Depremin düşündürdükleri...
Zemin yine sarsıldı, depreşti; her şey O’nun elinde; Rahmeti Gadabını geçen Rabbimizin bir mektubu zelzele; umarım bu defa bu sarsıcı mektubun hem dünyevî hem de uhrevî mesajlarını iyi okuruz ve Celâl içinde tecellî eden Cemâl derslerinin farkına varırız.
Zira Bedîüzzaman Hazretleri’nin ifadesiyle, “Zelzele gibi vakıalar olan şu hâdisat-ı kevniye, tesadüf oyuncağı değiller.” Elbette çok hikmetleri ve dersleri ihtiva ediyor.
Ateş düştüğü yeri yakıyor. Vanlı, Ercişli kardeşlerimize Allah yardım etsin. Bu vesileyle vefat edenlere Allah’tan Rahmet, yaralılara şifa, kalanlara sabırlar diliyorum.
Van’da meydana gelen deprem her felâket zamanında olduğu gibi, deprem mahallini, Van’ı sarsmadı sadece; hepimizi titretti; silkelemeye, düşündürmeye de devam ediyor.
Musibetler dua vakitleridir; dua ve yardıma devam edeceğiz. Bu arada, düşünmeye, dersler çıkarmayı da ihmal etmeyeceğiz elbette.
Dün Somali, bugün Van, yarın kim bilir neresi, ama Somali gibi Van da yardım için gayret gösteren vicdan ehline sonu olmayan bir hayır kapısı açarak yardım ediyor. Çürük vicdanlıları da ayıklıyor, ayrıştırıyor.
Müslümanlık da insanlık da imtihan olunuyor musibet zamanlarında. Siyaset de cemiyet de. Mücahidler de müteahhitler de! Asker de sivil de. Gazeteci de kâğıt toplayan çocuk da...
Bu münasebetle, depremzedelere yardım için seferber olan tüm resmî-sivil kurum ve şahısları tebrik etmek gerek. Hemen felâket sonrası Van ve Erciş’e ulaşan devletin en üst kademesinden insani yardım kuruluşu temsilcilerine, dua ve yardım çalışmaları başlatan kurumlarımızdan gazeteci Ahmet Tezcan gibi ‘sanal âlemi’ hakiki bir kardeşlik zeminine ve ‘ensar rûhu’na vesile kılarak “EvimEvindirVan” gibi kampanyalar başlatan ve icra eden dostlara binler teşekkür ve dua borcumuz var...
Hamdolsun kardeşlik şuuru, yardımseverlik, dayanışma ruhu hâlâ capcanlı. Göz yaşartıcı, iftihar vesilesi pek çok yardım ve duâ kampanyasına şu birkaç günde şâhit olduk. Şimdiden Van ve Erciş’te vefat eden, ‘manevî şehit’ olan kardeşlerimiz tüm Türkiye’ye paha biçilmez dersler verdiler. Acılar hamlıklarımızı tedavi ediyor, pişiriyor, yakıyor bizi...
Umûmî, herkesi içine alan mûsibetler, hepimizin ortak olduğu hatalarımızı hatıra getiriyor. Van’ın, Türk’ün, Kürt’ün değil! Hepimizin!
Umûmî musibetler helalleşmeye, tevbe etmeye, dua etmeye sevk ediyor vicdan sahiplerini. Şüphesiz vicdanı bozuk olan kömür ruhluları da gözlere gösteriyor. Şehidi tanımayan rezîl, Kürde düşman bedevî, depremzedeye saygısız berduş; hepsi ama hepsi mevcut mebzul miktarda, bunu da gösteriyor, tâ ki, iyinin, hayrın, temizin, kâmilin kıymeti bilinsin!
Dün Cengiz Çandar’a, “Acaba Van depremi siyaset aktörleri için bir ilahi mesaj olarak algılanacak mıdır?” (Radikal) sorusunu sorduran deprem, Fehmi Koru’yu “Acaba bu kez Van’da vuran deprem âfeti, teröre ilâç olur mu?” arayışına sevk edebiliyor. (Star) Veya Abdurrahman Dilipak bu vesilyle ‘Milli Bilgi Bankası’ projesini dillendiriyor. (Yeni Akit)
Örnek çok, ama her seviyede ve her ölçekte dersler alınıyor. Dünyevî ve uhrevî.
Kimine Zilâl Sûresi’ni ve Enfâl Sûresi 25. âyeti tefekkür ettiriyor zelzele, kimi Bedîüzzaman Hazretleri’nin telif ettiği ‘Zelzele Bahsi’ni (14. Söz’ün Zeyli) okuyup pek çok sorusuna cevap buluyor.
Her şey, her hâdise gibi zelzelenin de tesadüf olmadığını, vefat eden mü’minlerin şehit, mallarının sadaka hükmüne geçtiğini, bu tür musibetler de masumların da zarar gördüğünü ve ehli cennet olduklarını ve bunun gibi pek çok hakîkat ve hikmet okuması yapıyor akıl sahipleri.
Öte yandan ilahiyat mensubu olduğunu iddia eden birileri de çıkıp depremden manevî, ilâhî mesajlar, dersler çıkartmanın “yanlış Tanrı tasavvurunun doğal sonuçları” olduğu hezeyanlarını yazıp çiziyor! İfadeye bakınız; deprem asıl bu çeşit insanları vuruyor galiba!
Depremi konuşmaya, dersler çıkarmaya devam edeceğiz. Şehitlerimizi ve vefat eden kardeşlerimizi, masumları, asıl vatanlarına uğurlayacağız. Yaraları sarmaya çalışacağız. Ama asıl bundan sonra başımıza gelecek musibetlerdeki tavırlarımız, tepkilerimiz, yaklaşımımız bugünkünden aldığımız derslerin imtihanı ve değerlendirmesi olacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.