“İnsan sabreden varlıktır, sabretmesini bilmeli” denilir.

“Hele bu insan, bir de Müslümansa, her hali ve sözü Allah rızasına uymalı, sabrın zirvesinde bulunmalı” denilir.

El hak doğrudur.

Peki; Van, Erciş ve köylerinde, kurtarma çalışmaları başta olmak üzere, tüm yardım organizasyonlarını engelleyen PKK ya da BDP’lilerin yaptıklarına nasıl sabır göstermeli.

Depremin meydana gelişinden 16 saat sonra bölgeye intikal eden kurtarma ekiplerinde görev alan gönüllü bir vatandaşımız şöyle diyor:

“Ekip halinde kurtarma işlemlerine devam ediyoruz. Bu arada nerede bir ses duyulduysa oraya koşuyoruz.

Sürekli “ses geliyor” diye mesajlar alıyoruz, verilen adrese gidiyoruz ki, yıkılmamış bir bina. Bizi izleyen bir takım insanlar kahkahalarla arkamızdan gülüyorlar.

Sonradan öğrendik ki, bu tür mesajları organize olmuş terör örgütü üyeleri atıyor ve çalışmalarımızı engelliyor.

Bazen de bizzat yanımıza gelip; “Bizim binamız yerle bir oldu ama yıkıntılar altından sesler geliyor” diyorlar, peşlerine düşüp gidiyoruz, adamlar biraz sonra kaybolmuşlar.”

¥

Gıda başta olmak üzere her türlü yardım organizasyonlarına gelince, onların dağıtımlarında da aynı tezgah işliyor.

Bölgede dağıtım organizasyonunda görev yapan gönüllülerin ricası da şu:

“Bölgeden gelen haberlere göre dağıtım organizasyonlarındaki aksaklıkları kamuoyuna duyuran habercilerin, meseleye biraz daha duyarlı yaklaşmaları ve burada deprem dışında başka engellerin olduğunu bilmeleri gerekir.”

Yiyecek ve içecek kamyonlarının sahte evraklar ve sahte yöneticilerle önü kesiliyor, sahte gözyaşları ve yalvarmalarla yardımlar başka noktalara kaydırılıyor ve oradan da daha sonra kamyonetlerle bilinmeyen taraflara taşındığı söyleniyor.

Tamam organizasyonlarda aksamalar var ama organizelerdeki aksamaların sebebi görevliler değil. Görevlileri engelleyen terör örgütü deniliyor.

Gerçek ihtiyaç sahiplerini ayırmak çok zorlaşmış. Ciddi bir güvensizlik hakim. Kimin depremzede olduğu kimin depremzedeleri sömürdüğü belli değil.

Bir de hayır kurumları veya hayır sahipleri, götürdükleri eşyaları bizzat elleriyle gerçek depremzedelere ulaştırmak istiyor. Bu sebeple kimin kime yardım ettiği belli olmuyor.

¥

Sakarya ve Düzce depreminde 28 Şubatçılar ve onların izindekilerin depremzedelere yaptığı işkenceyi, şimdi de Van ve Erciş’te BDP’liler yapıyor.

Her şeye rağmen hükümet meseleye hâkim. Yalnız soldaki medyayı anlarız da sağdaki medyada da kötü haberleri verme eğilimi var.

Halbuki bu haberlerde yer alan olayların tamamını devlet biliyor ve üstesinden gelmeye çalışıyor.

Yani gazetelerin yazdığı, televizyonların söylediği ve gösterdiği olayları, yetkililer çoktan çözmüş oluyorlar.

Bir de halka ve olaylara, sadece “heyecan ve macera” diye bakan medyanın muhabirleri, mayalarının gereği hep ‘müftü keçi çaldı’ haberlerinin peşinde koşuyorlar.

Terör örgütü elemanları da bunları çok rahat kullanıyor ve çalışmaların aksamasına sebep oluyorlar.

Eğer insanlık anlayışları ve insanlıkları buysa üstü kalsın.