Bodrum’da bir düğün iki cenaze

Bodrum’da bir düğün iki cenaze

Bitez’in merkezinde şirin mi şirin bir camiden yolcu ettik Mustafa Bey’i...

Son yolculuğu sırasında Bitez Köyü’nün daracık sokaklarından son kez geçti.

Hayatın cilvesinin bir fotoğrafı vardı Bitez’de...

Bir kaç metre uzaklıktaki iki evden birinde geçen hafta vefat eden bir Bitezli’nin yedi duası, 2-3 ev yanında ise akşam yapılacak bir düğünün hazırlığı yapılıyordu.

Yaşamın gerçekliğini bundan daha iyi gösteren örnek az bulunur herhalde.

Bir yandan hayata veda edenlere gösterilen saygı, diğer yandan yeni hayatlara vesile olması beklenen bir birlikteliğin kutlanması.

Her şeye rağmen yaşama isteğinin, hayatın devam ettiğinin çarpıcı bir aradılığı.

Hepimizi bekleyen bir son olduğunu bilmemize rağmen hiç olmayacakmış gibi yaşamaya devam iradesini bu güçten alıyoruz herhalde.

Bodrum’da güzel bir hava vardı ve Bitezliler, Mustafa abilerini uğurlamak için köyün küçük camisinde toplanmıştı.

Bitez mezarlığında, Bodrum’un sert toprağını kabire doldurmak için adeta birbiriyle yarışan bu insanlar, bu topraklardaki insanların değerlerine ve inançlarına sahip çıkmalarının açık bir örneğiydi.

Emniyet teşkilatı da eski bir ağabeylerine mükemmel bir saygı örneği ortaya koydular.

Akşamüzeri Yasin duası için Bitez’deki eve dönerken düğün hazırlıkları tamamlanmıştı.

Akşam şarkılar söylenecek, rakılar içilip eğlenecek.

Bir evde Kuran-ı Kerim okunurken diğer evde insanoğlu denilen canlının yeni bir ağacı dikilecek.

Hayat bu...

Ölüm sırayla geldikten sonra isyan edecek bir şey de yok açıkçası.



Değerlere küfretmek

Atatürk tartışılmaz veya eleştirilmez, kutsal bir varlık değildir.

Bu dünyada yaptığı eylemler, aldığı kararlarla bizim hayatımızı daha iyi ve güvenli hale getirecek devrimler ve değişimleri gerçekleştirmiştir.

Ancak, resmi tarihin bize zorladığının aksine, fikirlerinin önemli bir bölümünü Tanzimatçılar ve İttihatçılar’dan almıştır.

Latin alfabesine geçmek de, kılık-kıyafet devrimi de bu reformcu çizginin Mustafa Kemal vasıtasıyla hayata geçmiş uygulamalarıdır.

Kapitülasyonlar bile 1. Dünya Savaşı’na giriş kararıyla bile kaldırılmış, ancak Batılı güçlerce kabulü Lozan’da sağlanmıştır.

Bütün bunlar, Mustafa Kemal’in Anadolu tarihindeki rolünü ve yerini değiştirmez.

Elbette, her dünyevi eylem gibi tartışmaya, açıklamaya açıktır.

Kendilerine Atatürkçü diyen kesimleri kırmadan yapılmasına dikkat etmek koşuluyla.

Bu koşula uymamak toplumsal gerilim artırmaktan, farklı kesimlerin barış içinde bir arada yaşamasını zorlaştıracağı için sorumluluğu kötüye kullanmak anlamına gelir.

Hz. Muhammed ve İslam da bu toplumda milyonlarca insanın kutsalıdır.

Dini, gelişimini, toplum hayatındaki yerini tartışabilirsiniz ama insanların inançlarına saygı sınırını aşmamaya özen göstermek koşuluyla.

Elbette bu çizgileri umursamayan insanlar çıkacaktır.

Zemzem kuyusuna işeyen adam da öyle değil miydi zaten...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi