Temel eğitim, çocuklara eğitimin ilk yıllarında verilen temel değerler bütünüdür.
Her ülkede verilen bu vazgeçilmez bilgilerle çocuk;
Kendini tanır.
Hayatı öğrenir.
Kişiliğini kazanır.
Hesabı-kitabı bilir.
Okumayı-yazmayı beller.
Çevreyi, tabiatı keşfeder.
Arkadaşlık ilişkilerini geliştirir.
Genel ahlak kurallarını benimser.
Her türlü bilgiye ulaşmayı öğrenir...
Bunun yaşı, beşten onbire kadardır.
***
Günümüz eğitim sistemi, beş ila altı yaş arasına okul öncesi eğitim diyor.
Altı yaştan sonrasına da, ilköğretim çağı adını veriyor.
Modern dünyada uygulanan sistem, temel eğitimin bu çağda bitirilmesini öngörüyor.
Yani, beşten onbir yaşına kadar, okul öncesi dahil temel eğitim mutlaka tamamlanmalıdır.
Bundan sonrasında ise, öğrenilen bilgiler uygulamaya dönüştürülecek, beceriler/kabiliyetler keşfedilip faaliyete geçirilecek, öğrenciler çeşitli meslek ve sanat dallarına yönlendirilecektir.
Oniki yaş ve devamındaki yıllar, öğrencinin geleceğini şekillendirdiği yıllardır.
Ayrıca, oniki yaşla birlikte kız ve erkek öğrenciler, çocukluk çağını bitirip büluğ (ergenlik) çağına gelmiş sayılırlar.
O yaşta büluğa ermemiş olsalar bile, bedenen, rûhen ve aklen olgunlaşmış, mümeyyiz vasfını kazanmış olurlar.
Büluğa erdikleri taktirde ise, artık her iki cins dinen de mükelleftirler.
Kanunen olmasa bile dinen her türlü işlerinde sorumlu, emir ve yasaklara muhataptırlar.
***
Bütün bunları hatırlatmamızın elbette bir sebebi var:
Bizde uygulanan temel eğitim, ne yazık ki yukarıda belirttiğimiz sosyal, eğitsel ve fıtrî gerçeklere ters düşen bir modeldir.
28 Şubat’ta uygulamaya konan bu acayip sistem ısrarla sürdürülüyor.
Çocuklar, beş-altı yaşından başlayarak ondört-onbeş yaşına kadar hala ilköğretim adı altında temel eğitim görüyorlar.
Modern dünyada pek çok ülke, bu uzun süreyi ikiye bölüp kademeli, geçişli ve kesintili uygularken, biz hala kesintisiz zorunluluğa devam ediyoruz.
Hem de aynı çatı altında, minik yavrularla ergenlik çağındaki gençleri bir arada tutarak!..
Son toplanan Milli Eğitim Şurası kararlarına ve onca olumsuz pedagojik verilere rağmen!
Bu yanlışta ısrarın sebebi ne?
Kendisinden çok şey beklenen Ömer Dinçer’den bu konuda tek açıklama yok!
Allah aşkına, şu ilkokullarla ortaokulları tek çatı altında toplayan kesintisiz ucubesine lütfen bir son verin!
İlkokullarla ortaokulları ayırarak farklı binalara taşıyın!
Eğitimin makyajı ile değil, muhtevası ile ilgilenin.
Temel eğitimi, okul öncesi dahil ilk beş veya altı sene ile sınırlayın.
Sonrasındaki ortaokullarda çocukların bilgi ve becerilerine göre meslek seçimlerini sağlayın!
İlkokullar hadi neyse, ama mutlaka ortaokullarla birlikte –ki çocuklar genellikle ergenlik çağındadırlar- onların dil, din ve kıyafet tercihlerine saygılı olun.
***
Amerika’da, Kanada’da, Avustralya’da sağlanan bu haklar, niçin Türkiye’de sağlanmasın?!
Hani muasır medeniyetler seviyesini yakalayıp onların da üstüne çıkacaktık?!
Bunları yapınca, yine malum çevreler ayağa kalkar diye tedirgin oluyorsanız eğer, bundan sonra hiç yapamazsınız!..