Her bayramda yüreğim hep ağzımdadır.. Alıştırıldık. Her hac mevsiminde Suriye’de kolera çıkardı..

Birileri her bayram öncesi, bayramı zehir etmek için, başımızı dik tutmamıza fırsat vermemek adına bir şey çıkartmışlar.

Bazen bize karşı, bazen bizi, daha doğrusu İslamı ve Müslümanları komik duruma düşürmek için, bizim adımıza abuk subuk öyle şeyler yaptılar ki!

Düşünmeden edemiyorum, bu bayramda bakalım kim neye saldıracak?

MOSSAD boş durmuyordur..

PKK arkası arkasına aldığı darbelerden sonra, KCK operasyonları devam ederken bir çıkış yapar mı bilmiyorum.

Ama örgüt içinde ciddi tartışmaların yaşandığı, merkezi otoritenin zaaf içinde olduğu iddia ediliyor. Tam da böyle bir zamanda Ergenekon ya da MOSSAD devreye girip ortalığı kan gölüne çevirirlerse şaşmamak gerek.

Herkesin dikkatli olması gerekir..

Van depremi öncesinde Van’da bir ayaklanma, kamu binalarını işgal ederek fiili durum meydana getireceklerdi.. Plan deprem enkazı altında kaldı.. Birileri, kırsalda ve kentlerde bir çok noktada birden bir eylem yapabilir mi?

Bayram öncesi bu örgüt için böyle bir şey intihar olur ama, birileri devreye girmiş ve düğmeye basmışsa olabilir de!

Bayram sonrası yeni bir dalga beklendiğine göre, birileri bayramdan önce elini çabuk tutmak istiyor olabilir..

Barzani ile neler konuşuldu bilmiyoruz.

Herhalde istihbarat grupları boş durmuyorlardır..

Bu süreçte sevindirici bir gelişme de, İran ve ABD’de, Mehdiyet ve Mesihiyet tartışmaları öne çıkmadı. Eğer fırtına öncesi sessizlik değilse bu durum, en azından bu tartışmanın ertelendiğini düşünebiliriz..

Mehdi-Mesih tartışması sadece Sünni ve Şii dünyasını karşı karşıya getirmez, bir Hıristiyan-Müslüman karşıtlığını da beraberinde getirir.. Deccaliyet-Anti Krist tartışmaları başlar. Olay Müslüman-Yahudi, Yahudi-Hırsitiyan çatışmasını da tetikler. Hıristiyanlar kendi arasında, Yahudiler kendi arasında çatışabilir..

Papa’nın, haçlı seferleri konusunda olayı haksız olarak nitelemesi bu süreçte son derece önemli bir hadise..

Bu iş burada kalsa iyi, bu konunun bir adım ötesinde Müslümanlar açısından Melheme-i Kübra, Dabbetül Arz, Sekine’nin ortaya çıkması, Yecüc-Mecüc fitnesi. Hıristiyanlar açısından Mesih’in gelişinin ardından Armegedon savaşı var..

Sanırım bu işin peşinde koşanların da gözü bu işin devamından korkmaya başladı.. Çünkü ucuz bir kurtuluş yok. Süreç “yağmurken kaçarken doluya tutulma”yı hatırlatıyor.. İşlerin düzeltilemez ölçüde kötüleşmesini öngörüyor. “Tanrıyı kıyamete zorlamak” isteyenler de zaten bunun için çalışıyor..

Birileri yıllardır Müslümanları karalamak, küçük düşürmek için elinden geleni arkasına koymuyor.. Birileri memleketi kan gölüne çevirmek için her iki cephede de tetik çekti. Birileri bizim kanlarımız ve gözyaşlarımız üzerine kendilerine iktidar ve servet üretmeye çalıştılar.. Ama 1990’lardan sonra bu kirli ve kanlı oyun geri tepmeye başladı..

Ergenekon’dan sonra birileri deşifre oldu artık..

Birilerinin bu olaylardan ders alıp almadıklarını göreceğiz.

Bakalım birileri bayrama giderken kör bir şekilde kan dökmeye devam edecek mi?

Bu işi örgütün insafına bırakmamak gerek.

Bu işten anlayanlar kaygılı. Örgütün köşeye sıkıştığını ve kendi içinde görüş ayrılıklarına düştüklerini, dolayısı ile ne olacağının belli olmayacağını söylüyorlar..

Son zamanlarda ele geçen suikast silahları ve patlayıcılar, birilerinin eylem hazırlığı içinde olduğunu gösteriyor..

Herkesin bu süreçte dikkatli olması gerek. Öncelikle kışkırtmalara kapılmamak, öfkemizi kontrol etmek konusunda her zamankinden daha dikkatli olmamız gerek.. Selam ve dua ile..