi ayrı tut görkemli ahmaklardan
Yolumuzu farklı kıl kafası çatlaklardan
Şu garib ülkemizi ve masum neslimizi
Koru çakma kahraman ve çaput bayraklardan.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.