Yaşayan Osmanlı
Siyasi gündem o kadar yoğun ki haftada iki yazı yazmanın zorluğu sebebiyle bazı konulara girmenin zorluğunu yaşıyorum.
Ama bugün gündemin dışına çıkmaya karar verdim.
Bugün uzun zamandır bana kızdığını duyduğum için ziyaretini geciktirdiğim Kadir Mısıroğlu'ndan bahsedeceğim.
Hafta içinde bir dostum ile ziyaretine gittim. Önce bana kızdığı haberinin aslı olmadığını öğrendiğim için rahatladım.
Ben rahatladım ama Kadir ağabey baş tacı ettiğimiz önemli şahsiyetler hakkında konuştukça 'aman duyarlar' endişesiyle diken üstünde oturmadım desem abartmış olmam.
Kahramanlaştırdığımız nice şahsiyet onun nezdinde sınıfta kalmış.
Bu şahsiyetlerin kimileri tarihi şahsiyet olduğu gibi günümüzde yaşayanlar da var.
Kadir ağabeyin voltajı hakikaten çok yüksek. İnsanı çarpıyor. Onun eleştirdiği şahsiyetlerin ben bu köşede ismini bile anmaya cesaret edemem. Ama o gerekçeleriyle birlikte 'işte onun gerçek yüzü' diyerek yüksek perdeden rahatlıkla söz edebiliyor.
Belgeye dayalı bilgisi karşısında size susmak düşüyor.
İnsanların çoğunda bilgi vardır ama onu açıklayacak söyleyecek cesaret yoktur.
Kadir ağabey öyle değil. Siz o gerçeği dinlemeye hazır mısınız değil misiniz onun için önemli değil. Pat diye söyleyiveriyor. Siz baş tacı ettiğiniz o şahsiyet hakkında söylediklerini duyunca şaşırıyorsunuz, ağzınız açıkta kalıyor.
Kimilerini dini konulardaki yanlışları sebebiyle, kimilerini siyasi konulardaki basiretsizliği sebebiyle, kimilerini tarihi konulardaki cehaleti sebebiyle, kimilerini edebi konulardaki yanlışları sebebiyle, kimilerini ahlaki konulardaki zafiyetleri sebebiyle tenkit ediyor, onlara sahip çıkanları da bir güzel haşlıyor.
"Kemalistlerin bir, Müslümanların bin putu var." diyor.
En yakın bildikleri bile onu televizyonlarında konuşturmaktan çekiniyorlar, çünkü kılıcının iki tarafı da kesiyor.
Onu tv kanalında konuşturmak veya gazetede yazdırmak cesaret ister. Konuştuğu kanallara bile bir müddet sonra voltaj fazla geliyor ve sigortalar atıveriyor.
Onunla hiç görüşmemiş ve onu hiç dinlememiş bir arkadaşı yanımda götürmüştüm. Kadir ağabeyi dinledikçe yüzündeki hayret ifadelerinin nasıl derinleştiğini aynelyakın görüyordum.
İkindi sonrası gittik akşam ezanına kadar dinledik.
Yaş 78 ama 18 yaşındaki bir mücahidin heyecanını yaşıyor.
Yaşayan Osmanlı.
Boş durduğu yok sürekli üretiyor. Ayrılırken bize iki ciltlik "Tarihten Günümüze Tahrif Hareketleri"(Sebil Yayınevi, 0216 553 51 51) kitabını hediye etti.
Biz de aylık yayınladıkları "Ehli Sünneti Müdafaa"(www.osmanliyayinlari.com) dergilerinden satın aldık.
Kimse onu konuşturmaya cesaret edemiyor ya çaresini bulmuş.
Teknolojinin imkânlarını devreye sokmaya karar vermiş. Sohbetini internet üzerinden canlı olarak yapma hazırlığı içinde. Reyting rekorları kıracağından eminim.
Allah sıhhat ve afiyette daim eylesin.
Anlayacağınız bu hafta içinde Kadir ağabeyin yüksek voltajıyla, şoklanmış biri olarak onu anmadan edemedim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.