Bu haftaki kitabımız Erkam Yayınları’ndan.

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin yazdığı Marifetname, “Bir Medeniyet Projesi” olarak “Marifetname’nin Yeniden Doğuşu” ismiyle yayınlandı.

Marifetname ile çok genç yaşlarımda tanışmıştım. Rahmetli babam okur, bize de tavsiye ederdi.

Lakin bazı yerleri anlamakta zorlanır ve oraları geçerdim. Harf devrimi yüzünden dedemle nasıl iletişimim kopmuşsa, Marifetname ile de kopuktu.

Gençtim ve kelime hazinem resmi ideolojinin baskısıyla oluşmaktaydı, kelime hazinemi genişletme özgürlüğüm yoktu.

Mesela okulda “Allah” dediğimde, “Tanrı” diyeceksin deniliyordu. “Allah Rasulü” dediğimde; “Tanrının Elçisi” diyeceksin deniliyordu.

Bu ve benzeri baskılar yüzünden, kelime hazinem çok güdüktü ve Marifetname’yi anlamakta zorlanıyor; “Acaba bu eser sadeleştirilemez mi” diyordum.

Yıllar sonra resmi ideolojinin baskısını reddedip, atalarımın kelime hazinesine döndüğümde, bu sefer de Marifetname’yi okumaya fırsat bulamadım.

Şimdi yeniden “Bismillah” deyip Marifetname’yi okumalı. Gençlerin ise mazeretleri kalmadı. İşte Marifetname sadeleştirilmiş şekliyle arzı endam etti.

Sadeleştirme konusunda yayın ekibinden Cafer Durmuş şunları söylüyor.

“İbrahim Hakkı Hazretleri, bu topraklarda yetişen yıldız şahsiyetlerden biridir. Kudretli bir kalemdir. Aynı zamanda adı Mevlânâlarla, Yunuslarla anılan bir gönül mimarıdır.

Marifetname ilim camiasından din görevlilerine, tasavvufî çevrelerden halk kesimlerine kadar hemen her kesimi ilgilendiren konuları ana hatlarıyla ihtiva etmektedir.

Böyle kıymetli bir eserin, herkesin rahatlıkla okuyup anlayabileceği bir sadeleştirmesinin mutlaka yapılması gerektiğini değerlendirdik.

Bu itibarla yapılacak olan çalışmanın büyük bir boşluk dolduracağını düşündük ve Dr. Kerim Kara ile birlikte “geniş bir istişare heyetine danışmak suretiyle” büyük bir sorumluluk altına girmiş olduk.”

¥

Evet niyet pek güzel şekilde gerçekleşmiş ve Marifetname üç cild olarak okuyucuya arz edilmiş. Hemen her insanın anlayacağı bir üslub ile yazılmış.

Mârifetnâme, “Kendini bilen Rabbini bilir” düsturu ile özetlenen marifet nazariyesi üzere bina edilmiştir.

İnsan, öncelikle manevî âlemlerin azameti hakkında fikir sahibi olmalı, sonra kainattaki işleyişin mükemmelliğini düşünmelidir.

İbrahim Hakkı Hazretleri Mârifetnâme’de insanın etrafında olup bitenlerden habersiz yaşamaması için uyarır.

Eserin başından itibaren kainattaki mükemmel işleyişe nazar-ı dikkatini celp ettiği okuru, tasavvufî ve ahlâkî öğretinin yoğun olduğu üçüncü Fen’den sonra yeni bir uyanışla rûhânî arınmaya davet eder.

Dünya ve ahiret saadetinin; Allah Rasûlü’nün ahlâkını kuşanarak, evliyâullahın izince yürümekle elde edileceğini işaret eder.

Nereden gelip nereye gittiğine bakarak son menziline nasıl hazırlanması gerektiğine dair altın değerinde öğütler verir.

Kısacası Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin ölümsüz; “İlmi Bilim Kitabı” olan Marifetname, on senelik bir çalışmanın emeğidir ve hemen her alanda sünnetullah çizgisine oturmuş ve eskimez klasikler arasında yerini almıştır.

Eser hakkında bilgi:

Erkam Yayınları 0212 671 07 00