M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Kaddafi Erken Ölseydi

Kaddafi Erken Ölseydi

KIRK iki yıllık diktatör Kaddafi linç edilerek feci ve korkunç şekilde öldürüldü. Hapishanede katl ettirdiği 1600 Müslüman mahkumun ahı yerde kalmadı.

O, saltanatının kuvvetli ve kudretli yıllarında ölmüş olsaydı şanlı törenlerle toprağa verilecek, cenazesinde yüzbinlerce insan bulunacak, namazını ulema-i rüsumdan biri kıldıracak, tabutunun önünde sarıklılar, omzu kalabalık subaylar, erkân-ı devlet, kukla milletvekilleri, diplomatlar, zenginler, fakirler bulunacaktı.

Önce ölmüş olsaydı, hakkında mersiyeler yazılacaktı.

Başkentin bir tepesine ihtişamlı bir Kaddafi anıt-mezarı yapılacaktı.

Ruh-i habîsi şehre tepeden bakacaktı.

O daha önce, zamanında ölmeliydi...

Yahut, ülkesinde Arap baharı başlayınca fazla direnmeyip Nijer mi olur, Venezuela mı, müsait bir yere kapağı atmalıydı.

Yanına harçlık olarak birkaç milyar dolar da almalıydı.

Ak akçe kara gün için...

Tunus diktatörü Bin Ali akıllıca davrandı ve mââile uçağa binip sahil-i selamete kaçtı.

Kaddafi inatçıydı. Ölürüm gitmem kaçmam dedi ve öldü. Çok kötü, çok feci, çok berbat şekilde öldü.

Kaddafi Yahudi asıllıydı (internete bakınız). Onda Yahudi inadı vardı.

Libya babasının çiftliğiydi.

O libyanın ulu önderi ve rehberiydi.

Kaddafi, saltanatının güçlü bir zamanında ölmüş ve muhteşem bir anıt-mezara gömülmüş olsaydı bir kısım halk akın akın ziyaretine gidecek ve ona neşideler okuyacaktı.

Ey büyük rehber!..

Ey Libya halkının kurtarıcısı!..

Ey büyük devlet reisi!..

Arap kavminin büyük önderi!..

Selam sana ey Kaddafi!..

Sen ölmedin kalbimizdesin...

Ey Sünusî krallığını deviren!..

Ey cemâhiriyeler güneşi...

Falan filan...

Arap dünyasında sıra, direnen başka zalim diktatörlerde.

Zaman varken kaçsınlar.

Boşuna direnmesinler.

Kanun böyledir işte:

Ya devlet başa,

Ya kuzgun leşe...


* (İkinci yazı)

Üzülmesinler Öfkelenmesinler

HİÇBİR Müslümanın benim yüzümden üzülmesini, öfkelenmesini istemem. Yazılarımı okuyup üzülen ve öfkelenen kardeşlerimden samimî olarak rica ediyorum: Lütfen okumasınlar, üzülmesinler.

Yazılarımdaki fikirleri beğenmeyenler ve zahmet buyurup e-mail gönderenlerden bir istirhamım var: Lütfen açık isim, soyadı, şehir ve tel. no.su versinler. Bendeniz ismimle yazıyorum, onlar da tenkitlerini açık yapsınlar.

Şu husus da daima göz önünde bulundurulmalıdır: Bendeniz bir Ehl-i Sünnet ve Cemaat Müslümanıyım. Yazılarım, fikirlerim, görüşlerim, tenkitlerim, nakillerim hep bu açıdan değerlendirilmelidir.

Benim meşrebim Vehhabilikle, mezhepsizlikle, Teymiyecilikle uyuşmaz, bağdaşmaz.

Onlardan bazısı bana müşrik der, ben "Mü'mini tekfir edenin kendisi kâfir olur" cevabını veririm.

Mezhepsizliği asla kabul etmem.

Telfik-i mezahibe karşıyım.

Masonluğa karşıyım.

Dinde yeniliğe,

Dinde değişime,

Dinde reforma,

Ilımlı/light İslam'a,

Üç hak ibrahimî din vardır, üçünün mensupları da Cennetliktir inancına,

İslam Protestanlığına,

Peygamberimizin (Salat ve selam olsun ona) hadîslerinin AB norm, kriter ve ölçülerine göre ayıklanmasına,

İslam ile Kemalizm uyuşur hezeyanına,

İslam'ın Feminizme uydurulmasına,

Fazlurrahmanın Tarihsellik mezhebine,

Ashab-ı Kirama dil uzatılmasına,

Kur'anın re'y ve heva ile yorumlanmasına,

Cemaat asabiyetine, militanlığına, holiganlığına,

Ramazanlarda hahamlar, papazlar, patrikler ile iftar yapılıp; on Müslüman cemaat liderinin senede bir kere bile toplanmamasına,

Az veya çok her türlü sekülarizme,

Camilere sıralar ve sandalyalar konulmasına,

Zekatların Kur'ana, Sünnete, Şeriata aykırı şekilde toplanıp harcanmasına... ve bunlara benzer bid'atlere her zaman karşı çıkacağım.

Benim fikirlerim, inançlarım, görüşlerim; Sünnîliğim hakaret etmekle, kuru protesto ile, sövüp saymakla çürütülemez.

Ülkemizde çok şükür yazı yazmak serbesttir. Beni tenkit etmek, çürütmek isteyen kardeşlerim gerekçeli yazılar yazsınlar, imzalarını açıkça koysunlar.

Lütfen taqiyye yapmasınlar. Müslümanın Müslümana taqiyye yapması ayıptır, çok yanlıştır.

Bendeniz yüzde yüz doğru olduğuna inanmadığım hiçbir fikri, görüşü savunmam ve yazmam.

Ehl-i Sünnet ve Cemaatin İslam'ın, Kur'anın, Sünnetin, Şeriatın hak yorumu olduğunu hakkelyakîn biliyorum.

Aksini iddia eden varsa, hüviyetini gizlemeden, çekinmeden, taqiyye yapmadan gerekçeli olarak açıkça yazsın.

Derin küfür ve nifak güçleri Müslümanların arasına sürüyle ajan, casus, provokatör, yönlendirici, fitne ve fesat çıkartıcı şeytan sokmuştur. Onların vazifesi Müslümanları bölmek, parçalamak, birbirine düşürmektir.

İmzasız, rümuzlu, hakaretli e-mailler gönderenlerin böyle ajan ve casus olmadıkları ne mâlum?

Derin şer güçleri Türkiye'de yeni bir İslam türetmek istiyor.

ABD'nin, AB'nin, İsrail'in, Siyonizmin, Kapitalizmin, Global Liberalizmin, Evangelistlerin, Haçlıların, Dönmelerin, BOP'un istediği evcil ve uysal bir İslam.

Bir Atatürkçü M. Kemal'i övmekten, tekrar tekrar övmekten, milyon kere övmekten, hiç durmadan onu yazmaktan bıkıyor mu?

Ben de Ehl-i Sünnet İslamlığının ışığında Kur'anı, Sünneti, Şeriatı, İmameti bıkmadan usanmadan yazmaya devam edeceğim.

Ricamı tekrarlıyorum:

Yazılarımı okuyup üzülenler, öfkelenenler lütfen okumasınlar.

Kendilerine selam ediyorum.

Samimi olarak yanlış yaptığıma inanıyorlarsa ıslahım için hayır dua etsinler.

Bu duanın içine kendilerini de katsınlar.

Ola ki yanlış yapan onlardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi